13 Yaş Altındaki Çocuklara Sosyal Medya Yasaklanmalı Mı? 13 Yaş Altındaki Çocuklara Sosyal Medya Yasaklanmalı Mı?

Türkiye yetişkin diyabetli sayısında Avrupa’da ilk sırada yer alıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Düriye Sıla Karagöz Özen, halk sağlığı problemi olan diyabetle ilgili dikkat edilmesi gerekenleri anlatırken erkek ve kadınlarda bel çevresi ölçülerine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Özellikle 40 yaş üstü kişilerin bel çevresi, vücut kitle indeksi ve tansiyon ölçümlerini düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Karagöz Özen şu bilgileri verdi:

"Boy-kilo endeksi 19-25 arasında olmalı. 25’in üzerine boyun kiloyla oranına bakıyoruz. Kilo bölü, boyun karesi yöntemiyle vücut kitle indeksini hesaplıyoruz. Bu indeks 25’in üzerindeyse fazla kilolu, 30’un üzerinde ise obeziteden bahsediyoruz. Bu hesaplama yöntemi çocuklarda ise farklıdır. Çocuklarda obezite ve fazla kilolu olmayı persentile göre tanımlarız. Her erişkin için vücut kitle indeksinin 25’in altında olmasını istiyoruz. Tek istisna çok ileri evre KOAH olanlar ve kırılgan yaşlarda yüksek kiloları biz de hedefleyebiliyoruz. Çünkü beslenme bozukluğu bu hasta grubunda ayrı bir risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Herkesin vücut kitle indeksi kendi vücut özelliklerine göre değişir. Vücut kitle indeksini ve bel çevresini herkesin bilmesini öneriyoruz. Metabolik hastalıklar için bir diğer belirteç, bel çevresidir. Erkeklerde bel çevresi 94 santimin, kadınlarda 80 santimin üzerinde olduğunda diyabet olmasa dahi insülin direncine neden olduğunu, iç organlarda yağlanma yaptığını ve metabolik yan etkiler ortaya çıkardığını biliyoruz. Herkese bel çevresini, vücut kitle indeksini ve tansiyonlarını belirli aralıklarla kontrol etmelerini öneriyoruz. Ayrıca hiçbir şikayeti olmasa bile bile 40 yaş üstü herkesin diyabet açısından taranmasını öneriyoruz."

Bel Çevresi Erkelerde Ve Kadınlarda Kaç Olmalı 2

Yetişkin Diyabet Hastalarında Türkiye Avrupa Birincisi 

Avrupa'da en çok diyabetli hastanın Türkiye’de olduğunu söyleyen Doç. Dr. Düriye Sıla Karagöz Özen, "Diyabet, tüm insanlık için bir halk sağlığı problemi. Özellikle erişkinlerde kronik hastalıkların başında geliyor. Hastalığa sahip erişkin sayısı oldukça yüksek. Tanı koyduğumuz erişkin hasta sayısında tüm Avrupa’da 1. sıradayız. Bunun bir numaralı sebebi obezite oranının çok artmasıdır. Diyabet küçük ve büyük damarlarda bir takım komplikasyonalara neden olabiliyor. Kan şekeri yüksekliği, farklı mekanizmalarla başka türlü hatalıklara neden olabiliyor. Gözde görme kaybı, protein kaçağıyla başlayan böbrek yetmezliği, kalp ve beyindeki tüm damarlarda sıkıntı oluşturabiliyor. Ayakta karıncalanma ile başlayan nöropatik bulgular ortaya çıkabiliyor. Bunların bir kısmını tarayarak kontrol edebiliyoruz. Diyabet tanısı konulan hastalara yılda en az 1 kez göz ve kardiyoloji muayenesini öneriyoruz. Böbrek ile ilgili idrarda protein kaçağı olup olmadığını da yılda bir kez dahiliye uzmanı tarafından değerlendirilmesini öneriyoruz." dedi.

Diyet yapmadan kilo vermek mümkün mü? Bilim insanlarından müthiş keşif Diyet yapmadan kilo vermek mümkün mü? Bilim insanlarından müthiş keşif

"Ömür Boyu Hekim Kontrolünde Olmalılar"

Şeker oranları kontrol altında olsa bile diyabet hastalarının doktor kontrolü ve ilaç kullanımını bırakmaması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Karagöz Özen sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Diyabet hastalarının dikkat etmesi gereken yaşam tarzı değişiklikleri var. Mutlaka ideal kiloya ulaşılmasını öneriyoruz. Akdeniz tipi diyet, bunun için uygundur. Kalori kısıtlamasının olduğu ancak makro besinlerin belli oranda alındığı sağlıklı bir diyet de olabilir. Fazla kilosu olan hastaların kilo vermesini öneriyoruz. Vücut kitle indeksinin 25 ve altında olmasını çok önemsiyoruz. Haftada 3 gün 1 saat tempolu yürüyüş veya buna eşdeğer başka bir egzersiz olacak şekilde haftada 150 dakikalık bir egzersiz öneriyoruz. Sigarayı, alkolü bırakmalarını öneriyoruz. Kışın yıllık grip aşılarını olmalarını öneriyoruz. Diyabet hastalarının zatürre aşılarını da mevsimden bağımsız olmalarını öneriyoruz. Diyabet hataları mutlaka dahiliye doktoru kontrolü altında olmalıdır. Sürekli tedavi güncellemesi yapılmalıdır. Hastanın diyabet tipine göre farklı tedaviler düzenleniyor. Bu nedenle bir dahiliye uzmanı kontrolü altında gerek oral antidiyabetik dediğimiz haplar gerek insülin tedavisi gerekse yeni enjeksiyon ilaçlarla diyabeti kontrol altında tutabiliyoruz. Hastalar bazen hekim kontrolünü ve ilaç kullanımını bırakabiliyor. Diyabet hastası kan şekeri kontrol altında olsa dahi ömür boyu hekim kontrolünde olmalıdır. Genel iyilik halinin sağlanması için bu çok önemlidir."
 

Kaynak: İHA