Organik gıda şirketi sahibi Serhat Öztürk, Türkiye'de yaklaşık 700 bin çölyak hastası olduğunu, bu hastaların glütensiz gıdalara ulaşımının zor, fiyatlarının da yüksek olduğunu söyledi. Serhat Öztürk, fabrikalarında Türkiye'de üretilmeyen glütensiz makarna, un, çorbalık karışımlar ve kahvaltılık gevrekler ürettiklerini belirtti.
ÇOCUKLARA SAĞLIKLI ÜRÜNLER
Bu ürünlerin üretim ve piyasaya çıkış sürecinin 3 yıl
sürdüğünü aktaran Serhat Öztürk, "Sağlıklı ürünlere ulaşamayınca,
'Çocuklarımıza daha sağlıklı ne yedirebiliriz' diye düşünmeye başladım. Sonunda
ürünü kendim imal etmem gerektiğine inandım. Fikrimi çılgınca bulanlar oldu. Şu
an imalatını yaptığımız mercimekten, nohuttan ve karabuğdaydan makarna dünyada
çok popüler. Fakat ülkemizde maalesef henüz bilinmiyor. İthal gelen bu
ürünlerin daha sağlıklısını nasıl yapabiliriz, diye çok düşündük. Sonrasında
1,5 yıllık gibi bir süreyle deneme çalışmamız oldu. İtalya dahil olmak üzere
Avrupa'daki 4 ülkeye gittik, bu ürünleri ve nasıl yapıldığını araştırdık. Bugün
üretimini gerçekleştirdiğimiz çok güzel ürünler ortaya çıktı" diye
konuştu.
20 ÇEŞİT MAKARNA
Hammaddelerinin kırmızı mercimek, nohut ve karabuğday
olduğunu ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:
"Kırmızı mercimek, nohut ve karabuğdaydan makarna
yapıyoruz. Yaklaşık 20 çeşit makarna imalatımız var. İlk çıkışımız kırmızı
mercimek, nohut ve karabuğday makarnasıyla oldu. Karabuğdayı Türkiye'nin
çeşitli bölgelerinden, nohut ve mercimeği Mersin, Gaziantep ve Ankara'dan temin
ediyoruz. Bu ürünleri talep edince, çiftçilerimiz tarlalarına yeniden bu
ürünleri ekmeye başladı. Bu ürünleri son bir yıldır, kontrat yaptığımız
çiftçilerden temin ediyoruz. Bu mahsulü sadece bizim için ekiyorlar. Daha önce
çiftçimiz bu ürünü ektiğinde kime satacağını düşünüyormuş, fakat şimdi böyle
bir kaygıları yok. Biz daha ekime başlanmadan ürünü almak üzere anlaşmamızı
yapıyoruz. Hedefimiz daha çok topraklarda bu ürünleri ektirmek. Daha çok
çiftçiye mercimek nohut gibi ürünlerin ekimini sağlatmak."
MERCİMEK VE NOHUTTAN MAKARNA YAPAN İLK FİRMA
Kırmızı mercimek ve nohuttan yapılan makarnanın dünyada
çok popüler olduğunu, özellikle Avrupa'da çok tüketildiğini ifade eden Öztürk,
"Türkiye'de kırmızı mercimek ve nohuttan makarna yapan ilk firmayız. Bunun
ötesinde filizlendirme tekniğini kullanarak dünyada 2 yıldır yükselişte olan filizlendirmeyi
bakliyata uyarladık. Bu ürün çok daha sağlıklı, şu an dünyada süper gıda diye
adlandırılan ürünlerin bir üst kademesini de biz ürettik. Ürettiğimiz
makarnalar insan sağlığına çok faydalı" dedi.
ÇÖLYAK HASTALARINA UMUT
Bu ürünlerin glütensiz oluşunun çölyak hastaları için bir
umut olduğunu kaydeden Öztürk, "Çünkü ülkemizde çölyaklı bireylerin
ulaşabileceği çok fazla ürün yok. Ulaştıkları ürünler de sınırlı. Maalesef bu
ürünlerin birçoğu Romanya, Almanya ve İtalya gibi ülkelerden ithal ediliyor. Çölyak
araştırma komisyonunun geçen sene yaptığı çalışmada, bu ürünlerin Türkiye'de
üretilmesi için üreticileri destekleme kararı çıktı. TBMM'de makarna üretimini
destekleme kararı alındı. Biz de bu işletmeyi devlet desteğiyle kurduk. Bizim
ürünlerimiz çölyaklı hastaların yanı sıra, şeker hastalarının da tüketebileceği
bir ürün. Glisemik indeksi düşük olduğu için şeker hastaları da rahatlıkla
tüketebiliyor. Bazı bünyeler için alerjen olan yumurta, hiçbir ürünümüzde
kullanılmıyor. Vegan beslenmek isteyen ya da hayvansal ürün tüketmeyenler de
rahatlıkla tüketebiliyor" diye konuştu.
Şu anda filizlenme tekniğiyle un haline getirip bunu
mamule dönüştüren dünyada tek firma olduklarını kaydeden Öztürk,
"Hedefimiz bu yılın ikinci yarısından sonra ürünlerimizi yurt dışına
taşımak olacak. İlk hedefimiz Türkiye'de ulaşılabilir fiyatlarla herkese
ulaşabilmek" dedi.
HAMMADDESİ BAKLİYAT UNU, SIKMA ZEYTİNYAĞI VE YÜKSEK PH'LI
SU
Ürünleriyle yabancı ürünler arasında büyük fiyat farkı
olduğunu, ithal ürünler Euro ile alındığı için kur ve gümrük maliyetinin ürünün
fiyatını artırdığını aktaran Öztürk, şöyle konuştu:
"Bizim ürünlerimizin içeriğinde soğuk sıkım
zeytinyağı, yüksek ph'lı su ve sadece bakliyat unu bulunuyor. Bunun dışında
koruyucu ya da kimyasal kullanmıyoruz. İthal ürünlerde ise koruyucu kimyasallar
bulunuyor. Biz daha sağlıklı ürünler için yola çıkmıştık. Fiyatımız ise yarı
yarıya daha ucuz. Çünkü biz kendi topraklarımızda ekilen mercimek ve nohudu
kullanıyoruz. İthal ürünlerle karşılaştırıldığında yarı yarıya ucuz olduğunu
görüyoruz. İthal makarnanın en ucuzu 25-30 TL arasında değişiyor. Bu ürünün da
alt segmentleri var. 14-15 liralara kadar bulunabiliyor. Fakat bu ürünlerin
hammaddesi pirinç ve mısır. Dünya artık pirinç ve mısırdan üretilmiş ürün
tüketmiyor. Sadece üçüncü dünya ülkeleri, Afrika ve Orta Doğu ülkelerine
gönderilmek üzere bu ürünler üretiliyor. İtalya'da görüştüğümüz iki firma
bizden makarna almak istiyor. Bize ilk sordukları soru ürünün hammaddesi. 'Eğer
pirinçse istemiyoruz' diyorlar. Pirinç ve mısır ulaşılabilecek en ucuz ham
madde, kilosu 1-2 liraya bulabileceğiniz mısır ile glütensiz makarna
yapabilirsiniz. Şu an piyasadaki tüm ithal makarnaların hepsi pirinç ve mısır
içerir. Pirinç ve mısır içeren bir ürünle bizim ürünümüz kesinlikle mukayese
edilemez, çünkü biz kırmızı mercimekten ve nohut unundan yapıyoruz. Kalite
olarak büyük uçurum var. Fiyat olarak da yarı yarıya ucuz olmamız nedeniyle
tüketici de memnun"(DHA)