İnsanlığın en büyük sorunu ‘bilmediğini bilmeyenler’ledir. Çünkü ‘cahil’, cahilliğinin farkındadır, en azından öğrenmeye çalışır. 


“Bilge” insan, bildiğiyle yetinmez, çünkü bilir ki; bilgi durağan değildir. Öğrenmenin sonu yoktur. “Bilmediğini bilmeyen” insan, herkes için sorundur. 


Bu yarı cahil tiplere, yeni bir şey öğrenmeleri gerektiğini bile anlatamazsınız! Çünkü kendince o her şeyi biliyordur. Her konu hakkında “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibidir”. 


Cahilliğinin farkında değildir. Hele bir de hasbelkader, güç sahibi ya da yetki sahibiyse; cehaletinin verdiği zarar, kendisiyle sınırlı kalmaz, herkese sirayet eder! Çünkü bu tipler, kendi doğrularından başka doğruları duymak bile istemezler ve inandıkları doğruları da başkalarına dayatırlar!

 

O yüzden, bilmediğini bilmeyenlere duyurmak gerek;


Belki farkında değilsiniz ama, bu yüzyıl, bilginin üstün olduğu, güçlendiği yüzyıldır. İnsanlara yarı cahil halinizle, doğru bildiğiniz yanlışları dayatamazsınız! 


Unutmayın, kalem kılıçtan keskindir! Bilmediğini bilmeyenlerin en kötü huyu ise, kaba kuvvet uygulamalarıdır! Tartışma kültürleri olmadığı için, demokrasi anlayışları da yoktur. Günümüz demokrasisinin şiddet ve güç kullanmayı reddetmesini de bu yüzden anlayamazlar.

 

Günümüzde “insan hakları” ihlali gibi suçları, en çok bu tipler işler! Cezai yaptırımlardan kaçmak için de gerekçeler uydururlar! Kendilerinden farklı olanlara karşı, her türlü ayrımcılığı yapmayı, kendilerine hak görürler.

 

Onlar gibi olmayan başkalarını, rahatlıkla, düşünce ve görüşleri ya da inanışları ve yaşam tercihleri dolayısıyla suçlarlar ve aşağılarlar! Yasalar önünde onların da eşit olduğunu, kabullenemezler. Yasaları eğip bükerek, “Kimseye ayrıcalık yapılamaz, çifte standart uygulanamaz!“ etik anlayışını kolayca çiğnerler!

 

Bilmediğini bilmeyenlerin, yani bu yarı cahil takımının, bilmediği o kadar çok şey var ki; kaba kuvvetin güç olmadığını, günümüzde en büyük gücün, bilgi olduğunu, bilgili olanı ezerek, güç sahibi olunamayacağını, farklı düşünenin, ifade özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğini bilmezler! 

En önemlisi de; İnsanlık tarihinin, bilmediğini bilmeyen, kifayetsiz muhterisler yüzünden yaşanan, çok büyük acıların tarihi olduğunu öğrenmemişlerdir!

 

Son olarak demem o ki;

Bilmemek ayıp değildir. Ayıp olan, bilmediğini bilmemektir! Aslında bu bilgi çağında herkes her şeyi bilmek zorunda da değildir. 

Bilgiler artık bilgisayarlar da depolanacak kadar çok ve ayrıntılı olduğu için, gerekli olanı öğrenmek yeterlidir. Ama “bilmediğini bilmeyenler”; sizin ilk öğrenmeniz gereken şey; bilmediğinizi kabul ederek, öğrenmeye başlamaktır! Aksi takdirde vereceğiniz zarar, yalnızca kendinize değil, çevrenize ve insanlığa da olacaktır.