Türk
Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Antalya Şube Başkanı Ayla Yüksel, son
yıllarda çocuk tecavüzlerinin yüzde 5’inin, ensest vakalarının da sadece yüzde
1’inin açığa çıktığı kaydederek, “Bu rakamlar çok ciddi rakamlar. Ancak bu
konuda önleyici bir tedbir açıklanmadan idama yönelmek radikal bir çözüm değil”
dedi.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD)
Antalya Şube Başkanı Ayla Yüksel ve yönetim kurulu üyeleri, Antalya Gazeteciler
Cemiyeti’nde çocuk İstismarı, kadına yönelik taciz ve şiddet konularında bir
basın toplantısı düzenledi. Yüksel, son zamanlarda kamuoyunda yer alan çocukların
cinsel istismar vakalarının aile içinde bile büyük bir risk altında olduğunun
ortaya çıkmasının toplumda şok etkisi yarattığını söyledi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ
MÜEBBET
Ailenin kadar güvenli olmadığını vurgulayan
Yüksel, şöyle konuştu: “Aile, okul, yurtlar, sokak vs. gibi yerlerde çocuğa
karşı cinsel sömürü ve istismarın önlenmesi siyasi irade gösteren bir çabanın
sonucudur. Asıl önemli olan sorunumuz, bu tecavüzleri, şiddeti, cinsel
istismarı önlemek. Henüz bu konuda önleyici bir tedbir açıklanmadan idama
yönelmek radikal bir çözüm değil. Ancak bizce idam yerine ağırlaştırılmış
müebbetle, öteki dünyada değil, kişi bu dünyada yaptığının cezasını çekmelidir.
TBMM’de Çocuk Hakları İzleme Komitesinin daimi bir komisyona dönüşmesi gerekli.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca da ‘Çocuk Koruma Görevlisi’ adında bir
yapı kurulmalıdır. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere Türkiye’nin imza
koyduğu Uluslararası anlaşmalar eksizsiz yerine getirilmelidir. İstismar mağduru
kişilerin rehabilitasyonu yasal güvence altına alınmalıdır. Çocuk istismarı,
cinsel sömürü ile ilgili kayıt sistemi ve istatistiksel bir yapı oluşturulmalıdır.”
CEZA
İNDİRİMİ OLMAMALI
“Erken yaşta evlenmeler cinsel sömürünün
araçlarından biri haline gelmiştir. Özellikle kız çocuklarının erken yaşta
evlendirilmelerinin önüne geçilmelidir. Erken çocukluk döneminden başlayarak
çocuklar, anne-babalar, çocuklara bakım ve eğitim hizmeti verenler, çocuklarla
çalışan profesyoneller için bilgilendirme kampanyaları ve eğitimleri için Milli
Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve STK’ların katılımıyla
önemli çalışmalar yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul
müfredatlarına Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Cinsel ve Üreme Sağlığı eğitimi
verilmelidir. Çocuk istismarı vakalarında toplum vicdanını yaralayan cezasızlık
veya iyi hal indirimlerinin kesinlikle uygulanmaması gerekir. Konu ile ilgili
çalışan yargı, kolluk kuvvetleri, sağlık çalışanları ve sivil toplum
kuruluşlarının iş birliğinin sağlanması gerekmektedir.”
TAKİPÇİSİ
OLACAĞIZ
“Medya ve Basının çocuk ve kadına yönelik istismar
ve şiddet ile ilgili olaylarda takipçi olması, kamuoyunu bilgilendirmesi ve harekete
geçilmesi gerekmektedir. Cinsel sömürü ve istismara maruz bırakılan çocuklar bu
ülkenin utancıdır. Kadın örgütleri olarak bizler, cinsel suçların yasal ve
toplumsal olarak yok sayılmadığı bir dünya için çalışıyoruz. TÜKD Antalya
şubesi olarak bütün gündeme getirdiğimiz bu olayların takipçisi olmaya devam
edeceğiz. Siyasiler konuyu idam
üzerinden son derece popülist ve kabul edilemez bir eksene çekmeye
çalışıyorlar. Ayrıca kadına yönelik şiddet, ister kamusal alanda ister özel
yaşamda meydana gelsin, kadının ve çocuklarımızın fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel,
ekonomik açıdan çok yönlü zarar görmesine ve acı çekmesine, onurunun
zedelenmesine vesile olan her türlü eylemin karşısındayız.”
RAKAMLAR
ÇOK CİDDİ
Ayla Yüksel, konuşmasında istatistiki
bilgiler de verdi. Çocuk tecavüzlerinin yüzde 5’inin, ensest vakalarının da
sadece yüzde 1’inin açığa çıktığı kaydeden Yüksel, “Bu çok üzücü bir rakam.
Ayrıca istismar olaylarının yüzde 6’sı akraba içinde yapılıyor. Adliye’ye
akseden her 4 tecavüz olayından 1’i çocuklarla ilgili. Toplumun neredeyse yüzde
7-8’i çocukken istismara uğramış. Bu rakamlar çok ciddi rakamlar” diye konuştu.
Kubilay ELDEMİRCİ