Çarşamba günü Antalya’ya gelen ve iki gün çeşitli toplantılar ve ilçe teşkilatlarının açılışını yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Antalya yerel basınıyla il binasında bir araya geldi.


Basın buluşmasına katılmadan önce Ali Babacan adını internetten sorguladım. Meğer benimle aynı okuldan (Ankara TED) birincilikle mezun olmuş. Sonrasında ODTÜ ve yurt dışında iki üniversitede yüksek lisans yapmış. Yani işletme dâhil uluslararası iş idaresi eğitimi almış. Birçok finans kuruluşunda danışman olmuş. 2001 yılında AKP Kurucu Üyesi ve MKYK Üyesi olmuş ve hemen ekonomiden sorumlu devlet bakanlığına getirilmiş. Yetmemiş Dışişleri Bakanlığı yapmış. AB müzakerelerinde baş müzakereci olmuş.


Babacan da hem devlet tecrübesi var hem de uluslararası ilişkilerde tecrübesi var. “Kalite var” dedim ya, eğitimindeki kalitesini bir kenara bırakırsak, basına hitabında, hükümeti eleştirilerinde, söylediği sözlerde de kalite vardı.


Anlatımlarındaki ilk cümlelerinde; işsizliğin en önemli sorunlardan biri olduğuna değindi. Pandemi sürecinde Antalya turizminin darbe aldığını anlattı. Ekonominin istikrarlı bir temele oturmasının gerekliliğini ileri sürerek, “2001 krizinde, bu konuda başarılıydık” dedi.


Basın mensuplarının çeşitli sorularına cevap verirken ve de hükümeti eleştirirken, ortaya koyduğu nezaket takdir aldı. Ülkenin başlıca sorununun ekonomi ve israf olduğunu öne sürerek, “Tasarrufa önce yöneticiler uymalı, tasarruf ruhu yukarıdan aşağı akmalı” dedi ve imam-cemaat benzetmesi yaptı. Zengin fakir arası büyük farklılıklardan söz ederken, fırsat eşitliğinin şart olduğunu belirtti. “Enflasyon makyajlanmış, gerçek rakamlar gösterilmiyor” dedi. Basına hitaben, “Evrensel hukuk çerçevesinde kalarak, hür bir şekilde haber yapılıp, yazılıp çizilmeli” dedi.


30 Haziran’da yapılan zamlar için “Şark kurnazlığı” diyerek 1 Temmuzda yapılsaydı ikinci 6 ay olarak, emekli ve memur zamlarına yansırdı” dedi.


İttifak konusunda,  “İttifak yok, diyalog var, biz kendi kimliğimizle yolumuza devam ediyoruz, ittifaklar seçim sürecinde görüşülebilir. Biz kapanan bir partiden çıkan bir parti değiliz, Türkiye’nin yanlış yönetildiğini görerek kurulan yeni bir partiyiz. Üyelerimizin geneli ilk defa siyasete giren kişilerdir” dedi. Siyasi atışmalara fazla girmemeye dikkat ettiklerini, açıkladıkları eylem planlarına sadık kalacaklarını, özellikle tarım eylem planlarını önemsediklerini belirtti. Her şeyin temeli  “Adalet, hukuk, özgürlükler ve demokrasidir, ekonominin bir temele oturtulması ve inşa edilmesi buna bağlı” dedi. İktidarın kurallara bağlı bir yönetim sergilemediğini söyledi.


ERKEN SEÇİM; İktidarın erken seçime gitme ihtimalini görmediğini, ancak küçük ortak MHP’nin ne yapacağının belli olmadığını söyleyerek, “Geçmişte Devlet Bahçeli ülkeyi seçime götürmüştü” dedi.


“Sosyal medyadaki Sedat Peker iddiaları için, bir suç örgütünün, siyasete, bürokrasiye, yargıya uzanan yönlerinin olması, ülkem adına çok üzücüdür. Susurluk olayında iç işleri bakanı istifa etmişti. Bu gün yayınlar durduruluyor ama soruşturmalar yapılmıyor” dedi.


Bence, Ali Babacan Türkiye’ye lazım. Siyasi hayatında başarı yakalamasını ümit ederim. Tartışılmayacak ölçüdeki kalitesini de bir kere daha tekrar etmiş olayım.


Hoşça kalın, siyasetçinin kalitelisine dikkat ederek kalın.