Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu’nun enerji tasarrufuyla ilgili soru önergesine verdiği yanıtta; “Enerji tasarruf tedbirleri kapsamında çalışanlara sık sık hatırlatmalar yapılmaktadır. Gün ışığından yararlanma süreleri dahilinde aydınlatma için lambaların açık bırakılmaması konularında gerekli özen ve dikkat gösterilmektedir” dedi. Purçu ise “Enerji maliyetlerini düşürmek çalışanları uyarmak yetmez; enerji tekellerinin önüne geçmek gerekir. Enerji çetelerini değil; bilimsel gerçekleri göz önüne almak ve değerlendirmek gerekir” diye tepki gösterdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu’nun enerji tasarrufuyla ilgili soru önergesine verdiği yanıtta; “Enerji tasarruf tedbirleri kapsamında çalışanlara sık sık hatırlatmalar yapılmaktadır. Gün ışığından yararlanma süreleri dahilinde aydınlatma için lambaların açık bırakılmaması konularında gerekli özen ve dikkat gösterilmektedir” dedi. Purçu ise “Enerji maliyetlerini düşürmek çalışanları uyarmak yetmez; enerji tekellerinin önüne geçmek gerekir. Enerji çetelerini değil; bilimsel gerçekleri göz önüne almak ve değerlendirmek gerekir” diye tepki gösterdi.
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde; Bakanlığa ait kamu binalarında enerji tasarrufuna ilişkin neler yapıldığını, elektrik ve doğalgaz giderlerini düşürmek için hangi tasarruflara gidildiğini ve enerji güvenliği için ek önlem alınıp alınmadığını sormuştu.
Bakan Nebati, önergeye şu yanıtı verdi:
"ENERJİ TASARRUF HAKKINDA FARKINDALIĞIN ARTIRILMASI AMACIYLA ÇALIŞANLARA SIK SIK HATIRLATMALAR YAPILMAKTADIR"
“Bakanlığımız ve Bakanlığımız bünyesinde yer alan kurum ve kuruluşlarca enerji verimliliği ve enerji tasarrufu hakkında farkındalığın artırılması amacıyla çalışanlara sık sık hatırlatmalar yapılmakta, bütçe imkanları çerçevesinde enerji tasarruf değerleri yüksek cihaz ve makinelerin alımına öncelik verilmekte ve hizmet binalarının kullanım yıllarının artması sonucu oluşan ve enerji tasarrufunu olumsuz yönde etkileyen yapısal sorunları gidermeye yönelik tadilatlar yapılmaktadır. Ayrıca enerji tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi, gün ışığından yararlanma süreleri dahilinde aydınlatma için lambaların açık bırakılmaması konularında gerekli özen ve dikkat gösterilmektedir. Kamu kaynaklarının verimli kullanılması ve enerji maliyetlerinin kamu sektörü üzerindeki yükün azaltılması amacıyla gerekli önlemler alınmaktadır ve alınmaya devam edilecektir.”
Nebati’nin yanıtıyla ilgili açıklama yapan Purçu, şunları kaydetti:
“Bakanlıklara enerji tasarruf tedbirleri kapsamında sorduğum sorulara Hazine Bakanlığı trajik bir açıklamada bulunmuş. Halka battaniye altında ısının derken; Hazine Bakanlığı da tasarrufu elemanları sık sık uyarmakla; ışıkları açık bırakmamaları konusunda gerekli özeni konusunda uyarmakla bulmuş.
“6 YILDIR UYGULANAN VE İNATLA VAZGEÇİLMEYEN KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASI ENERJİ TÜKETİMİNİ DAHA DA ARTIRMIŞTIR”
Ayrıca önergeye gelen cevapta gün ışığından yararlanıldığı belirtilmiş. Hatırlatmak isterim ki 6 yıldır uygulanan ve inatla vazgeçilmeyen kalıcı yaz saati uygulaması enerji tüketimini daha da artırmıştır. Gecenin karanlığında evden çıkan öğrenciler, çalışanlar yine gecenin karanlığında eve dönmekte; vatandaş sürekli ışık açmak zorunda kalmaktadır. AKP iktidarında kalıcı yaz saati uygulaması tasarruf değil; israf yaratmıştır. Sabit saat uygulamasıyla 5 yılda 6 milyar TL tasarruf edildiğini savunulurken; bu kanıtlanamamış, enerji uzmanları tarafından aksi ispatlanmıştır. Uygulama sadece enerji şirketlerini besleme fikri yatmaktadır. Bu uygulama ile faturalar kabarmış; faturalarını ödeyemeyenlerin sayısı artmıştır.
“BİLİMDEN UZAK ANLAYIŞLA ALINMAYA ÇALIŞILAN ENERJİ TEDBİRLERİ İLE BİR ADIM YOL ALINAMAZ”
Avrupa’da çok ciddi enerji tasarruf tedbirleri alınırken Hazine Bakanlığının açıkladığı tedbirler son derece düşündürücüdür. Bilimden uzak anlayışla alınmaya çalışılan enerji tedbirleri ile bir adım yol alınamaz. Enerji maliyetlerini düşürmek çalışanları uyarmak yetmez; enerji tekellerinin önüne geçmek gerekir. Enerji çetelerini değil; bilimsel gerçekleri göz önüne almak ve değerlendirmek gerekir.”
ANKA