MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Balıkesir’de; “14 Mayıs seçimleri Türkiye’nin kaderini tayin edecek. Ya geleceğimiz zillete düşüp heba ve heder olacak ya da cumhurun cesaret ve dirayetiyle bütün korkular yıkılacak, bütün oyunlar bozulacak. Ya ‘yurdum’ diyeceğiz ya da yokluğa mahkum olacağız. Ya istiklal ve istikbal haklarımızdan vazgeçeceğiz ya da bu haklarımızla sonsuza kadar var olmanın yol haritasını belirleyeceğiz. Mandacılara, mayası ve meşrebi zehirli olanlara ya boyun eğeceğiz ya da lider ülke Türkiye’nin kapısını aralayacağız” dedi.
Bahçeli, mitingde şunları söyledi:
"İstikrar demek Balıkesir demektir. İstiklal demek Balıkesir demektir. Dün olduğu gibi bugün de istikbalin güvencesi Balıkesir'dir. Balıkesir zillete düşmedi düşmeyecektir. Balıkesirli kardeşlerim siyasi, fikri ve ideolojik tercihleri ne olursa olsun, Türk düşmanlarına, Türkiye üzerinde hesap yapan azgınlaşmış mihraklara hiçbir zaman aldanmadı, hiçbir zaman da teslim olmadı. İnanıyorum ki 14 Mayıs'ta da aynı duruş ve ahlakı dosta, düşmana göstermekten geri durmayacak, kaçınmayacaksınız. Cesaretimizin kaynağı tarihtir, ilhamımızın kaynağı ecdadımızdır, istikbalimizin kaynağı bu topraklara ser serpe uzanıp yatan şehitlerimizdir, irademiz kaynağı da büyük Türk milletidir. Dünyaya istikamet verecek bir Türkiye'nin inşası ancak ve ancak bir Türk-İslam kültüründen feyzini alan, Türklük gurur ve şuuru ile İslam ahlak ve fazileti ile bezenen fedakarlık numunesi bir ahlaki kucaklaşmayla mümkün olacaktır. Bu ahlaki kucaklaşmanın adı Cumhur İttifakı'dır. Muazzez nitelikli, milli ve ahlaki kucaklaşmanın devlet ve millet hayatında kök salmasına da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi refakat edecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uzlaşmacı vasfında temerküz etmiş güçlü ve tesirli yürütme, güçlü ve fonksiyonel yasama, bağımsız ve tarafsız yargı sayesinde Türkiye'nin önünü hiçbir iç ve dış ihanet odağı kesemeyecektir. Bu kutlu yürüyüşün neticesinde gelen Türk asrı, geleceğin gücü Türkiye olacaktır. İnancımız budur, iddiamız budur, irademiz budur. Bu nedenle 14 Mayıs seçimleri yeni yüzyılın demokratik eşiği, milli ve manevi değerlerin rehberliğiyle geçilmesi gereken ilk kavşağıdır.
"KILIÇDAROĞLU VE ZİLLET İTTİFAKI MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR"
Birlikte çok daha güzel günlere kavuşacağız, bundan emin olunuz. Ülkümüzden de ülkemizden de vazgeçmeyeceğiz, bu sözümüzü unutmayınız. Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre köyünde geçen acıklı bir hikayeyi bilmeyen yoktur. Rivayete göre Güre köyünün kahvecisi Mehmet Şevket Efendi ile eşi Şöhret Hanım'ın oğlu Zekeriya askerliğini yapmak için Sarıkamış'a gider. Sarıkamış'ta Türk ordusunun başında Enver Paşa vardı. Şöhret Hanım da oğlu yokken kendi zeytinliklerinde çalışmaktadır. Ancak oğlunun şehadet haberini alınca ciğeri yanar, yüreğine ateş düşer. O esnada ovadaki kekliklere bakarak ızdırabından bir türkü yakar. Analarımızı ağlatanlar, ağıtlar yakmasına neden olan caniler bugünkü CHP ile iş birliği halindedir. Yavrularımızı yetim bırakan katiller, İYİ Parti'yle emel ve hedef birliği içindedir. PKK, Kılıçdaroğlu'na aleni destektir. FETÖ, Kılıçdaroğlu'na siper olmuştur. Küresel medya, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakının propagandası ile nifak saçmaktadır. Küresel emperyalizm Kılıçdaroğlu'nun akıl, vicdan ve irade şifrelerini ele geçirmiştir. İngiliz The Economist dergisi, 'Erdoğan gitmeli' diyormuş. Bu haçlı zihniyete kimin gideceğini, nasıl gideceğini, gittiğinde nasıl hesap vereceğini 14 Mayıs'ta gösterecek olan Türk milletidir. Türkiye'ye yön veremezler, Türkiye'yi sömürge ülkesi haline getiremezler. Alayı gelsin, hepsi toplanıp karşımıza dikilsin şayet boyun eğersek, geri adım atarsak onlar gibi namerdiz. Çıkar odakları, küresel sermaye çeteleri, terör örgütleri, Türkiye düşmanları, tefeciler, faiz bağımlısı bankerler 2023 yılının en önemli seçiminin Türkiye'de olacağını ağız birliği halinde iddia etmeye başlamışlar. Çünkü 100. yıldönümünü karşıladığımız Cumhuriyet’ten intikam almak istiyorlar. Milli mücadelenin ve 15 Temmuz'un rövanşını almak için kudurmuş gibi provokasyon yapıyorlar, algı operasyonlarına hız veriyorlar. Biliniz ki tehlike çok büyüktür, biliniz ki tehdit çok vahim düzeydedir. İstedikleri kukla gibi oynatılan, her anlamda güdülen, her şeyi kontrol edilen, denetim altında tutulan, taviz ve teslimiyet döngüsüne girmeye hazır bir cumhurbaşkanıdır. Türk ve İslam husumetinin umudu Kılıçdaroğlu'dur. Sözde Kürdistan projesinin figüranı Kılıçdaroğlu’dur. Güney sınırlarımız boyunca açılmak istenen terör koridorunun taşeronu Kılıçdaroğlu’dur. Nitekim Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı milli güvenlik sorunudur. Bunlar Cumhuriyet’i yıkmak için zalimlerden ihale almışlardır. Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırı vardır. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hazımsızlık had safhadadır.
