Açılışta konuşan CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz “Dünyanın en güzel coğrafyası Anadolu’da her bölgede farklı ürünlerin yetiştirilebildiği bir coğrafyada kaynakları doğru değerlendirip planlı bir üretimle, öncelikle kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak ve daha sonrasında elde edeceğimiz katma değeri arttırılmış ürünlerle ihracatımızı geliştirip hem üretenin para kazandığı hem de ülke kaynaklarının heba edilmediği bir sistemi kurmak zorundayız” diye konuştu.
CHP Antalya İl Tarım Komisyonu Başkanı Vahap Tuncer ise “Türkiye 5 milyar, 6 milyar dolar civarında yaş meyve sebze ihraç etme potansiyeline sahipken bunun 1 milyar dolar civarında kalması gerçekten izlenen yanlış tarım politikalarının sonucudur. Bunun değiştirilmesine ihtiyaç vardır” dedi.
Çalıştayın açılışında konuşan bir diğer isim olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise Antalya’nın Türkiye genelinde örtüaltı üretimde birinci sırada yer aldığını belirterek, koşulların her geçen gün üreticinin aleyhine olduğunu vurguladı. Başkan Böcek, Türkiye tarımının lokomotifi Antalya’da örtüaltı tarım faaliyetlerinin, tarımsal ekonomi ve yerelden kalkınma açısından son derece önemli olduğunu belirtti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise açılışta yaptığı konuşmada, “20 yıldır tarımı öksüz bırakan, tarıma değer vermeyen, çiftçiyi sevmeyen bir iktidar var. 20 yıldır çiftçinin ensesinde boza pişiren bir iktidar var. En basitinden bizim o kadar çok buğdayımız var ama gidip Kazakistan’dan Rusya’dan buğday ithalatı yapılıyor. Her şey çok pahalı oldu. Çiftçi para kazanamıyor” dedi.
Cumhuriyet
Halk Partisi Antalya İl Başkanlığı tarafından AKM Aspendos Salonu’nda düzenlenen
‘Antalya Örtüaltı Tarım Çalıştayı’na, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan
Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Antalya Milletvekilleri, CHP Antalya İl Başkanı Nuri
Cengiz, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, çiftçiler, üreticiler
ve komisyoncular katıldı. Çalıştayın moderatörlüğünü Cumhuriyet Halk Partisi
Parti Meclis Üyesi Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Cumhuriyet Halk Partisi
Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis
Üyesi Gökhan Günaydın yaptı. Çalıştay saygı duruşu ve istiklal marşının
okunmasının ardından açılış konuşmalarıyla başladı.
“ÜLKE KAYNAKLARI HEBA EDİLMEMELİ”
Örtüaltı Tarım
Çalıştayı’nın açılış konuşmasını yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl
Başkanı Nuri Cengiz, şunları söyledi: “Tarımın ve insanlığın temel
ihtiyaçlarının üretilmesinin tek yolunun ziraatten geçtiğini hepimiz biliyoruz.
Kendi kendine yeten ülkelerden biri olmanın gururuyla, bugün geldiğimiz noktada
mercimekten nohuda, samandan zirai fideye, tohuma, kadar her şeyi ithal ederek yapılan
üretimin katma değerini hiçbir şekilde bu ülkenin refahına katkı koymayacağını
hepimiz biliyoruz. Maalesef bugün pamuğu Hindistan’dan, buğdayı Rusya’dan ithal
ediyoruz. Kimin ürettiğini kime satıyoruz ne kazanıyoruz.”
“PLANLI BİR TARIMI HAYATA GEÇİRMELİYİZ”
Başkan
Nuri Cengiz, “Pandemi bize insanoğlunun en temel yaşamsal ihtiyacı olan gıdanın
önemini öğretti. Eğer gıdaya ulaşamıyorsanız, enerjinin de, teknolojinin de bir
değeri yok hiçbir şeyin önemi yok. O yüzden öncelikle planlı bir tarımı hayata
geçirip sağlıklı bir üretim modeliyle yolumuza devam etmek zorundayız. Bu
ülkenin kıt kaynaklarını verimli kullanmak sorumluluğumuz var” diye konuştu. Geçen
yıl kurdukları tarım komisyonunun bölgede ciddi çalışmalar yaptığını belirten
Başkan Cengiz, “Başarılı olan başarısız olan bütün kooperatifleri inceledi.
Örtüaltı tarımında sorunları, çözüm önerileri, pazarlaması ve dünü, bugünü,
yarınını değerlendireceğimiz, bir çalıştay yapma kararı aldık. Bugün burada
yerel anlamda teknik konuları uzmanlarımızla birlikte tartışacağız. Biz daha
çok örtü altı tarımı yapan üreticilerin sürece katılması noktasında bir program
hazırladık. Bu çalıştayın sonuçları itibariyle Türkiye ekonomisine, katkı
koyması dileğiyle başarılı olmasını temenni ediyorum” dedi.
