Döşememaltı ilçesi Karataş Mahallesi'nde, buğday hasadının ardından tarlalar el dokuması halı ve kilimler için hazırlandı. Bölgede halı ticareti ile uğraşan Halil Börekçi, birbirinden değerli el dokuması geleneksel motiflerle oluşturulan binlerce halı ve kilimin bakım ve onarım işlemine başladı. Börekçi ve personeli buğday hasadının ardından çalışmalarına haziran ayı başlangıcı itibariyle hız verdi. Türkiye’nin farklı bölgelerinden toplanan kilim ve halılar, renklerinin solarak pastele dönüşmesi ve mikroplarından arınması için bir dizi işlemden geçiriliyor. İşçilerin ellerinde yeniden kendine gelen halı ve kilimler ilk yıkama işleminin ardından tarlalarda yerini alıyor. 15 gün arayla her iki yüzü de güneşletilen halı ve kilimler, zaman zaman rüzgar nedeniyle ters dönse de hemen düzeltiliyor. Yaklaşık bir ay gündüz sıcak akşam nemli havada bırakılan halıların son yıkama ve bir dizi işlemin ardından tozlarından arındırılarak yurt dışına gönderiliyor. Şu an tarlada 5 bin halı varken bu sayının yaz ortasında 10-15 bine çıkması hedefleniyor.
Halı serme işlemi ve tarladaki halı ve kilimler havadan drone ile görüntülendi.
YARIM ASIRLIK UĞRAŞ
Karataş Mahallesi'nde 150 dönümlük buğday tarlasında halı ticareti ile uğraşan Halil Börekçi, haziran ayı başlangıcı itibariyle birbirinden değerli el dokuması halı ve kilimleri güneşle buluşturmaya başladıkları söyledi. 50 yıldır halı ve kilim işi ile uğraştığının altını çizen Börekçi, “1976 yılında Döşemealtı’nda halı yıkama ve güneşletme işine başladım. Burada halıları yıkıyoruz, güneşletiyoruz, yırtık olanları tamir ediyoruz ve boyuyoruz. Bunun yanında kullanılamayacak derecede yırtık halıları birleştirip büyük halı yapıyoruz. Tamir edilebileceklerin onarımını yapıyoruz” dedi.
Daha önce yılda 30 ile 50 bin arasında halı ihracatı yaptıklarını hatırlatan Börekçi, "1989 yılında Türkiye’de halı ihracatında üçüncü oldum. Ama şimdi yıllık satışımız 500 ile 1000 arasında. Genelde Amerika, Avrupa, Japonya, Avustralya, Güney Amerika ülkeleri ve İngiltere gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Yurt dışına satıyoruz, yurt içi satışımız yok gibi" ifadelerine yer verdi.
Halı ve kimlerin hepsinin el dokuması ve geleneksel el sanatlarına uygun olduğunu dile getiren Börekçi, “Organik boya, organik pamuk, organik yünden yapılan halı ve kilimler. Bu halı ve kilimleri biz burada steril yapıp, mikroplardan arındırıyoruz. Yünün üstünde kalan fazla boya ve aracı maddeleri, virüsleri güneşleterek uçuruyoruz. Molekül halinde yün ve boya ortada kalıyor. Yüne parlaklık ve yumuşaklığı ortaya çıkıyor. Yurt dışından genelde organik halı ve kilim aldıkları için yıllardır bu işi yapıyoruz” diye konuştu.
Tarladaki halıların hepsinin yıkandığının ve güneşletmenin ardından tekrar yıkandığının altını çizen Halil Börekçi, ”Güneş altında halının 15 gün bir yüzü, 15 gün diğer yüzü duruyor. Üzerinde fazla boya, aracı madde kalmayanları ve steril olanları topluyoruz. Sonra ayırma işlemi yapıyoruz. Yapılan işlemlerin ardından yurt dışına gönderiyoruz” dedi.
İŞ YAPAN AZALDI
Halıların güneşletme işleminin yapıldığı tarlada birkaç gün önce buğday ekili olduğunu kaydeden Börekçi, “Şimdi halı tarlası oldu. İlk başta 10-15 dönüm yer seriyoruz. Yazın ortasına doğru 50-60 dönüme çıkabiliriz. Geçtiğimiz yıllarda 150 dönüme ulaşmıştık. Halı dokuyan, tamirat ve yıkama yapan kişi sayısı azaldı. Daha az miktarda iş yapıyoruz. Burada 4 bin civarında var, sezon sonuna kadar 10-15 bini hedefliyoruz” dedi.
GÜNEŞLENME DEVAM EDECEK
Bu yıl canlı renklerin moda olduğunu işaret eden Börekçi, “Renkli halı ve kilimler moda. Doğal halı ve kilimleri yapmaya çabalıyoruz. Şu an tarlada her renk var. Burada güneşletmemizin nedeni ise gece soğuk çiğ düşüyor, gündüz sıcak oluyor ve çiğ uçup gidiyor. Bu uçma sırasında halının üzerinde yabancı maddeler uzaklaşıyor. O nedenle yıllardır burayı kullanıyoruz. Ekimin 15’ine kadar güneşletme işlemimiz devam edecek” ifadelerine yer verdi.
İHA