Bir seçimi daha geride bıraktık. Seçim sonuçlarının herkes için, ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Pek çok yerde yeni yönetimler yeni yöneticiler göreve geldi. Seçim kampanyaları boyunca bol bol nutuk dinledik. Zaman Zaman gerildik. Tezatlarla dolu konuşmalara gülüp geçtik. Seçim süreci sona erdi. Antalya' da seçmen CHP dedi. Muhittin Böcek yarışı önde bitirdi. Muratpaşa Belediyesinin kazananı yine Ümit Uysal oldu. Döşemealtı'nda Turgay Genç'te yeniden kazananlardandı. Aslına bakarsanız, Antalya'lılar başarılı buldukları Başkan'ları yine seçerek kente hizmetlerine devam etmelerini istedi. Onlar da öyle yapacaklar. Artık seçim bitti. Geçim derdi başladı. Hayat yeniden rutin akışına döndü. Antalya' ya bahar geldi. Artık seçmenler olarak beklentimiz, seçilenlerin tezatsız, dürüst ve ilkeli bir yönetim anlayışı sergilemeleri ve toplum çıkarlarını her şeyin üstünde tutmalarıdır. Şurası bir gerçek ki, hangi partiden olursa olsun, adaletli bir yönetim barış, huzur ve kardeşliği besler. 

 Seçimlerin gergin ortamından sonra fıkralarla gülümseyelim biraz;

 "Temsilci"
"Parti Başkan'ı Temel, seçimde Cemal' i aday listesine koyunca, partililer itiraz etmiş:

- O üçkağıtçının biridir!
Başkan cevap vermiş:

- Memlekette o kadar çok var ki, Cemal' de onları temsil etsin."

Fıkra bu ya; Koca Ragıp Paşa, Sadrazamlığı sırasında bir toplantıda, hepsi de muteber yerlerde bulunmuş, yüksek memurlara ve yöneticilere sormuş:
 -Rüşvet yemediğinize yemin eder misiniz?
Hepsi gürül gürül yemin etmiş. Paşa bir köşede süklüm püklüm oturan şair Haşmet' e dönmüş:
 - Sen de devlet memuriyetinde bulundun. Niye "rüşvet almadım" diye yemin edemiyorsun?
 - Efendimiz, yalan yere yemin edenlerin çarpılacağı, ağzına yüzüne felç geleceği, hatta konuşamayacağı dilinin tutulacağı hakkında bir inanç vardır. Şimdi ben bekliyorum, eğer bu zatı muhteremlere bir şey olmazsa, ben de yemin edeceğim." Demiş şair Haşmet.
Hoşçakalın sevgili okurlar. Her şey gönlünüzce olsun.