1920 lerin bir yerinde İspanyadayız, ülkenin tek söz sahibi general Primo Rivera, operada pabuç gibi bir Küba purosunu keyifle tüttürmek üzere…


Ama o da ne bir yer gösterici geliyor ve generale


‘Opera da puro içmek yasak senyör general!’ diyor. Yazımızı burada yarım bırakmıştık..


Bu hikayeyi, ne düşünüyor memleketimin necip kavmi diyerek;


Farklı fikirlerden dört beş kişiye durumu anlatıp sordum: ‘Siz bu hale ne derdiniz?’


El-cevaplar;


Adamı anasından doğduğuna pişman edenler var,


Puroyu yanar vaziyette bir yerine tıkamaktan söz edenler var,


Adamı anında işten atıp hakkında devlet büyüğüne hakaretten anasını ağlatanlar var…


Peki bizim general bütün bunları İspanya da yapabilir miydi? Hem de dik alasını yapabilirdi..


Ama damarlarında akan kan, ona başka bir şey , Anasından, atasından öğrendiği başka bir şey..bir eğitim, yok daha da iyisi bir kültür ona bambaşka bir şey yaptıracaktı.


Elinde henüz hala yanar halde tuttuğu puro ile sahneye fırlamış ve şaşkın bakakalan seyircilere


‘Bu akşam amigos, bu akşam herkes puro içebilir!!’


İspanya da kimse kendini kanunun üstünde göremezdi. İspanya da devlet adamı olmak demek kanunlara saygılı olmak demekti. Halkın kaderini iki dudağınızın arasında tutabilirdiniz ama kendinizi var olan yasaların üstünde göremezdiniz.


Malta da ki o yaşlı faşist subaydan çok şey dinlemiştim, iyi bir ders olmuştu bana. O sohbetin üstüne İspanya tarihine ait onlarca belge-kitap okuyacaktım.


Geçen yazımda Aslan Sosyal Demokratlara biraz sataşmıştım, eleştiriler geldi..


Evladım ben Sosyal Demokrasiyi eleştirmiyorum, ben oradan beslenen sizleri hedef alıyorum.


Yoksa bana göre mesela Komünizm dünyaya gelmiş en iyi sistemdir, tek hatası insanlar için layık olduklarından daha iyi olmasıdır. İkinci hatası ise ‘insanlığı’ kurtarıyorum derken, ‘insanı’ arka plana atmasıdır.


Kapitalistler ise tam tersini yaparlar…

 

Sosyal Demokrasi ise herşeyin düzgün gittiği çağdaş ülkelerde bir süreliğine iyi yürür. Ama sonra o da yoldan çıkar..çünkü her aslan sosyal demokrat birer insandır ve iç güdülerini yenemez. Bu yüzden de Sağ politikalara katılan sosyal demokratların sayısı on binleri bulurken ideolojisini itaat ve sadakat üstüne kuran Sağ görüşten bir kişi bile Solcu olamaz.


Daha çok yazacak şey var da lafı burada kesip bizim faşist albayın son sözüne gelelim:


‘Ülkede meclis ve  çok partili siyasi sistem olan müşküllere bir çözüm üretemiyorsa ortalarda oyalanmanın bir alemi yok, Sağcıysan Faşist olacaksın, Solcuysan Komünist!’


İşte böyle..