Danıştay 10. Dairesi, toplumsal olaylarda halkın cep telefonuyla video çekmesinin engellenmesine dair Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) "Ses ve görüntü kaydı alınması" konulu genelgesinin yürütmesini oybirliği ile durdurdu. Kararın oybirliğiyle alınması ise dikkat çekti. Danıştay’ın kararında, genelgeyle yapılan düzenlemelerin, temel hak ve hürriyetler içerisinde bulunan haberleşme hürriyeti ile basın hürriyetine yönelik kural ve sınırlamalar getirdiği belirtildi. Kararda, söz konusu genelgenin haberleşme ve basın hürriyetini kısıtladığı vurgulanarak, temel hak ve hürriyetlerin sadece kanunla sınırlandırılabileceği belirtildi. Ayrıca kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin de haberleşme hürriyetini kapsayıcı nitelikte olduğuna işaret edildi.
“HUKUKSAL BİR KARŞI KOYUŞ, MÜCADELEDİR”
Antalya Barosu Eski Başkanı Polat Balkan ise alınan kararın ardından sosyal medya hesaplarından “Kendini hukukla ve hiçbir kuralla bağlı görmeyen anlayışa karşı, hukuksal bir karşı koyuş, mücadeledir bu dava. Hiçbir güç temel hak ve özgürlüklerinin özüne dokunamaz, bu hak ve özgürlükleri ortadan kaldıramaz” dedi.
“KARAR BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ DE KAPSIYOR”
Danıştay
10. Dairesi, EGM' nin, 27 Nisan 2021 tarih ve 2021/19 sayılı, toplumsal
olaylarda ses ve görüntü alınmasını engelleyen genelgesinin iptali ve
yürütmesinin durdurulması istemiyle, Antalya Barosu Eski Başkanı Polat Balkan
ile Antalya Barosu Başkanlığınca açılan davayı karara bağladı. Haberleşme
özgürlüğünün temel unsurlarını, haber, düşünce ve kanıları serbestçe
öğrenebilme, toplayabilme, açıklayabilme, yayabilme haklarının oluşturduğu
belirtilen kararda, haberleşme özgürlüğünün, görsel ve yazılı medya araçları
yoluyla fikir, düşünce ve haberlerin yayılmasını güvence altına alan ve daha
özel bir ifade biçimi olan basın özgürlüğünü de kapsadığı kaydedildi.
Haberleşme
özgürlüğünün, düşünceyi yayma özgürlüğünün bir şartı olarak kabul edildiği
bildirilen kararda, şu ifadelere yer verildi: "Anayasa'nın 22. maddesi
incelendiğinde, herkesin haberleşme hürriyetine sahip olduğu, haberleşmenin
gizliliğinin ise esas olduğu, bu hakkın, madde metninde belirtilen sınırlama
sebeplerine bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararıyla veya gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri uyarınca
sınırlandırılabileceği görülmektedir. Bu kapsamda, söz konusu hakkın belirli
hallerde sınırlandırılabileceği, dolayısıyla mutlak bir nitelik taşımadığı açık
ise de devletin, bu sınırlandırma sebepleri haricinde söz konusu hakkın
kullanılmasını sağlamak yükümlülüğünün bulunduğunun kabulü gerekmektedir."
“ANAYASA'NIN 7. VE 13. MADDELERİNE AYKIRI”
Anayasa'nın
13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca
Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak
kanunla sınırlanabileceği vurgulanan kararda, bu sınırlamaların, Anayasa'nın
sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine
ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı bildirildi. Genelgeyle yapılan
düzenlemelerin, temel hak ve hürriyetler içerisinde bulunan haberleşme
hürriyeti ile basın hürriyetine yönelik kural ve sınırlamalar getirdiği
aktarılan kararda, davalı idarenin genelge niteliğinde bir düzenleyici işlemle
adı geçen temel hak ve hürriyetlere yönelik sınırlama getirmesinin Anayasa'nın
7. ve 13. maddelerine aykırı olduğu kaydedildi.
OY BİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ
Temel hak
ve hürriyetleri, Anayasa'nın 13. maddesinde getirilen hukuki güvencelere ve
kanunla sınırlama ilkesine aykırı olacak şekilde düzenleyen dava konusu
genelgede hukuka uyarlık görülmediği ifade edilen kararda, davacıların
yürütmenin durdurulması istemlerinin kabulüne, EGM'nin “Ses ve görüntü kaydı
alınması” konulu genelgesinin yürütülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar
verildiği bildirildi.
“ANAYASA’YA UYARLILIK YOK” TESPİTİ
Kararda, “Söz
konusu genelge ile getirilen düzenlemelerin temel hak ve hürriyetlerden olan
haberleşme hürriyeti ile basın hürriyetine yönelik kural ve sınırlamalar
getirildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle yasa organının tasarrufu niteliğindeki
kanun yerine yürütme organına dahil Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından genelge
niteliğinde bir düzenleme ile temel hak ve hürriyetlere sınırlama
getirilmesinde Anayasa’ya uyarlılık bulunmamaktadır” denildi.
İPTAL İSTEMİ HENÜZ KARARA BAĞLANMADI
Yürütmenin
durdurulması kararı sonrası, genelge uygulanamayacak. Danıştay 10. dairesi,
genelgenin iptal istemini ise daha sonra karara bağlayacak.
NE OLMUŞTU?
Emniyet
Genel Müdürlüğü, Nisan 2021’de yayımladığı genelgeyle kamusal alanda,
‘polislerin görevlerini yaparken’ ses ve görüntü kaydının alınmasını engellemek
istemişti. Emniyet Genel Müdürünün imzasıyla yayınlanan genelgede, polisleri
kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılması gerektiği
ifade edilmişti. Karara gerekçe olarak “özel hayatın gizliliğinin ihlali” gösterilmiş
ve ses ve görüntü kaydı alınmasının, ‘kolluk personelinin görevini yapmasını
engellediği’ iddia edilmişti. Bu genelgeye karşı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne yönelik, çok sayıda baro ve sivil toplum kuruluşu tarafından
Danıştay'da dava açılmıştı. Dava dilekçelerinde genelgenin, delil toplama
hakkına müdahale içerdiği, hukuk devleti ilkesini zedelediği, hukuka ayrı emir
ve talimat içerdiği belirtilmişti.
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi