Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesli küresel ölçekte tehlikedeki hayvanlar grubu içinde olduğu belirtilen Akdeniz foklarının avlanması 1977 yılında yasaklanırken, 1991 yılından itibaren de yaşam alanlarının korunmasına başlandı. Yaşam alanlarının koruma altına alınmasıyla Akdeniz foklarını sayısında az da olsa artış gerçekleşti.SAD-AFAG Koordinasyon Kurulu Başkanı Cem Orkun Kıraç, Akdeniz foklarının hassas, ürkek ve utangaç canlılar olduğunu söyledi.Akdeniz fokunun son günlerde Antalya'nın falezler bölümünde sıkça görülmesinden  mutluluk duyduğunu aktaran Kıraç, "O bölgede 4 Akdeniz foku olduğunu biliyoruz. Bu foklar kış aylarında falezlerdeki mağara ve çatlaklarda yaşıyor. Yaz aylarında ise Olympos, Adrasan ve Gelidonya bölgesine göçüyor. Belki birkaçı orada kalıyor olabilir" dedi.

ÇATLAKLARA GİRMEYİN

Akdeniz foklarının insanlara zarar vermeyeceğini vurgulayan Kıraç, şöyle konuştu:"İnsanlardan şunu istiyoruz. Bir mağara ve yaşam alanı olan çatlaklara girmeyin. İkincisi, tur teknelerini mağaralar önünde demirleyip gürültü yapmayın. Bunun dışında Akdeniz fokunun yaşadığı çevrede denize girmenin, dalış yapmanın, balık tutmanın ve kano yapmanın hiçbir sakıncası yok. Onları rahatsız eden mağaralarına girilmesi ve hemen evlerinin önünde yapılan gürültü. İnsanlar bu iki unsura dikkat ettiği takdirde, Akdeniz fokları ürkmez ve korkmaz. Evinde yaşamaya devam eder. Aslında mağaralar onların yatak odası. Siz nasıl yatak odanızda yabancı birini istemezseniz, onlar da istemez."

TEK YA DA ÇİFT YAŞAMAYI SEVİYOR

Akdeniz foklarının boylarının 2 ila 2.30 metre arasında değiştiğini, yetişkinlerinin 300 kilograma kadar ağırlaştığını hatırlatan Kıraç, sözlerini şöyle sürdürdü:"Falezlerde yaşayan foklar yetişkin diyebileceğimiz büyüklükteler. Dünya üzerinde 33 tür fok arasında tek ve çift yaşamayı seçmiş tek tür Akdeniz fokudur. Onlar sürü olarak yaşamak yerine tek ve çift olarak yaşamayı seçti. Son 20 yılda yaşam alanlarının daralması, evlerinde rahatsız edildikleri için yaşam alanlarından çekilmeleri bu türü tehdit eden başlıca unsur. Çünkü burada yavruluyor, burada yavrusunu büyütüyor. Neslin devamı için betonlaşmamış, el değmemiş alanlar bırakmamız lazım. İnsanların onların mağaralarına girmesi kaçmalarına neden oluyor. Tur teknelerinin, kanocuların bunlara çok dikkat etmesi lazım. Etik olarak, vicdanen mağaralara girmek doğru değil zaten. Mağaralara girildiğinde yaşam alanını terk etmek zorunda kalıyorlar ve neslini devam ettiremiyor. Bu çatlak ve mağaralar Akdeniz foklarının yatak odası. Dolayısıyla yatak odalarına kimse girmesin."DHA 

Editör: TE Bilisim