Salgında eğitimde 12. hafta değerlendirme raporunu paylaşan Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Antalya Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada Şura’ya 4 gün kaldığı belirtilerek “Eğitim şurasında eğitimin gerçek gündemleri yok! Biz de yokuz! Ara tatil sonrası da okullarda koşullar salgın öncesi koşullarla aynı!” denildi.


    Veli-Der Antalya Şubesi Başkanı Tülin Koç, “Öğrenci Veli Derneği olarak açık bir şekilde ifade ediyoruz. Bu Şura’ya katılarak bu Şura’nın meşrulaşmasına izin vermeyeceğiz. Salgın koşullarında eğitim alanında yaşanan tahribatı sorunları ve mağduriyetleri gündemine almayan bir Şura’nın eğitime ve çocuklarımıza katkı sunmayacağı açıktır. Katılımcıların ve karar alma süreçlerinin demokratik bir şekilde değil de yukarıdan verilen direktiflerle işletilmesi zaten bu Şura’nın öğrencilere ve eğitim emekçilerine katkı sunmayacağını göstermektedir. 23-24 Kasım tarihlerinde Öğrenci Veli Derneği olarak Halkın Eğitim Şurası’nı gerçekleştirdik. Şura ile ilgili ayrıntılı açıklamamızı 30 Kasım tarihinde tüm şubelerimizle eş zamanlı yapacağız. Şura öncesi olduğu gibi Şura sonrası da çocuklarımızın kamusal, laik, bilimsel eğitim hakkını esas almayan kararlara, adımlara karşı tüm demokratik haklarımızı Öğrenci Veli Derneği olarak kullanacağız” açıklamasını yaptı.

 

“KARANTİNALAR SÜRÜYOR”

    Veli-Der Antalya Şubesi Başkanı Tülin Koç şu bilgileri paylaştı: “Okulların açıldığı 6 Eylül tarihinden bu yana tam 12 hafta geçti. Salgında eğitim-öğretim sürecinin 12. haftasında en az 28 eğitim emekçisi alınmayan önlemler nedeniyle yaşamını kaybetti. Sınıflarda karantinalar sürüyor ve öğrencilere, öğretmenlere pozitif tanısı konuyor. 6 Eylül tarihinden önce de aradan geçen 12 hafta boyunca da siyasi iktidarı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı salgın ve salgında alınması gereken önlemler konusunda sürekli uyardık ve yaşanan sorunlara çözüm olabilecek önerileri de geride bıraktığımız 12 hafta boyunca sürekli olarak dile getirdik. Ancak geldiğimiz aşamada Milli Eğitim Bakanlığı ne ek öğretmen ataması yaptı ne de MEB’ in ek derslik oluşturma konusunda bir girişimi oldu.”

 

“MEB HİÇBİR ADIM ATMADI”

    “Havaların soğuması ile birlikte sınıflarda pencerelerin ve kapıların açılarak havalandırma yapılmasının gittikçe zorlaştığını görüyoruz. Maalesef ara tatil boyunca pek çok sınıfta fiziksel düzenlemeler yapılma olanağı varken bu konuda da Milli Eğitim Bakanlığı’nın hiçbir adım atmadığını gördük. Bu anlamı ile geride bıraktığımız 12 hafta boyunca eleştirdiğimiz değişmesi gerektiğini söylediğimiz ve alınması gerektiğini söylediğimiz önlemler konusunda hiçbir ilerleme sağlanmadı. Önümüzdeki dönemin daha sağlıklı devam edebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı acil bir şekilde somut sorunların çözümüne yönelik adım atmak zorundadır.”

 

“OKUL TERKİ RİSKİ DEVAM EDİYOR!”

    “Milli Eğitim Bakanlığı’nı en az 675 bin öğrencinin örgün eğitim dışına çıkışı öncesi ve sonrası okul terkleri konusunda defalarca uyardık” diyen Tülin Koç, “Okulların yeniden açılması ile birlikte bu konuda herhangi bir sorun yaşanıp yaşanmadığı konusunda Milli Eğitim Bakanlığı bir an önce kamuoyuna açıklama yapmalıdır. Ara tatilden sonra okula dönmeyen tek bir öğrencimizin dahi olmasını kabul etmiyoruz. Veli-Der olarak açık bir şekilde ifade etmek isteriz ki bir sorunun çözümü ancak onu sorun olarak kabul etmekle mümkündür. Okul terkini ve açık okullara devamı sorun olarak görmeyen bir yaklaşımın sorunu çözmesi de mümkün değildir” ifadesini kullandı.

 

“KURAN KURSLARINA MECBUR BIRAKILACAKLAR”

     “Önümüzdeki hafta 1-3 Aralık tarihlerinde toplanacak olan eğitim şurasında açıkça görülmektedir ki eğitimin gerçek sorunlarına ve bu sorunların çözümüne dair somut sonuçlar üretmekten uzaktır” diyen Başkan Koç, “Şura’nın toplanma biçimi, katılımcıların belirlenmesi süreci, şuranın gündemi ve toplanacağı mekan aslında Şura’nın neye hizmet edeceğini bize göstermektedir. Şura ile amaçlanan; 4-6 yaş arası çocuklarımızı okul öncesinde Kuran kurslarına zorunlu bırakmaktır. İllerden verilen önergelerde de bu başlığın yer aldığını biliyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı açıklamalar, bu maddenin Cumhurbaşkanlığı Yıllık Çalışma Planı’nda yer alması da Şura’dan çıkarılmak istenen temel başlıklardan birinin okul öncesinde Kuran kurslarının zorunlu eğitim kapsamına alınacağını bize göstermektedir” diye konuştu.

 

“KURAN KURSU DAYATMASI”

    Açıklamanın devamında Koç şu bilgileri paylaştı: “Laik, kamusal, bilimsel, ücretsiz okul öncesi eğitim tüm çocuklarımızın tartışılmaz en temel hakkıdır. Ancak eğitime yeterli bütçe ayrılmaması, son açıklanan siyasi iktidarın eğitimde 20 yıl açıklamasında okul öncesi eğitim kurumlarında yer alan öğrenci sayısının oldukça azalması bize gerçek amacın ne olduğunu bir kez daha göstermektedir. Okul öncesi eğitimin oldukça pahalı olduğu ve birçok mahallede okul öncesi eğitim kurumunun olmadığı ama onlarca Kuran kursunun olduğu bir gerçeklikte çocuklarımız ve aileleri okul öncesinde Kuran kurslarına mecbur bırakılacaktır. Soyut bilgi döneminde olmayan çocuklarımıza okul öncesinde Kuran kurslarının dayatılması eğitim hakkı ve çocuk hakkı ihlalidir.”

 

Akdeniz Gerçek Haber Merkezi

Editör: TE Bilisim