Her durumda Haklı olmak avantaj gibi
durabilir. Ancak, sadece haklı olmak, haklarımızı almaya yetmeyebilir. Bu
nedenle devlet örgütlenmesinde, Adaletin tarafsız ve güçlü olması gerekir. Ünlü
komutan Timur “Ülkeler kılıçla alınır ancak Adaletle korunur.” Demiştir.
Adalet tarafsız ve güçlü olmazsa; Haklı
olanın değil, güçlü olanın dediği olur. Çünkü, güçlü olan Adalete hükmeder.
Güçlü olan Adalete hükmederse ne olur?
Adalete dayanmayan güçlü zalimdir. Güçlü olan sokakta açıktan ve alenen bir
kişiyi öldürse, bir vatandaşın malına-mülküne el koysa, insanlara zulüm etse,
mahkemeye dahi çıkarılamaz, çıkarılsa dahi yargılanamaz veya suçlanamaz veya
ceza verilemez.
Adaletin güçlüye bağlandığı bir devlette;
Haklılar sürünür, vicdanlar rafa kalkar, yiğitler çürür zindanlarda, haksızlığa
isyan edenler yürür darağacına. Güçlüler haklı çıkmaya devam ederler, haksızda
olsalar. Bu durumda, Kimsenin Adalet beklentisi kalmaz, herkes kendi adaletini
sağlamaya kalkışır. Sonrası malum, Fatih Sultan Mehmet’in söylediği gibi, “Akıl
ve ahlak ölürse Millet bölünür-Adalet ölür, Adaletin öldüğü gün Devlette ölür.”
Elbette Anayasalar ve yasaların süreçle
birlikte değişime uğramaları kaçınılmazdır. Bizim Anayasamızın da kimi maddelerinin
değiştirilmesine ihtiyaç duyulabilir. Ancak bugün yapılmak istenen değişiklikler;
Adaleti ele geçirmeye, Adaletin boyunduruk altına alınmasına, Milletin
egemenliğini gasp etmeye, Diktatörlük kurmaya, Taraflı-Partili İdare kurmaya
yönelik değişikliklerdir. Bu değişiklikleri kabul etmek mümkün değildir. Hatta
referandumda HAYIR demek vatandaş
olarak sorumluluk haline gelmiştir.
Bu Anayasa değişikliği Kuvvetler
ayrılığı prensibini tanımamaktadır. Parlamento ve millet egemenliğini yok
saymaktadır. Bugün yapılmak istenen Anayasa değişikliği ile Türk Adaleti
işlemez hale getirilecektir. Adalet bir kişinin vicdanına terk edilecektir. Bu
Anayasa böylece geçerse, Türk halkı yüzlerce yıl geriye dönecek, Tek adam
yönetimi ve diktatör bir yapıyla karşılaşacaktır.
Bu seçim, milletin demokrasi ile
imtihanıdır. Bu seçim, Kayıtsız şartsız elimizde olan egemenlik haklarımızı,
bir adama teslim edip-etmeme imtihanıdır.
Bu seçim Adaletin bağımsız olup, olmama, İktidar sahiplerinin tarafsız
olup olmama seçimidir.
Adaletin tecelli etmesi için Haklı
olmak yetmez, güçlü de olmak gerekir. Halkımız kayıtsız ve şartsız elinde
bulundurduğu egemenlik gücünü, hiçbir kişiye veya zümreye teslim etmeyecek,
kontrolsüz bir güç yaratmayacaktır.
Bağımsız Adalet, Tarafsız İdare, Güçlü
Millet için oyumuz HAYIR olacaktır.
12.03.2017
Cengiz GÜLEBAY