Antalya'da Gezi olaylarıyla ilgili davada 'bira şişelerinden molotof kokteyli hazırlanacaktı' denilerek 'suça sürüklenen çocuk' kapsamında yargılanan 17 yaşındaki E.K., evsiz olduğunu ve satmak amacıyla bira şişesi toplarken yakalandığını söyledi.

 

 

 

Antalya'da Gezi eylemlerine katılanlar hakkında hazırlanan 157 sayfalık iddianamede 'şüpheli' olarak belirlenen ve 'suça sürüklenen çocuk' ibaresiyle dosyası ayrılan 45 çocuktan 13'ünün yargılandığı 3'üncü Çocuk Mahkemesi'nde, 'kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama', 'görevi yaptırmamak için direnme', 'kamu malına zarar verme' suçlamalarıyla dava açıldı. 17 Haziran'da görülen ikinci duruşmada mahkeme 3 Eylül 2014 tarihine ertelendi.

İkinci duruşmada, Gezi olayları sırasında bira şişeleri toplarken yakalanan ve polis kayıtlarına 'bira şişelerinden molotof kokteyli hazırlanacaktı' şüphesiyle gözaltına alındığı belirtilen E.K. ifade verdi. Anne ve babası 2 yaşındayken ayrılan E.K., 15 yıldır annesini görmediğini, geçen yıl Gaziantep'ten geldiği Antalya'da sokakta yattığını, kağıt ve şişe toplayarak geçindiğini söyledi.

3 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

E.K., 2013 Haziran'ında Antalya'da kent merkezindeki Cumhuriyet Meydanı'nda çadırlar urulan, günlerce devam eden Gezi eylemleri sırasında, orada toplanan insanların arasına karışıp buradaki bira şişelerini toplayıp sattığını belirtti.

Gezi olayları müdahalesi sırasında elinde bira şişeleriyle yakalanan ve iki gece nezarethanede kalan E.K., molotof kokteyli yapma şüphesiyle 1 ila 3 yıl hapis cezası istemiyle gözaltına alınıp serbest bırakıldığı zaman, merak edip Gezi olaylarının ne olduğunu öğrendiğini anlattı.

'BİR SEVGİLİM OLSUN. HAKKIMIZ DEĞİL Mİ?'

İnsanların devleti protesto ettiğini öğrendiğini söyleyen E.K., "İnsanlar o meydanda hep toplanıyor. Taksim'de 3- 5 ağaç kesilmiş. Onlar halk için bağırıyordu, ben de kızlar için bağırıyordum. Kızlar güzeldi, hoştu. Ben 'Bir sevgilim olsun' diye bağırıyordum. Hakkımız değil mi? Elin küpelilerinin 10 manitası var, benim bir tane bile yok. 'Bir kız da bizim olsa kötü mü olurdu' diye bağırdım, protesto ettim. Kızlar hep küpeli oğlanlara gidiyor" dedi.

'MAHKEMEYE GELDİM YEVMİYEMDEN OLDUM'

Yargılandığı davada beraat etmeyi beklediğini söyleyen E.K., Başbakan Tayyip Erdoğan'a seslendiğini belirtirken de şöyle dedi:

"Devlet babadan bir isteğim, Tayyip babadan bir isteğim var; bu davadan beraatımı istiyorum. Hiçbir suçum yokken mahkeme kapılarında sürünüyorum. Bugün işim vardı ama adliyeye geldim. 50 lira yevmiyeden oldum. 50 kağıdı kim verecek bana. Artı bir de psikolojim bozuldu. Yüzde 20 psikolojim vardı, yüzde 10'a düştü.

'ANNE BANA ULAŞ'

 

Bu arada kameralar aracılığı ile 2 yaşından bu yana görmediği annesine seslenen E.K., "Anne zıpkın gibi delikanlı bir oğlun var. Bana sahip çıkmasan bile en azından sesini duyalım. Sesini duysam, o da bana yeter. Biz yetinmesini bilen insanız. Annemin adı Şengül, soy ismini bilmiyorum. Kilis'te yaşıyor. Anne bana ulaş" dedi.

YANLIŞLIKLA İDDİANAMEDE

Avukatı Hakan Evcin ise E.K.'nin yanlışlıkla iddianameye girmiş birisi olduğunu ve ona sahip çıktıklarını söyledi.

Evcin, "Öncelikle hukuki yardımımızı yapıyoruz. Bira şişesi toplayarak ekmek parası kazanırken, yanlışlıkla gözaltına alınıp, yanlışlıkla iddianameye girmiş. Yanlışlıkla nezarete alınıp serbest bırakılan bu kardeşimizi inşallah beraat ettireceğiz" dedi. (DHA)

Editör: TE Bilisim