Heyelan Karadeniz Sahil Yolu’nu Trafiğe Kapatmıştı! Bakanlık Açıklama Yaptı Heyelan Karadeniz Sahil Yolu’nu Trafiğe Kapatmıştı! Bakanlık Açıklama Yaptı

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan adli incelemeler sonucunda mezardan çıkarılan kemiklerin, Cem Garipoğlu'na ait olduğunu resmen açıkladı. Garipoğlu, 2009 yılında Münevver Karabulut cin*yeti ile Türkiye'nin gündemine oturmuş, 2014 yılında cezaevinde öl* bulunmuştu.

DNA testleri sonucu netleşti

Savcılığın açıklamasında, ‘’Cezaevinde intihar ettiği tespit edilerek defnedilen Cem Garipoğlu'nun ölmediği ve defnedilen kişinin farklı biri olduğuna yönelik iddialar üzerine Karabulut ailesinin talebi ve Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının kararıyla 3 Ekim 2024 tarihinde feth-i kabir işlemi yapılmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu uzmanları tarafından yapılan inceleme sonrasında Biyoloji İhtisas Dairesi'nde kemik diş ve diğer tüm örnekleri üzerinde DNA incelemeleri büyük bir titizlikle gerçekleştirilmiştir. Yapılan işlemlerin sonucunda mezardan çıkarılan örneklerin, baba Mehmet Nida ve anne Tülay Makbule'nin müşterek çocuğu Cem Garipoğlu'na ait olup, yine bu kişinin 2014 yılında otopsi işlemi yapılarak intihar ettiği belirlenen şahısla birebir aynı DNA profiline sahip olduğu tespit edilmiştir'' ifadelerine yer verdi. Bu gelişme, kamuoyunda uzun süredir tartışılan "Cem Garipoğlu'nun gerçekten öld* mü?" sorusuna da yanıt oldu.

Garipoğlu'nun ölümü ve sonrasında yaşananlar

Cem Garipoğlu, 2009 yılında işlediği Münevver Karabulut cin*yeti sonrası uzun süre arandıktan sonra yakalanmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak, cezaevinde ölü bulunması, kamuoyunda birçok spekülasyonu beraberinde getirmişti. Garipoğlu'nun mezarıyla ilgili yapılan bu son incelemeler, bu tartışmalara son noktayı koymuş oldu.

Savcılık soruşturmayı tamamladı

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan detaylı inceleme ve adli tıp raporları ile mezardaki kemiklerin Cem Garipoğlu'na ait olduğunun netlik kazandığını belirterek, dosyanın kapatıldığını duyurdu.

Ne Olmuştu?

Cem Garipoğlu olayı, 2009 yılında Türkiye’yi derinden sarsan Münevver Karabulut cinayeti ile bağlantılı olarak kamuoyunda büyük yankı uyandıran bir olaydır. Olay, genç bir kızın vahş*ce öldür*lmesi ve ardından yaşanan yargı süreci ile yıllarca Türkiye gündeminde kalmıştır.

Cem Garipoğlu olayı, 3 Mart 2009 tarihinde İstanbul'da 17 yaşındaki Münevver Karabulut’un vahş*ce öldü*ülmesiyle başladı. Karabulut'un ces*di, İstanbul’un Etiler semtindeki bir çöp konteynerinde parçalanmış halde bulundu. Cinay*t, kısa sürede Türkiye genelinde infial yaratırken, cinayetin baş şüphelisi olarak 17 yaşındaki Cem Garipoğlu aranmaya başladı. Garipoğlu, zengin bir ailenin çocuğu olması nedeniyle medya ve kamuoyu tarafından dikkatle takip edildi.

Cem Garipoğlu, Karabulut’un öldürülmesinin ardından kayıplara karıştı ve Türkiye genelinde geniş çaplı bir arama başlatıldı. 197 gün süren kaçışın ardından, 17 Eylül 2009'da teslim olan Garipoğlu, cin*yeti işlediğini itiraf etti. Garipoğlu, Karabulut’un başını keserek öldürdüğ*nü ve cese*i parçaladıktan sonra çöp konteynerine attığını kabul etti. Bu itiraf, kamuoyunda şok etkisi yarattı.

Cem Garipoğlu, yargılama sürecinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cin*yetin vahş*ti ve yaşanan yargı süreci, Türkiye’nin hukuk ve ceza sisteminde birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Kamuoyunun büyük ilgisini çeken dava, Garipoğlu’nun ceza almasıyla sona erdi.

2014 yılında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cem Garipoğlu, hücresinde ölü bulundu. İntihar ettiği belirtilen Garipoğlu’nun ölümü, kamuoyunda yeni bir tartışma yarattı. Bazı kesimler, Garipoğlu’nun gerçekten ölüp ölmediği konusunda şüpheler dile getirdi. Bu tartışmalar yıllarca devam etti ve mezarı açılarak yapılan DNA testleriyle kemiklerinin ona ait olduğu doğrulandı.

Kaynak: Haber Merkezi