Tüm Bel-Sen Şube Başkanı İlhan Karakurt, CHP Grup Sözcüsü Songül Başkaya’ya CHP’nin sürgün konusundaki hassasiyeti için teşekkür ederken, AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’ndeki sürgüne tepkilerini dile getirdi. Sürgün tabirini kabul etmeyen ve görevlendirmelerin hukuki olduğunu söyleyen Türel’i yargı kararlarının da yalanladığını kaydeden Karakurt, “Bir yalan, bin gerçeği öldürürmüş! Sizin yaptığınız ise gerçeklerin 'soykırımı' olmaktadır” dedi.
GÖREV DEĞİL, RENCİDE ETMEK
Kendisi de sürgün edilen ve yargı kararıyla görevine dönen Karakurt, “Bir sürgün 'mağduru' olarak bizlere bizzat kendisinin yaşatmaya devam ettiği günlük 'işkence' ve 'zulüm' üzerinden 'demagoji' yapması karşısında 'cevap' hakkımız doğmuştur. Öncelikle belirtmeliyim ki sürgün uygulamasını 'şeref, hizmet aşkı, Misak-ı Milli, Anadolu' kavramları ile örtmeye çalışmanız her şeyden önce bu 'değerlere' karşı yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Çünkü bu kötü-ünlü sürgün uygulamalarınız sözünü ettiğiniz 'ulusal, sosyal ve ahlaki’ değerlerle hiç bağdaşmamaktadır. Ulusal, sosyal, ahlaki ve dini değerleri kirletenler, bu değerleri en çok kullananlar arasından çıkmaktadır. Siz de çok iyi bilmektesiniz ki, bizleri bu güzide ilçelerimize şeref duyacağımız bir kamu görevini yerine getirmek için değil, rencide etmek için gönderdiniz. Yine, bizlerin buralarda yaşayan halkımıza karşı olan hizmet aşkımızı ölçmek için değil, bizzat eziyet etmek için gönderdiniz. Bizlere ve başta çocuklarımız olmak üzere bütün ailemize yaşattığınızın 'işkence' olduğunu anlamanız için her gün saat 05:30'da yani 'sabahın köründe' hareket eden servisle bir kez olsun bizlerle Akseki, İbradı, Gündoğmuş, Gazipaşa, Elmalı ve Kaş'a gidiş-geliş yolculuk etmeniz ve bir günlük mesainizi bizimle paylaşmanız yeterli olacaktır! Ama sizi, bizlere sunduğunuz bu şerefli görev ve hizmet aşkını yerinde görmeniz için davet etmemize rağmen hala davetimize teşrif etmediniz. Fakat bu arada Büyükşehir Belediyesi’nde öldürdüğünüz 'demokrasi'nin dersini vermek için Çin'e, işçi ve memurlar için sürgün-korku belgeseli havzasına çevirdiğiniz Antalya'ya uluslararası sinema platformu kurabilmek için Hollywood'a gidebiliyorsunuz” dedi.
“KARAKOLDA DOĞRU SÖYLER MAHKEMEDE ŞAŞAR”
Türel tarafından yürütülen 'toplu sürgün' uygulamasının hukuka ve kamu hizmetinin gereklerine aykırı olduğunu ve cezalandırmak amacıyla yapıldığı için 'yürütmenin durdurulması’ talebi ile idari yargıya taşındığını kaydeden Karakurt, kendi davasından örnek vererek, belediyenin mahkemeyi yanıltmak için basit yollara başvurduğunu, 60 günlük dava açma süresinin ihlal edildiği yönündeki belediye savunmasının sadece yalan değil, aynı zamanda 'yüz kızartıcı' bir suç olduğunu söyledi.
MAHKEME HUKUKSUZ DEDİ
İşte Türel’in hukuki olarak yorumladığı görevlendirmelere ilişkin Karakurt tarafından açılan davanın sonucu: “Uyuşmazlık konusu olayda, her ne kadar kamu görevlilerinin atanması konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, söz konusu yetkinin kamu yararı ve hizmetin gerekleri göz önünde bulundurularak kullanılması yargısal içtihatlarla getirilmiş bir zorunluluk olmasına karşın, işlemin içeriğinde ve davalı idare savunmasında somut bir atama gerekçesine yer verilmediği, davalı idarece oluşturulan hizmet biriminin görev ve yetkilerine yönelik bilgi-belge sunulmadığı, davacı tarafından sunulacak hizmetin niteliğinin belirlenmediği görüldüğünden, dava konusu yer değişikliği işleminde kamu yararına, hizmetin gereklerine ve hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Dava konusu atama işleminin hukuka aykırı olduğu saptanmasına rağmen uygulanmasının sürdürülmesini, davacı bakımından maddi ve manevi yönden telafisi güç zararlara neden olabileceğinden dolayı yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.”
SON SÖZ
Sonucu değerlendiren Karakurt, “Takdir Menderes Türel'den, tedbir idare mahkemesinden. Şimdi biz hangisine inanalım? Sayın Türel, Çin malı bir mum bile bu yalanlarınıza dayanamaz! Unutmayın ki bir yalan, bin gerçeği öldürürmüş! Sizin yaptığınız ise gerçeklerin 'soykırım' olmaktadır” derken, Türel’e şöyle seslendi: “İlçelerimize ve bağlı mahallelerine bir an önce 'daha iyi ve hızlı' hizmet götürülmesi için yapacağımız ilk iş hukuka ve kamu yararına aykırı olduğu mahkemelerce de tespit edilen bütün sürgün görevlendirmelerini iptal etmenizdir. Ve hemen sendikalarımızla masaya oturup ilçelerimize hizmet için görevlendirilecek personelin niteliği, sayısı ve kimlerin olacağını birlikte tespit ederek sürgün uygulamasının yarattığı bütün olumsuz sonuçlar ortadan kaldıracak bir irade ve sorumluluğu göstermenizdir. Son söz Sayın Türel, bu Antalya’ya iyi gelecektir.” Vahide YANIK