Millet için muteber olan Devlet ise, Bir Devlet içinde en muteber şey vatandaşı olmalıdır.

Devletin önceliği-görevi vatandaşların iyi eğitimli, sağlıklı olmalarıdır, huzur ve güven içerisinde mutlu yaşamaları, her türlü dertlerinin çözülmesidir. Refahın yükselmesi-demokrasinin yerleşmesidir, teknik-teknolojik altyapının güçlenmesidir, Ülkenin topyekün zenginleşmesidir, üretimin artması, işsizliğin fakirliğin tükenmesidir. Herkesin iş-aş bulmasıdır, asgari ücretin-Emekli maaşlarının insanca yaşanabilir seviyelere çıkarılmasıdır, insanların tatil yapabilmesidir. Hiçbir vatandaşına inanç-dil-yaşam şekli dayatılmamasıdır, çocukların sokaklarda gülmesi-oynamasıdır, insanların kültürlerini açıkça yaşayabilmesi, fikirlerini gönlünce konuşabilmesi-yazabilmesi-okuyabilmesidir, yanlış yapanları özgürce eleştirebilmesidir, akşam saatlerinde kuytu-karanlık sokaklarda insanımızın güven içinde dolaşabilmesidir, önemli olan eğitimli insanlarımızın çoğalması, memleketin gelişip büyümesidir.

Şimdi bütün bunları bir kenara bırakmış; parlamenter demokrasi yerine, tek adama egemenlik haklarımızın devrini tartışıyoruz.

 

Ülkemiz, tarihinin en kritik kavşaklarından birine doğru hızla ilerliyor. 16 Nisan 2017tarihinde milletimiz hem kendisinin hem de çocuklarının ve torunlarının geleceği için hayatibir karar verecek. Halk oylaması Saray’ın mutluluğuna hizmet etmektedir. Değiştirilmek istenen maddelerde halka dokunan tek bir madde yoktur.Referandum,  İşçi-Köylü-Memur-Taşeron-İşsiz- Emekli-Asgari ücretli gibi toplumun en büyük bölümünü oluşturan kitleye hiçbir şey vermemekte, elinde kalanları da yok etmeye çalışmaktadır.

 

Halk oylamasında yapacağımız tercihle ülkenin tapusunu ya tek bir adamavereceğiz ya da tapumuza ve gelecek kuşakların hakkına sahip çıkacağız.

 

İnsanlık tarihi tek adam rejimlerinin ülkelere huzur, barış,refah ve dolayısıyla mutluluk getirmediğini açıkçagöstermektedir. Tersine denge ve kontrol mekanizmalarınınolmadığı tek adam rejimleri, vatandaşlarının başına büyükbelalar açmaktadır. Yakın coğrafyamızda son yıllarda yaşanangelişmeler de bunu açıkça göstermektedir.

 

Güçlü demokratik parlamenter rejimlerle yönetilen ülkelerdeinsanların daha iyi eğitim, sağlık ve refah koşullarına ulaşabildiğini görüyoruz. Dünyanın en mutlu insanları güçlü demokratik parlamenter rejimlerde yaşamaktadır.

 

Irak, Libya, Mısır, Tunus, Suriye’de uzun yıllar süren tek adam rejimleri bu ülkelerdeki insanların huzur, barış ve refah beklentilerini karşılayamamıştır. Sebep oldukları iç ve dış kargaşalarla vatandaşlarına büyük bedeller ödetmişlerdir.

 

Kuvvetler ayrılığının, güçlü denge ve denetim sistemlerininbulunduğu, bireysel hak ve özgürlüklerin hukukun koruması altında olduğu ülkelerde belirsizliğe yerolmamaktadır. Bu ülkelerde fikir ve ifade özgürlüğü yaratıcılığı beslemekte, yaratıcılık veöngörülebilirlik ise beraberinde rekabet gücü ve refah getirmektedir.

 

Bütün bu gerçeklerin ortasında Milletimiz egemenliğini, Saraya teslim etmeyecektir.Milletimizin tercihinin Hayırlı olacağına inancım tamdır.

Cengiz GÜLEBAY