‘‘DAR GELİRLİLER KAYBETTİ SERMAYEDARLAR KAZANDI’’

Disk Akdeniz Şube Başkanı Vedat Küçük, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle bu ülkenin işçileri başta olmak üzere geniş halk kesimlerinin ağır bedeller ödediğini söyleyerek, ‘‘Çarşıdaki, pazardaki zamlar ücretleri eritiyor. Ekmeğimiz küçülüyor, faturalarımız kabarıyor. Bir yandan yoksulluk, diğer yandan servetler artıyor. İktidar n politik tercihleri adaletsizliği büyütüyor. Ülkeyi yönetenler "Türkiye büyüyor" diye övünüyor. Bizler ürettik, bizler çalıştık ama o büyümeden pay alamadık. Milli gelir içinde emeğin payı son iki yılda yüzde 39'dan yüzde 31'e düştü. Sermayenin payı ise yüzde 42'den yüzde 48’e çıktı. Dar gelirliler kaybetti, ücretliler kaybetti, on milyonlarca insanımız kaybetti, bir avuç sermayedar kazandı. Yılın ilk 6 ayında resmi enflasyon yüzde 21'den 73'e tırmandı. Dar gelirlinin, asgari ücretlinin gıda enflasyonu yüzde 130'a yaklaştı. Yüksek enflasyon nedeniyle yılın ilk 5 ayında asgari ücretlinin 5 bin lirası eridi gitti. Ülkeyi yönetenler ise bu geçim sorunlarına çare üretmek yerine, rakamlarla mücadele ediyor. Hiç kimsenin inanmadığı bir enflasyon rakamı açıklayarak bizleri daha düşük ücretlere mahkûm etmek istiyorlar. Enflasyonu olduğundan düşük göstererek emeğimizi daha da ucuzlatmak istiyorlar. Bunun adı hırsızlıktır. Fakirden çalıp, zengine vermektir’’ dedi.

‘‘ŞİRKETLERİN MİLYONLUK VERGİLERİ SIFIRLANIYOR’’

Başkan Vedat Küçük, işçi sınıfına haklarının teslim edilmesi gerektiğini dile getirerek şunları aktardı: ‘‘Başta işçi sınıfı olmak üzere halkımız yaşam mücadelesi verirken az sayıda para ve iktidar sahibi servetlerinin, lükslerinin, ihalelerinin, kararlarının bir kısmından dahi vazgeçmiyorlar. Asgari ücretten tıkır tıkır vergi kesilirken, üç beş şirketin milyonluk vergileri sıfırlanıyor. Kur garantili mevduat hesabıyla bizden toplanan vergiler bir avuç zengine ve bankalara aktarılıyor. İnsanca yaşamak için taleplerimiz şunlardır: Hayat pahalılığı karşısında işçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımının önündeki yasal ve fiili engeller derhal kaldırılmalıdır. Başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretler ve emekli maaşları arttırılmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, temel tüketim mal ve hizmetleri vergi kesintisinden muaf tutulmalı, tüm fiyatları doğrudan etkileyen akaryakıt üzerindeki vergi yükü düşürülmelidir. Enflasyon karşısında eriyen ücretler üzerindeki vergi yükü azaltılmalı, kar ve faiz gelirlerinin vergilendiği, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi politikası benimsenmelidir. Belediye şirket işçilerine kadro verilmelidir. Emeğin hakkı olmadan demokrasi, demokrasi olmadan emeğin hakkı olmaz.’’ Stajyer/ARDA KIR

Editör: TE Bilisim