İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun son açıklaması; yüz yıldır şehit cenazelerinde siyasal parti farkı gözetmeksizin bir araya gelen ve acıyı paylaşan bütün insanlarımızı incitmiştir.

Şimdiye kadar hiçbir İçişleri Bakanı böylesine “ötekileştirme” yapmamıştır.

Şimdiye kadar hiçbir İçişleri Bakanı “Kürt Sorunu”nu; şehitlerin cenaze namazlarına bazı partililerin girmesini yasaklayarak çözmeyi düşünmemiştir.

CHP İl Başkanları; her zaman seçimle gelirler ve CHP’nin temel ilkelerine sadık insanlardır. CHP’nin temel ilkeleri ise Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkeleridir. Onları yasaklamak demek; Türkiye’nin CHP’ye oy vermiş milyonlarca insanını itmek, kakmak ve horlamak demektir.

Süleyman Soylu bu sözleri kendiliğinden söylemiş olabilir mi?

Bu sözlerin arkasında kim vardır?

Hangi nedenle bu sözleri söylemektedir?

Bu sözlerinin arkasında, 2015 öncesindeki AKP’nin “Kürt Açılımı” siyasetini örtbas etme amacı var mıdır?

Oslo’da PKK ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı temsil eden iki MİT ajanı aracılığıyla görüşme yapıp; Milli Eğitimin ortadan kaldırılacağını, Eğitimin önce Valiliklere, daha sonra “ortam uygun olduğunda” Belediyelere devredileceğini kabul ettiklerini toplumun belleğinden silmeye mi çalışmaktadır?

Oslo görüşmelerinde; “Metropollere bomba yığdıklarına” bile göz yumduklarını bildirerek, yıllarca Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun PKK’ya karşı harekât düzenleme taleplerini yetki verdikleri Valiliklerce önlediklerini unutturmaya mı çalışmaktadır?

Üç yıla yakın, Doğu Anadolu Bölgesindeki PKK konuşlanmasını sökmek için ilçelerin binalarını, mahalleleri yıkarak ve yüzlerce şehit vererek geri alabildiğimizi unutturmak istemeye mi çalışmaktadır?

“Kürt Açılımı” çerçevesinde; “Türk” isminin yazılı olduğu yerlerden silinmesini, Türkiye Cumhuriyetinin simgesi olan “TC” harflerini, her ilde tüm bakanlıkların temsilcisi olan Valiliklerin kapılarından, Ziraat Bankası isminden hatta Kızılay Maden Suyu şişelerinden kaldırdıklarını unutturmaya mı çalışmaktadır?

Habur’da PKK’lıları törenle karşılayıp; ayaklarına Türkiye Cumhuriyetinin Mahkemesini gönderip; “Bizi APO gönderdi, pişman değiliz” sözlerini tutanaklara “Pişmanız” diye yazdırdıklarını unutturmaya mı çalışıyor?

Ya da Barzani Peşmergelerini, Türkiye üzerinden koridor açarak bugün PKK ile farksız olduklarını savundukları PYD militanlarına yardım için gönderdiklerini unutturmaya mı çalışıyor?

İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu; Diyarbakır Meydanında, bir milyon kişiye, hapisteki terörist başının yazılı iletisini, İmralı Adasından getirtip okuttuklarını unutturmaya mı çalışmaktadır?

Bilmiyoruz…

Bildiğimiz bir şey varsa o da; AKP İktidarının, Doğu Anadolu Bölgesini üç seneye yakın bir süre PKK terör örgütüne teslim ettikten sonra; “7 Haziran seçimlerinin ardından patlak veren ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "çözümü buzdolabına kaldırdık" sözleriyle tırmanışa geçen teröre 7 aylık sürede 257 şehit verdiğimizdir.”(*)

 

Süleyman Soylu’nun, bütün bunları olmamış sayarak, Cumhuriyet Halk Partisinin İl Başkanlarının şehit cenaze törenlerinden çıkartılmak suretiyle, halkın bilinçaltına CHP’nin PKK ile işbirliği yaptığını işlemeye çalışması, seçimlerde başlatılan programı; itibarsızlaşma kampanyasına dönüştürme planıdır!

Bizce son 2018 Başkanlık ve Milletvekili seçiminin esas galibi, yandaş medyadır. Halkın bilinçaltına istediğini şırınga etmeyi; yani CHP’yi PKK ile işbirliği içindeymiş gibi göstermeyi başarmıştır.

Diktatörlükler böyle oluşur.

Daha seçim biter bitmez bir CHP milletvekili daha tutuklanmıştır.

Enis Berberoğlu’ndan sonra bu ikinci milletvekili olmaktadır.

Tıpkı iki astsubayın tutuklanmasından sonra yavaş yavaş, yukarıya doğru çıkarak; önce emekli Subayların, sonra Muvazzaf Subayların, binbaşılardan sonra Albayların, sonra General ve Amirallerin tutukladıkları ve Genel Kurmay Başkanının bile tutuklayıp terörist olduğunu yayarak itibarsızlaştırma programıyla orduyu tasfiye ettikleri gibi!

Şimdi de CHP’yi itibarsızlaştırma programı uygulanmaya başlanmıştır.

İç İşleri Bakanının son konuşması CHP’yi itibarsızlaştırma programının başladığını göstermektedir. Bu furya CHP kapatılıncaya kadar sürecektir! Çünkü CHP’yi kapatmadan şu andaki Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyetini, bir şeriat devletine dönüştüremezler…

 

(*)https://www.haberler.com/

7-ayda-257-sehit-verildi-8033032-haberi/