Diyetisyen
Emel Terzioğlu Arslan “Yaz tatilinin ardından yeni eğitim-öğretim dönemi
başlıyor. Okul çağı, çocuklar için fizyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimin
hızlı olduğu, yaşam boyu devam edebilecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu,
bilgi almaya ve alışkanlık kazanmaya en uygun oldukları dönem iken, yetişkinlik
hastalıklarının gelişimi açısından ise en riskli dönem olarak görülüyor. Ayrıca
hızlı büyüme ve gelişimin sağlanabilmesi için çocukların enerji ve besin ögesi
gereksinimlerinin yeterli ve dengeli bir şekilde karşılanması gerekiyor” dedi.
“VÜCUT DİRENCİ ARTTIRILMALI”
“Bu dönemde
çocuklar büyüme ve gelişme sürecinde oldukları için enerji ve besin öğesi
ihtiyaçları yetişkinlere göre çok daha fazla” diyen Arslan, “Bu nedenle hem
büyüme ve gelişmenin sağlanması hem de bağışıklık fonksiyonlarının
güçlendirilmesi adına çocuğun bu ihtiyaçlarının karşılanması büyük önem taşıyor.
Çinko, demir ve A, B12, B6, C, D ve E vitaminlerinin yeterli miktarda alınması,
bağışıklık fonksiyonunun sürdürülmesi için önemli. Özellikle kivi, nar, kırmızı
meyveler, mandalina, portakal gibi meyveler ile karnabahar, brokoli, ıspanak,
roka, pazı, maydanoz, kereviz, soğan, sarımsak gibi sebzeler antioksidan
kapasitesi yüksek besinler. Ayrıca soğan ve sarımsak, antibiyotik özelliği
sayesinde enfeksiyonlara karşı da koruyucu bir rol üstleniyor. Zencefil,
zerdeçal, karabiber gibi baharatların da vücut direncini arttırdığını unutmamak
lazım.
Yeterli,
dengeli ve sağlıklı beslenme için neler yapılabilir?
• Besin çeşitliliği
artırılmalı; her gün çeşitli besin gruplarında yer alan besinlerden gereksinim
kadar her öğünde tüketilmelidir.
• Toplam
yağ ve doymuş yağ, kolesterol ile şeker alımı azaltılmalıdır.
•
Yemeklerde; margarin, tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı gibi doymuş yağlar (katı
yağlar) yerine bitkisel sıvı yağlar (zeytinyağı, ayçiçek yağı, fındık yağı vb.)
tercih edilmelidir.
• Sebze,
meyve, tam tahıl, kurubaklagil tüketimi, dolayısıyla posa alımı artırılmalıdır.
• Kemik
sağlığı için her gün 2-3 su bardağı süt ve yoğurt tüketilmelidir.
• Haftada
en az iki kez balık tüketilmelidir.
• Satın
alınan besinlerin ambalajı üzerinde yer alan besin etiket bilgileri
değerlendirilmeli, yağ ve şeker içeriği düşük olanları tercih edilmelidir.
• Uygun
pişirme yöntemleri kullanılarak eklenen yağ miktarı azaltılmalıdır.
• Ev
dışında yemek yeme sıklığı azaltılmalı, yendiği zaman yağsız veya az yağlı
yemekler veya menüler tercih edilmelidir.
• Tuz
tüketimi azaltılmalı, yemeğin tadına bakmadan tuz ilavesi yapılmamalıdır.
• Sıvı
tüketimi artırılmalı, günde en az 8-10 su bardağı su içilmelidir.
• Şeker
eklenmiş içeceklerden sakınılmalı, meyve suyu yerine meyve tüketimi tercih
edilmelidir.
• Gün
boyunca öğün atlamamaya özen gösterilmeli ve mutlaka kahvaltı yapılmalıdır.
• Fiziksel
aktivite artırılmalı, çocuklar her gün 1 saat fiziksel aktivite yapmalıdır.
Haber Merkezi