“Yeni yıl, bütün insanlığa, özlemlerini, eşitlik, özgürlük ve adaleti getirsin” diyerek konuşmasına başlayan HDP Milletvekili Bülbül, “ Antalya'nın sorunlarını konuşacağız ve yeni yılın ilk çalışmasını Antalya'nın sorunlarıyla başlatmak bir isabet olsa gerek. Zira Antalya sadece bir şehir değildir, Antalya sadece "Antalya" değildir; Antalya bir dünya kentidir, Antalya bir turizm kentidir, Antalya bir doğa kentidir, Antalya bir emek kentidir, Antalya bir üniversiteler kentidir, Antalya bir gençlik kentidir, Antalya bir kadın kentidir ve Antalya bir halklar kentidir. Zira antik zamanda Antalya'nın adı "Pamfilya" idi. Konyaaltı kıstağından başlayıp Alanya'ya kadar olan hilale "Pamfilya" denir ve "Pamfilya"nın sözcük anlamı "halklar bahçesi" demekti. Bugün Rus'uyla, Kürt'üyle, Türk'üyle, Yörük'üyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle tam bir kültür şehri olan Antalya'nın başta kültürel sorunları var. Birincisi, Antalya kültürel anlamda hak ettiği çoklu kimliğe kavuşmuş değil. Antalya bir turizm kenti ama kültürel olarak dünyaya tanıtılmış değil. Yörüklerin kültürü, Türkmenlerin kültürü, Tahtacıların kültürü, oraya gelmiş, yerleşmiş başka halkların kültürü ve bununla kaynaşması, dünyaya tanıtılabilmiş değil” diye konuştu.
“GENÇLER YOKSUL”
Antalya'da ciddi bir turizm sorunu olduğunu söyleyen BülBül, “Turizmle ilgili ulaşım sorunu da var. Turizm emekçilerinin örgütlenememe, örgütlense de yaptırımlarla karşılaşma sorunu var. Antalya'da aynı zamanda bir ulaşım sorunu var. Mesela koskocaman turizm kentinde ne yazık, ne ayıp ki tren ulaşımı yok, deniz ulaşımı da yok işin ilginç yanı ve Antalya'da çok ciddi bir kira sorunu var. Gerek Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden kaynaklı olarak meydana gelen mültecilik ve nüfus artışı gerekse çok başka sebeplerden kaynaklı kiralarda yüzde 700, yüzde 800'e varan bir artış söz konusu. Bu çok fahiş bir fiyat. Öğrencilerin, üniversite öğrencilerinin barınamama, beslenememe, ulaşamama sorunları söz konusu. Aynı zamanda çok ciddi bir kadın, gençlik ve çocuk yoksulluğu var. Aynı zamanda seralara dönük sistematik sel baskınları, hortumlar var, orman yangınları var. Buna dair ne yazık ki devletlerin ve hükûmetlerin yürütülebilir bir sistematik programı yoktur. Oysa yıllar önce Yörükler orman orman, dağ dağ dolaşıyordu; tahtacılar ağaçlarla yârenlik ediyordu; Türkmenler oralarda konup göçüyordu, ne bir ağaç yanıyordu ne de bir tahribat söz konusu oluyordu. Şimdi, bu tahribat niye oluyor? Sistem buna bir çözüm bulmak durumunda. Pamfilya'sıyla, Perge'siyle, Phaselis'iyle, Patara'sıyla, Termessos'uyla, Olympos'uyla bir dünya ve turizm kenti olan Antalya'nın ne yazık ki sistematik olarak tanıtımı söz konusu değil. Bu saydığım yerlerle ilgili bilgilendirme söz konusu değil, çok ciddi bir Turizm Bakanlığı politikasızlığı söz konusu. Bunun da giderilmesi gerekiyor ve Antalya merkezde L Tipi, S Tipi hapishaneler, yüksek güvenlikli hapishaneler, aynı zamanda Manavgat'ta ve Alanya'da L Tipi, S Tipi yüksek güvenlikli hapishaneler ve çok uzaklardan buraya getirilmiş hükümlü ve tutuklular ve bunların aileleriyle görüşme sorunu ve bu hapishanelerde yürütülen sistematik bir işkence var. Defalarca gidip görüşmemize rağmen tutuklu ve hükümlülerin hak ve özgürlük talepleri -içeride esir tutuklu olmasına rağmen- devam ediyor. Mevsimlik işçi sorunu ciddi bir şekilde devam ediyor. Covid-19 pandemisine bağlı olarak esnafın, işçi ve emekçilerin yaşadığı sorun devam ediyor. Antalya'da kıyı şeridinde birçok yere ne yazık, ne ayıp, ne günah, ne utanç verici ki halk giremiyor” ifadelerini kullandı.
“YENİ YIL ÜLKEMİZE ADALET GETİRSİN”
Milletvekili Bülbül, “Kemer'de, Belek'te, birçok yerde denize girmeyi bırak, halk deniz kıyısına gidemiyor çünkü denizler yandaşlar, para babaları ve turizm baronlarınca işgal edilmiş durumda; buna da çok ciddi bir çözüm gerekiyor. Yani Antalya'nın üretimden turizme, seracılıktan üretilen ürünün pazarlamasına kadar... Bakın, seracıların tümüyle görüştük, ürün fiyatı belirlenirken hiçbir üreticinin iradesi, görüşü ve önerisi dikkate alınmıyor, halde 4-5 kişilik bir komisyon ürün fiyatı belirliyor; bu, utanç verici bir şeydir. Üretimden dağıtıma, tarımdan turizme, ulaşımdan hava kirliliğine kadar Antalya'nın birçok sorunu var. Antalya bir dünya kenti, bir turizm kenti, Antalya Türkiye'nin nüfus bakımından 5'inci büyük kenti ve bütün bu sorunlara bir an önce çözüm bulunması gerekiyor.Saygılar sunuyor, bir kere daha, yeni yılın sizlere ve tüm insanlığa özgürlük, eşitlik ve adalet getirmesini diliyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
Haber Merkezi