Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, bugün yaptığı yazılı açıklamada, depremden etkilenen ve bölgeye gönderilen sağlık çalışanları için Sağlık Bakanlığı'na seslenerek, sorunlarını ve acil taleplerini dile getirdi. Mengücük, deprem bölgelerinde sağlık ve güvenlik tedbirlerinin alınması gerektiğini, barınma, gıda, hijyen koşullarının sağlanmasını istediklerini belirtti.
Sağlık Bakanlığı’nın özellikle Aile Hekimliği’nden yapılan görevlendirmelerin önceden haber vermediği, hazırlanmaları için gerekli süreyi tanımadığını belirten Dr. Derya Mengücük, şunları kaydetti:
"SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN HALA RASTGELE VE PLANSIZ TAVRI ANLAŞILIR VE KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL: Aile Sağlığı Merkezleri'nde (ASM) poliklinik yaparken, öğleden sonra haber verilip, akşam uçağına yetişmeleri, cumartesi günü aranıp pazar sabahı yola çıkmaları bekleniyor. Hekimler, hemşireler, sağlık çalışanlarının deprem illerinde çalışmaktan kaçınmadığı, her türlü sağlık hizmetine yardım etmekten imtina etmediğini açıkça ifade ediyor ve bilinmesini istiyoruz. Depremin ilk gün ve haftalarında yaşanan düzensizlik, aksaklıkların hızlı ve acil yardımın gerekliliği sebebiyle olduğunu varsayabiliyoruz. Ancak depremin üzerinden 40 günü aşkın süre geçmesine rağmen, oraya gidecek çalışanın nerede çalışacağı, ne kadar kalacağı, hangi ilde görevli olacağını bilmeden gönderilmesi, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda hala gerekli organizasyon ve koordinasyonu yapmaması, rastgele ve plansız tavrı anlaşılır ve kabul edilebilir değil.
UYGUN KOŞULLAR SAĞLANMADAN UZUN SÜRELİ GÖREVLENDİRME YAPILMASI KİŞİLERİN SAĞLIĞINI RİSKE ATIYOR: Görevlendirmelerin 15 günlük olarak uzatılmasının da çalışan için alınması gereken sağlık tedbirlerinin ihlali olarak görüyoruz. Uygun çalışma, barınma, beslenme koşullarını sağlamadan uzun süreli görevlendirmelerin kişilerin sağlık durumunu riske atıyor. Bu sürenin psikolojik açıdan ikincil travmaya maruziyeti uzattığı, bu korkunç afetin ruhsal etkilerini yaygınlaştıracağı ve arttıracağı açıktır. Psikiyatri uzmanlarının bu konudaki önerileri dikkate alınarak, bölgede yardım ve çalışma amaçlı bulunan herkes için olduğu gibi sağlık çalışanları için de bu sürenin 7 günü aşmaması gerekir. Görevlendirme için bilgilendirme 10 gün öncesinden yapılmalıdır. Kişilerin gerek ailevi gerekse çalışmış olduğu kurumdaki düzenlemeleri yapmasına, tedbirlerini almasına ve hazırlığını yapmasına yeterli süre verilmelidir.
TEBLİĞ YAZILI OLARAK, HANGİ İLDE VE NASIL GÖREVLENDİRİLECEĞİ ÖNCEDEN BELİRTİLMELİDİR: Görevlendirme tebliğinin yazılı olarak, hangi ilde, hangi sağlık kurumunda ve hangi görev tanımı ile görev yapılacağı açık olarak belirtilmelidir. Ayrıca görevlendirilen yerde ulaşımın, kimlerle iletişim içinde olunacağının belirtilmesi gerekiyor.
GÖREVLENDİRMELER, 'BİNDİK BİR ALAMETE, GİDİYORUZ KIYAMETE' ŞEKLİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR: Bölgede sağlık hizmetinin gerektirdiği donanım sağlanmalı, iş risk ve tehlike tedbirleri alınmalıdır. Hizmetin verimli ve sağlıklı sürdürülmesini sağlamak için çalışma ve dinlenme süreleri gözetilmelidir. Görevlendirme süresi boyunca barınma ve hijyen ihtiyaçları hazırlanmalı, fiziksel, zihinsel olarak ayrı bir güç gerektiren zor çalışma koşulları nedeniyle günlük beslenme ihtiyacı düzenli ve yeterli olarak sağlanmalıdır. Bölgeye gitmiş olan ve halen bölgede olan arkadaşlarımızın koşullarının son derece kötü, yetersiz ve belirsiz olduğunu biliyoruz. Görevlendirilen çalışanın çocuğunun bakımı, ailesinin durumu, hastalığı gibi durumlar sorgulanmadan 3-4 saatte gitmeye hazır olmasını beklemek, nereye, ne kadar gideceğini bilmeden yola çıkmasını, gideceği yerde nerede kalacağını, insani ihtiyaçlarının nasıl giderileceğini bilmeden görev yapmasını istemek artık depremin ikinci ayına yaklaşırken kabul edilemez bir ihmaldir. Bu haliyle, bu görevlendirmeler hekim ve sağlık çalışanları için 'Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete' şekline dönüşmüştür. Bu plansız ve yetersiz koşullardan kaynaklanabilecek olumsuz sonuçlardan Sağlık Bakanlığı’nın sorumlu olacağını hatırlatıyoruz.”
(ANKA)