Projenin Sarısu Plajı’na olası etkileri ve çevresel açıdan risklerini ele alınan Çevre Kurulu raporunda; önerilen projeyle 1 km uzunluğundaki kara bağlantılı iskelenin de yapılması halinde Mavi Bayrak ödüllü Sarısu plaj alanının kaybedileceği, çevresel açıdan telafisi ve geri dönüşü olmayan sonuçların ortaya çıkacağına vurgu yaptı. Çevre Kurulu raporunda; Sarısu mevkiinde yapılması planlanan iskele sisteminden tamamen vazgeçilerek, Sarısu Plajı’nın gelecek nesillere de hizmet vermesinin sağlanması gerektiği ifade edildi.
Çevre Kurulu; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Sarısu bölgesinde yapımı planlanan yeni iskele bağlantılı DOLFEN tesisine ilişkin raporunu tamamladı. Sarısu Şamandıra Tesisi Dönüşüm Fizibilite Raporu”nun değerlendirilmesine dair rapor Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyon Başkanı Şafak Otuzaltı, Büyükşehir Belediyesi Baş Danışmanı Cem Oğuz, Çevre Kurulu Başkanı Çevre Yüksek Mühendisi Lokman Atasoy, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı İnanç Argun, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri, konusunda uzman akademisyenler ile kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan Çevre Kurulu tarafından hazırlandı.

Cazibe merkezi
Çevre Kurulu yaptığı değerlendirmede; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından, Sarısu bölgesinde planlanan yeni iskele bağlantılı DOLFEN tesisine ilişkin raporun başlığı “Antalya Şamandıra Tesisi Dönüşümü Fizibilite Raporu” olarak ifade edilse de projenin 1 km uzunluğunda yeni bir iskele sisteminin inşasını içerdiğine dikkat çekti. Kurul, Uluslararası Mavi Bayrak ödüllü Sarısu Plajı’nın Antalya halkının yanı sıra kente gelen yerli ve yabancı turistlerin yoğun kullandığı bir cazibe merkezi olduğuna vurgu yaptı.

Rekreasyon alanlarının olumsuz etkilenecek iddiası
Çevre Kurulu raporunda söz konusu tesisin sebep olacağı çevresel zararlara ilişkin kaygılara şu ifadelerle yer verildi; “Yılda ortalama 22 milyon turistin ziyaret ettiği Antalya; Türkiye’de turizmin başkenti olup bunu büyük ölçüde temiz denizine ve doğasına borçludur. Bu nedenle deniz kirliliğinin önlenmesi ve yüzme suyu alanlarının korunması büyük önem arz etmektedir. Şu anda mevcut şamandıra tesisleri bölgesinde günlük ortalama 8000 kişi tarafından kıyı plaj kullanımı yapılabilmekte ve şamandıraların rekreasyon alanlarına etkisi göz ardı edilebilecek seviyededir. Kıyı peyzajı ve dokusu şamandıralardan rahatsız edici boyutta etkilenmemektedir. Tasarlanan iskelenin inşa edilmesi durumunda gerek kıyı plaj kullanımı zedelenecek gerekse bölgedeki rekreasyon alanları çok olumsuz etkilenecektir.”

Planlanan tesisin kapsamı ve kapasitesini de inceleyen Çevre Kurulu yapılmak istenilen iskelenin kıyıda yaklaşık 66 metre eninde, deniz içinde yaklaşık 961 metre uzunluğunda ve 64.171 m2 büyüklüğünde bir yapı olacağını belirterek, böyle bir iskelenin yapımının 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’na göre de aykırılıklar içerdiği vurgulandı.

Rekreasyon alanları yetersiz kalacak

Antalya’nın nüfus projeksiyonu açısından da konuyu değerlendiren Çevre Kurulu, Antalya Kent Merkezi nüfusunun 2070 yılına kadar 2019 yılı nüfusunun 2,7 – 4,5 katı artmasının söz konusu olduğuna dikkat çekti. Kurul, plaj alanlarının sabit kalacağı kabul edildiğinde bile her geçen yıl rekreasyon alanlarının artan oranda yetersiz kalması ile karşı karşıya kalınacağına işaret etti.

Raporda ayrıca Sarısu mevkiinde yapılması planlanan iskele sisteminden tamamen vazgeçilerek Sarısu Plajı’nın gelecek nesillere de hizmet vermesinin sağlanması gerektiği vurgulandı. Mevcut şamandıra sisteminin ve tesislerinin, gerekli olması durumunda ise altyapı sistemlerinin iyileştirilmesi ile Sarısu Plajı’na hiçbir müdahale olmadan muhafaza edilmesinin geleceğe yönelik en uygun seçenek olacağı ifade edildi.-İHA

Editör: TE Bilisim