Bu bayram hüzünlü, yalnız ve coşkusuzdu. Sevdiklerimizden uzak, sokaklardan uzak, insanlardan uzak bir bayram geçirmek hepimiz için bir ilkti. Sanki “ bayram” kavramının içi boşalmış gibiydi. Bayramın temsil ettiği bütün güzellikleri kimselerle paylaşamadan, kendi içimizde yaşamak zorunda kaldık.


Yaşadığımız belirsizliklerle dolu virüs ortamı, kapanan iş yerleri, işsiz kalan insanlar, iş bulma umudunu yitirenler, hastalar, ölümlerle yitirdiklerimiz yüzünden yaşadığımız travmalar, borçlular ve hayattan umudunu kesmişlerle birlikte, kimsenin bayram mutluluğu yaşayacak hali yoktu! Eminim bu bayramı hiç kimse unutamayacak. Ve hiç kimse eski bayramları özlemle anmaktan kendini alıkoyamayacak.

Yine de umudu kaybetmemek ve yaşamın her gününü bayrama çevirmek için yapabileceğimiz çok şeyler olduğuna inanmamız gerek. Her sabah nefes aldığımıza şükrederek uyanmak, sevdiğimiz insanların ve bizi sevenlerin var olduğunu bilmek, sağlam dostluklar kurmak, varlıklarıyla gurur duyduğumuz insanlarla olmak, gülümsemek ve gülümsetmek, paylaşmanın ve yardımlaşmanın erdemine inanmak, çıkarsız ve riyasız sevmek, hayattan beklentilerimizde çıtayı yüksek tutmamak, küçük şeylerle büyük mutluluklar yaratabileceğimize inanmak; hayatımızı ve başkalarının hayatını da bayrama çevirmek demektir. Unutmayın, küçük dokunuşlarla herkesin yaşamı güzelleşebilir. Yeter ki bunu isteyelim. Tıpkı şairin dediği gibi:

“_ Çayı közde
_ Sevgiyi Gözde
_ Tebessümü yüzde
_ Adamlığı özde
_ Mutluluğu az da arayın.”

Daha güzel ve umutlu bayramlara sağlıkla erişmek dileğiyle. Bayramınız kutlu olsun.