Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde yurttaşlara seslenirken “Fitne tüccarlarına inat, 85 milyon olarak yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona, kışkırtmaya asla gelmeyeceğiz. Demokratik zeminden asla ayrılmayacağız. Bizim tökezlememizi bekleyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz” dedi.
Erdoğan, mitingde özetle şöyle konuştu:
“ANNELER, YARIN SİZ DE KALEYİ İÇERİDEN FETHEDECEKSİNİZ”
“Biz, Sancaktepe’yi çok seviyoruz. Bu muhteşem katılım sevilmez mi? Şimdi rakamı istedim, sordum. Gelen rakam şu; 50 bin. Demek ki Sancaktepe, gümbür gümbür yarına yürüyor. Yarın akşam Sancaktepe’den tulum çıkarıyor muyuz? Tüm alem bunu duymalı. Bay bay Kemal buralara geldi mi? Gelmedi mi? Niye ya gelmedi? Herhalde bu saatten sonra da gelecek hâli yok. Fakat Sancaktepe, hakikaten bu duruşuyla yarına farklı bir selam veriyor.
Yarın Anneler Günü. Tabii burayı seçişimiz de yarın Anneler Günü oluşundan, belediye başkanımızın bir hanımefendi oluşundan, dedik ki burayı seçelim. Biz, hadisleri öyle evirip çevirip söyleyenlerden değiliz. Anahtarı annelerin ayakları altına koyuyor. ‘Cennet, annelerin ayakları altındadır.’ Bak, babaların değil, annelerin ayakları altında. Onun için annelerin kıymetini çok iyi bileceğiz. Annelere sadakatimizi çok farklı göstereceğiz. Öyleyse anneler, yarın siz de kaleyi içeriden fethedeceksiniz. Buna hazır mısınız? Şurada birkaç saat kaldı. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Beyler, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Ahde vefanız için; aşkınız, sevdanız için her birinize teşekkür ediyorum.
Sözlerimin hemen başında, ebediyete irtihal eden tüm annelerimize rahmet diliyorum. Ama hepsinden öte, Diyarbakır Anneleri’ni gözü yaşlı bırakan bu teröristlere karşı, bay bay Kemal, Diyarbakır Anneleri’ni kaç kere ziyaret ettin? Diyarbakır Anneleri’nin yavrularını Kandil’e kaçıran teröristlerle el ele, omuz omuza utanmadan, sıkılmadan bir seçime giriyoruz. Bay bay Kemal’in yanında kimler var? Kandil var. Kimler var? Kandil’in parlamentodaki uzantıları var. Kılıçdaroğlu, ya sen bunların hesabını Allah’a nasıl vereceksin?
“GENÇLER, SİZ DE ANNELERİNİZİN AYAKLARININ ALTINI ÖPÜN. ORADA CENNETİN KOKUSU VAR. ÖPERSENİZ DAHA GÜÇLENİRSİNİZ”
Gençler, bak size bir nasihatim var. Bay bay Kemal de vasiyette bulunuyor da benim vasiyetim başka. Benim vasiyetim şu; annelerin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin. Cennet, annelerin ayakları altında, babaların değil. Benim anam da bana ayağının altını öptürmezdi. Kendisine derdim ki ‘Anacığım, kokusunu alayım’. E cennet orada. O çekerdi, gülerdi. ‘Anam kokusunu alayım.’ Zar zor öperdim. Gençler, siz de annelerinizin ayaklarının altını öpün. Orada başka koku var. Orada cennetin kokusu var. Öperseniz daha güçlenirsiniz. Daha güçlü olursunuz. Bak, şimdi biz ne diyoruz? Aile diyoruz, değil mi? CHP ne diyor? LGBT. İYİ Parti ne diyor? LGBT. Aynı şekilde, öbür HADEP ne diyor? LGBT. Peki LGBT, AK Parti’nin semtine yaklaşır mı? MHP’nin semtine yaklaşır mı? Cumhur İttifakı’nın semtine yaklaşır mı? İşte bu Millet İttifakı denilen zillet, bunlar LGBT’ci.
Bu vatanı bize yar etmemek için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler. Bunu bizzat kendileri gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale’de kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna ‘dur’ dedik. İstiklal Harbi’mizde, vatanımızı özgürleştirerek millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak, 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta vererek buna da müsaade etmedik.
“HEDEFİMİZ, 2023 BİTMEDEN TÜRKİYE İÇİNDE TEK BİR ELİ KANLI TERÖRİST BIRAKMAMAKTIR”
Yıllarca bizi terörle oyaladılar. Yıllarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye kalktılar. Türk’ü ve Kürt’ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliğimizi bozmak istediler. Buna fırsat vermedik. Devlet olarak, terör bataklığını kurutmak için çok mücadele verdik. Çok ciddi çabalar harcadık. Bizim için Türk’ü ile Kürt’ü ile Laz’ı ile Çerkez’i ile Gürcü’sü ile Boşnak’ı ile biz, yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Türk neyse Kürt de odur. Çünkü Rabbimizin emri neyi gerektiriyorsa biz ona itaat ederiz. Üstünlük ne iledir? Allah'a kim daha yakınsa o üstündür. Sınırlarımız içindeki terörist varlığını tükenme noktasına getirdik mi? Cudi’de bunları gömdük mü? Gabar’da gömdük mü? Kandil’de gömdük mü? Şimdi bay bay Kemal, dirsek direğe tutuştuğu bu malum yapıyla hâlâ yürümekten bahsediyor mu? Bunları yarın sandıklara gömüyor muyuz? Ha gayret. Hedefimiz, Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılı olan 2023 bitmeden Türkiye içinde tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır. Aynı şekilde hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız.
