“17 Kasım 1953…

 Anıtkabir ziyarete açıldı.

 

İlk gün sadece bir saat izin verildi.

70 bin kişi girebildi.

 

50. ölüm yıldönümünde…

Sadece bir günde 500 binden fazla kişi geldi.

 

75’inci ölüm yıldönümünde…

Sadece bir günde 1 milyon 89 bin kişi vardı.

 

Anıtkabir’e her yıl beş ila dokuz milyon vatandaş koşuyor.

 

Bu kitabın piyasaya çıktığı 2018 yılına kadar yaklaşık 455 milyon kişi Anıtkabir’i ziyaret etti. Bu sayı, Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin toplam nüfusu kadardı.

 

Yıllar geçtikçe külleneceğine, giderek alevlenen böylesine sevginin, böylesine saygının, insanlık tarihinde örneği yok.

 

Türk insanı vücuduna Mustafa Kemal’in imzasını dövme olarak kazıtıyor. Dövme yaptırmayan, otomobiline yapıştırıyor, motosikletinin kaskına yapıştırıyor, bebek arabalarına yazdırıyor.

 

Vefatından neredeyse bir asır sonra, hiç tanışmadığı, hiç görmediği insanların bedenine imzasını atan bir başka lider yok.

 

Her 10 Kasım’da yeniden doğuyor.

 

1881-193∞

 

Sonsöz değil, dünya durdukça önsözdür.

Mustafa Kemal ilelebet payidardır.

 

(Yılmaz Özdil-Mustafa Kemal, Kırmızıkedi Yayınevi s.497)”

 

Ölümünün 80. Yılında; kendinize bir iyilik yapınız, Mustafa Kemal’i gerçekten tanımak için Yılmaz Özdil’in MUSTAFA KEMAL kitabını okuyunuz.

Kitabı bitirdiğim anda gözyaşları içindeydim.

Giden bu büyük insanın kaybına mı ağlıyordum? Her şeyimizi borçlu olduğumuz bu büyük insana lâyık olamadığımıza mı ağlıyordum? Yoksa bugün M.Kemal ’in büyük emaneti Türkiye Cumhuriyetini aynı kararlılıkla sürdüremediğimize mi? Yoksa bu kadar büyük acılarla ve özveriyle hepimizi hayatta tutmuş; 780 bin kilometre karelik vatan toprağını bize yurt yapmış bu büyük adama karşı insafsız, vicdansız, ahlaksız bir avuç çıkarcının yok etme çabalarına karşı yeterince mücadele edemediğimize mi ağlıyordum?

Belki de hepsine birden…

M.Kemal Atatürk’ün 80 ölüm yıldönümünde, Mustafa Kemal Atatürk karşıtı bu iktidarı da temsilcilerini de yargı önüne getirecek iradeyi, gücü ve kararlılığı göstermeliyiz.