“AİLELER ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNİYOR”
CHP Antalya İl Tarım Komisyonu Başkanı Vahap Tuncer ise açılışta yaptığı konuşmada, “Antalya özel bir coğrafya, Antalya turizmin yanı sıra tarımın da başkenti konumundadır. Geldiğimiz noktada seracılık yapan aileler asgari ücretle geçinmektedir. Seracılık sektörü çok yüksek para kazandırıyor düşüncesi doğru değildir. Bu sektörde oldukça sorunlu ve sorunların giderek büyüyeceği aşikar. Diğer üretim dallarında olduğu gibi seracılık üretiminde de temel sorun üretim maliyetlerinin giderek artmasıdır. Üreticinin sadece 2021 yılında yüzde 30 daha fakirleştiği çok açık ortadır. Seracılık yapan çiftçiler tarlalarını boş bırakmaya veya kiraya vermeye başlamışlardır. Sahada dolaşan arkadaşlar bunu çok rahat görüyor. Eğer seracılık giderek daha az kazandırıyorsa asgari ücretle çalışmak zorunda kalıyorsanız, sera sahibi ucuz iş gücünü nerede bulursa orada ucuza çalıştırmak zorunda kalıyor yasal bir çözüme ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu. Antalya’nın 550 milyon dolar civarında yaş meyve sebze ihracatının olduğunu belirten Tuncer, “Rakam büyük gibi görünse de bunun yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Türkiye ve Antalya’nın ürettiği yaş meyve sebzenin ancak yüzde 5’ini ihracat ettiğimiz görülüyor” diye konuştu.
“ANTALYA BİRİNCİ SIRADA”
Çalıştayın
açılışında konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek, Türkiye’de
örtüaltı yetiştiriciliğinin iklim şartlarının uygun olması nedeniyle 1940'lı
yıllarda Antalya’da kurulan seralarla başladığına dikkat çekerek, “Ata’dan,
dededen gelen birikimle örtüaltı yetiştiriciliği yapan üreticilerimiz,
seracılık hakkında önemli deneyimlere sahiptir. Sadece üreticiler değil
sektörle ilgili tüm bileşenler bu konuda kendini geliştirmiştir. Antalya Türkiye
genelinde örtüaltı üretimde birinci sırada yer almaktadır. Ancak koşullar her
geçen gün üreticinin aleyhine olmaktadır” dedi.
“HALKIN MUTFAĞINA YANSIYOR”
Pandemi
koşulları, ekonomik sorunlar, gübre, yakıt, ilaç, enerji gibi maliyetlere gelen
yüksek zamların üreticinin belini büktüğünü vurgulayan Başkan Böcek,
“Yaşadığımız iklim değişikliğine bağlı doğal afetler, kuraklık gibi riskler de
tarım ve gıda sektörünü derinden etkiliyor. Tüm bu sorunlar doğrudan halkın
mutfağına yansıyor. Sağlıklı, güvenli ve ucuz gıdanın halka ulaştırılması en
temel hedeflerimizden biridir. Bu da ancak doğru tarım politikalarıyla
mümkündür. Üreticinin gider maliyetlerinin düşürülmesi, tarımda istihdam
sağlanması, üreticinin desteklenmesi yapılması gerekenlerin başındadır” diye
konuştu. Başkan Böcek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çiftçi çocuğu olarak doğup
büyüdüğüm güzel Antalya’mızda tarımın, çiftçinin sorunlarını biliyorum,
yakından takip ediyorum. Bir Yörük olarak hayvan da güttüm, ekin de biçtim,
camekan da kurdum. O nedenle örtüaltı tarım üreticilerini de en iyi
anlayabilenlerden biriyim. Tüm paydaşların bu çalıştayda sektörün sorunlarını
ele alması ve çözümleri belirlemesi örtüaltı tarımın geleceği için son derece
önemlidir.”
“TARIM BAKANI AYAKTA UYUYOR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise konuşmasında, “Tarım bakanının dediğine göre hepinizin elinde para
sayma makineleri olması gerekiyor. Para sayma makineleri, sarayda, Tayyip
Erdoğan’da, çocuklarında, yakınlarında, yandaşlarında onlarda var. Ayakta
uyuyor tarım bakanı, gözü var görmüyor, kulağı var duymuyor. Hiç bir şeyin
farkında değil. Tarım bakanına göre her şey güzel. Tayyip Bey diyor ki çiftçi
gayet mutlu nereden çıkartıyorsunuz? Kendisi sarayda yaşadığı için hiç bir
şeyin farkında değil. Tayyip Erdoğan’a göre hava hoş, bir eli yağda bir eli
balda. Hiç bir masrafı da yok elektriğe suya da para vermez. Kapıcı aidatı
vermez, mazot parası vermez. Herkesi kendi gibi yaşıyor sanıyor. Ekonomik
krizin yansımalarını vatandaşın üstüne atmaya çalışıyorlar. Zam geldikçe
marketleri suçluyor. Zam geldikçe hal esnafını suçluyor. Kendileri sütten
çıkmış ak kaşık sanki. Bunun sorumlusu yönetemeyen AKP iktidarı ve Tarım
Bakanlığı’dır. Bunların hesabı kesinlikle sorulmalı” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından moderatörlüğünü Orhan Sarıbal'ın yaptığı örtüaltı üretimi, sorunları ve çözüm önerilerini başlıklı birinci oturum, hemen ardından ise moderatörlüğünü Okan Gaytancığlu'nun yaptığı örtüaltı ürünlerin pazarlanması, sorunları ve çözüm önerilerinin konuşulduğu ikinci oturum ve moderatörlüğünü Gökhan Günaydın'ın yaptığı Seracılığın dünü bugünü ve geleceği başlıklı üçüncü oturumu gerçekleştirildi.
Fadime YİĞİT