Sırf cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce'ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, hasiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır.
Milletin sandıkta namusumuza emanet ettiği muazzez iradesini asla yere düşürmedik. Ona asla leke sürdürmedik. Böylece Türkiye’yi her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Kardeşlerim, savunma sanayiinde, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette bütün bu adımları attık.
“KADINA ŞİDDETİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Seçim sonrası inşallah yeniden aile ile ilgili kurumu güçlendirmenin adımını atacağız. Fakat burada bir şeyi özellikle size söyleyeceğim. O da şu; kadına şiddet konusunda da kesinlikle tavrımız nettir. Kadına şiddeti kabul etmemiz mümkün değildir. Kadına şiddetle ilgili mücadeleyi de gerek yargı yoluyla gerekse tüm İçişleri Bakanları yoluyla bunlarla mücadelemizi de sürdüreceğiz. Biz, bu konuda birilerinden izin almaya mecbur değiliz. Küresel kültürün ve güçlerin dayatmasıyla giderek adeta veba gibi yayınlan bu salgınlarla, bu akımlarla ilgili şimdiden gereken tedbirleri almamız gerekiyor. Zira bu konuda adım atmakta geç kaldığımız her gün tehdit ve tehlike daha da büyüyecektir. Finansmanını doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlayacağımız Aile ve Gençlik Bankası ile işte bunu amaçlıyoruz. Bu kaynakla çalışana, emekliye, kadına, gence, engelliye, üreticiye, velhasıl ülkemizdeki her kesime destek olabileceğiz.
Her hanede çalışan en az bir kişi olmasını sağlayacağız. Her bir hanemizin asgari bir gelir seviyesinin altında kalmamasını temin edeceğiz. Daha pek çok kalemdeki desteklerle hem aile yapımızı koruyacak hem gençlerimizin geleceğine ışık tutacağız. Aynı zamanda bu adımlarımızla küresel odaklar adına LGBT’nin önünü açanların da planlarını boşuna çıkaracağız.
Bugün birçok ilçede böyle bir hastane yok. Ama Sancaktepe’de bu var. Niye bunu buraya yaptık? Gerektiğinde buraya uçak da insin, uçak indiği zaman uluslararası hastalar da buraya gelebilsin diye buraya yaptık. Bu, bir düşünce pratiğidir. Biz yaparız, ama onların böyle bu adımı atmaya cesaretleri bile yoktur. Onlara o fırsatı bile vermeyiz. İşte biz, bundan sonra da birçok adımları yine böyle atacağız. Bunun için hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Yarın sandıklara sahip çıkmanızı istiyoruz.
“BİZİM ADIMIZA HELALLİK İSTEYECEK, OYUNA TALİP OLDUĞUMUZU SÖYLEYECEKSİNİZ”
Artık önümüzde günler değil, saatler kaldı. Henüz vakit varken hâlen kararsız kalan bir eşiniz, dostunuz, akrabanız, nazınızı çekecek bir arkadaşınız varsa ona mutlaka ulaşacaksınız. Bizim selamımızı söyledikten sonra 14 Mayıs'ın önemini anlatacaksınız. Kırgınlık, küskünlük varsa çözecek, bizim adımıza helallik isteyecek, oyuna talip olduğumuzu söyleyeceksiniz. Aile meselesinde CHP'ye, İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’ne gönül vermiş vatandaşlarımızın da bizimle aynı hassasiyeti taşıdıklarını biliyoruz.
“DEMOKRATİK ZEMİNDEN ASLA AYRILMAYACAĞIZ”
Fitne tüccarlarına inat, 85 milyon olarak yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona, kışkırtmaya asla gelmeyeceğiz. Demokratik zeminden asla ayrılmayacağız. Bizim tökezlememizi bekleyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Bunları yaptığımızda, yarın yepyeni bir destan yazacağımıza inanıyorum. Sancaktepe’ye, Sancaktepelilere ben inanıyorum, güveniyorum. Zira yarınki seçim, aynı zamanda 2024'ün de müjdecisi olacaktır. Ben, kalbi kıpır kıpır atan gençlerimize güveniyorum. Evi içeriden fethedecek olan kadınlarımıza güveniyorum. Ayaklarının altına cennetlerin serildiği, cennet yüzlü annelerimizin bizleri yalnız bırakmayacağını biliyorum. Mensubu ve hizmetkarı olmaktan şeref duyduğum milletimizin basiret ve ferasetle iradesini sandığa yansıtacağından şüphe duymuyorum.”
ANKA