Muhalefetin çatı adayı olarak açıklanan Ekmeleddin İhsanoğlu’na ilişkin adı Cumhurbaşkanı adaylığında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı en güçlü isim olarak geçen ve anketlerde Erdoğan’la arasındaki farkı 1’e düşüren CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’dan önemli açıklamalar geldi: Cumhurbaşkanlığı adayı kurnazlıkla seçilmez, siyasetle seçilir!Baykal, 12 yıldır Türkiye’yi krizler yumağına çeviren anlayışa dur demek için bu seçimlerin önemine işaret ederek, “Muhalefet ülkeyi bu yanlışlardan alıkoyacak, umut veren, siyasi vizyona sahip bir aday göstermeliydi” dedi.
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, yaygın bir medya kuruluşuna yaptığı açıklamalarda nasıl bir Cumhurbaşkanı adayı belirlenmeliydi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Baykal, Cumhurbaşkanı’nın ülkemizde yıllardır yaşanan krizi aşmada irade koyabilecek, devletin temel değerleri zafiyete uğradığı zaman susmayacak bir yapıya sahip olması gerektiğinin altını çizdi.
“DOĞRU BULMUYORUM”
Baykal, “Hukuk devletini kimin aleyhine olursa olsun işletecek, Türkiye’nin ana doğrultusunu belirleyecek, dünya sistemi içindeki konumunun bilincinde biri olmalı. ‘Pasif olsun, karışmasın, kavga etmesin, uslu uslu dursun’ diyenlerin haklı olduğunu düşünmüyorum. Öyle bir Cumhurbaşkanımız var zaten. Ona benzeyen birini çözüm olarak kabul etmek mümkün değil... ‘Cumhuriyet döneminde hatalar yapıldı, kültür ikilemi yaratıldı’ deyip bunun tersine doğru yönlendirmeyen, Türkiye’yi Ortadoğu dünyasına monte etme peşinde olmayan, İslam ülkeleriyle ilişkileri iyi tutan ama Türkiye’nin farklılığının bilincinde birine ihtiyaç var. Ne yazık ki böyle bakılmadı. Başbakan’ın kimlik özelliklerinde ayrıştırarak, ‘Kavgacı, vur-kırcı değil, daha eğitimli, yabancı dil biliyor’ diyerek bir kişi seçilmesini doğru bulmuyorum” dedi.
NEDEN İHSANOĞLU OLMAZ?
Baykal, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kibar, beyefendi, iyi yetişmiş, dünyada geniş bir yelpazede ilgi gören değerli biri olarak her yere layık olduğunu kaydederken, ‘Fakat Türkiye’nin yaşanan krizler karşısında dik duracak, Türkiye siyasetini özümsemiş, o siyasetin mücadelesini verecek, iktidarın yanlışları karşısında ‘Olmuyor’ diyecek birine ihtiyaç vardı. Bu tarif ettiğim niteliklerin Türkiye içinde daha güven veren temsilcilerini bulmak mümkündü. Siyasetten vazgeçip ‘Bugünün modası bu, böyle birini önerelim, onun arkasında saf tutalım’ diyerek bir yere varılmaz. Bu, kendimizi onların tarif etmesi sonucunu doğurur” dedi.
“KURNAZLIKLA DEĞİL, SİYASETLE SEÇİLİR”
CHP ve MHP’nin “kutuplaşan toplumu bütünleştirecek, herkesin Cumhurbaşkanı olabilecek” aday tarifi konusuna da değinen Baykal, “Kutuplaşmayı gidermenin yolu kutuplardan birine gidip teslim olmak değildir. Kutuplaşma dediğiniz bir dengedir. Demokrasi birbirimize tahammül etmek zorunda olduğumuzu anlamamızla hayata geçer. Herkese yer var, kendini koruyacaksın. ‘Falan uluslararası kuruluşun başında vatandaşımız var, değerli bir insan... Canım boşver, şimdi teslim olalım, kaleyi içten fethederiz’ demekle olmaz. Siyasetten vazgeçince yerini kurnazlık almaya başlar. Cumhurbaşkanlığı adayı kurnazlıkla seçilmez, siyasetle seçilir! Seçilemeyebilir, bu bir mücadeledir...” dedi.
Baykal, değerlendirmelerini iyi niyetle herkesle paylaştığını ama iki muhalefet partisinin bir araya gelerek aldıkları kararı sabote etmek gibi bir niyeti olmadığını da belirtti ve “Üzülüyorum, bu fırsat daha iyi kullanılabilirdi ama böyle oldu. Artık yapacak bir şey yok. Ben sadece görüşlerimi kayda geçiriyorum” dedi. (Adnan YILDIRIM)