"BİZ YÜRÜDÜKÇE SİNECEKLER, BİZ DİRENDİKÇE SİLİNİP GİDECEKLER"
Kılıçdaroğlu’nun geleceğe ışık tutan tek bir projesi yoktur. İYİ Parti başkanının dedikodudan başka yaptığı bir şey yoktur. Miadı dolmuş Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’den başka söyledikleri veya söyleyecekleri ikinci bir şey de olmamıştır. Onların hain ve hasmane destekçileri varsa bizim Balıkesir’imiz, dünya üzerinde yıldız gibi parlayan kocaman bir ülkemiz var. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tuzağı kurarlarsa kursunlar, korkakların, korkulukların, kokuşmuşların üzerine üzerine yürüyoruz. Yedi düvelin bileğini sandıkta bükmek için milletimize güveniyoruz. Biz yürüdükçe sinecekler, biz direndikçe silinip gidecekler. Teslim olmayacağız, taviz vermeyeceğiz, tehir etmeyeceğiz. Millet diyeceğiz, vatan diyeceğiz, al bayrağın altında hep beraber toplanıp bağımsızlığımıza asla gölge düşürmeyeceğiz. Milletimizin hak ve hukukunu birlikte savunacağız. Devlet ve milletiyle hep birlikte Türkiye diyeceğiz.
"KILIÇDAROĞLU VE ZİLLET ORTAKLARI 14 MAYIS'TA AĞIR BEDEL ÖDEMEYE HAZIR OLSUN"
Kandil ve Pensilvanya’nın esiri olan Kılıçdaroğlu ve zillet ortakları 14 Mayıs’ta ağır bedel ödemeye hazır olsun. Balıkesir bölünmeye kapalıdır. Balıkesir terör ittifakına karşıdır. Balıkesir Türkiye’yi ölüm tüneline sokmak için gün sayan yabancı beslemelerinin de sonuna kadar karşı cephesindedir. Türkiye’de bulamadıklarını yabancı ülkelerde arayanlar, Terör örgütlerine destek, bölücülüğe payanda olanlar, ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını soluduğu vatanını gittikleri ülkelerde şikayet edenler çok iyi bilsinler ki doğru zaman, doğru adam, Recep Tayyip Erdoğan. Hedefimiz Sayın Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM’de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı’nın tecessüm ve tecelli etmesidir. Çabamız, çalışmamız, çağrımız bu hedeflere ulaşmak içindir.
"YA YURDUM DİYECEĞİZ YA DA YOKLUĞA MAHKUM OLACAĞIZ"
14 Mayıs seçimleri Türkiye’nin kaderini tayin edecek. Ya geleceğimiz zillete düşüp heba ve heder olacak ya da cumhurun cesaret ve dirayetiyle bütün korkuluklar yıkılacak, bütün oyunlar bozulacak. Ya ‘yurdum’ diyeceğiz ya da yokluğa mahkum olacağız. Ya istiklal ve istikbal haklarımızdan vazgeçeceğiz ya da bu haklarımızla sonsuza kadar var olmanın yol haritasını belirleyeceğiz. Mandacılara, mayası ve meşrebi zehirli olanlara ya boyun eğeceğiz ya da lider ülke Türkiye’nin kapısını aralayacağız. Artık başka çare, başka seçenek kalmamıştır. Demokratik hesaplaşmaya sadece 8 gün kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’ni hak ettiği gelişmişlik düzeyine biz çıkaracağız. Türkiye’yi lider ülke seviyesine biz taşıyacağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle kilitleri ya açacağız ya da kıracağız. Üreten, refah sağlayan, herkesin iş ve aş sorunlarını çözmüş milli bir ekonomiyi; bütün sorunlara neşter vurmayı başarmış, terörün kökünü kazıyıp bölücülüğü felç etmiş bir siyasi ve hukuki bünyeyi; dış politikada daha aktif, taviz vermeyen, dünyaya Türkçe bakan, hayatı ve hadiseleri Başkent Ankara vizyonuyla kuşatan bir dış politik mimariyi elbirliğiyle, güç birliğiyle ve Cumhur İttifakı’yla sağlamış olacağız. İrademiz ve gücümüz büyük Türk milletidir. Güvencemiz Balıkesirli kardeşlerimizdir. Devletimizin egemenlik haklarıyla, milletimizin muhteşem varlığı, bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüyle kimin sorunu varsa bizim de onlarla sorunumuz vardır ve alayını birden her cephede karşılamaya hazır olduğumuz iyi bilinmelidir.”
ANKA