ZOR ZAMANLARI AŞACAĞIZ
Başkan Ali Çandır, depremin ardından yaşanan sel felaketinin herkesi derinden etkilediğini belirtirken, “Yaşadığımız felaketlerde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz” dedi. Ramazan ayının iyilikler getirmesini dileyen Başkan Çandır, “Bu mübarek ayda yaptığımız tüm dualar, felaketlerde hayatını kaybeden ve yaralanan yurttaşlarımız için kabul olur inşallah. Ülkemiz ve milletimiz, tüm badirelerden ve felaketlerden güçlenerek çıkmayı her zaman başarmıştır. Tüm kalbimle inanıyorum ki bu zor zamanları da aşmayı bilecektir. Bunun için hepimize düşen ne görev varsa bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da yapmaya hazır durumdayız” diye konuştu.
TEDARİKÇİM DEPREM BÖLGESİNDE PROJESİNE DESTEK
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin deprem bölgesindeki 11 ildeki şirketlerin daha hızlı toparlanması amacıyla başlattığı ‘Tedarikçim Deprem Bölgesinden’ projesine dikkat çeken Çandır, proje ile deprem bölgesindeki satıcıları alıcılar ile bir araya getirecek çevrimiçi bir platform oluşturulduğunu belirtti. Çandır, “Söz konusu platformda, kayıt ve listeleme süreçleri başta olmak üzere tüm işlemler ücretsiz olarak sunulmaktadır. Kampanyaya üyelerimizi ve kentimiz iş dünyasını destek olmaya davet ediyoruz” dedi.
İNŞAAT İÇİN TARIMDAN VAZGEÇMELEYİM
2022 yılı ekonomik büyüme rakamının, yıllık yüzde 5.57 ilan edildiğini ve bu rakamın 2021 yılının yarısından daha düşük olduğunu belirten Çandır, bu düşüşte, baz etkisinin olmayışı kadar ekonomik performanstaki zayıflamanın etkisine dikkat çekti. Antalya için büyük önem taşıyan hizmet sektörünün 2022 yılında yüzde 11.75 büyüme sağlamasına rağmen 2021 yılının yarısından düşük bir performans gösterdiğini kaydeden Çandır, “Hizmet sektörünün en önemli alanı olan turizmde 2019 yılını yakalayamamış olmamız, bu düşük performansta önemli rol oynamıştır” dedi. İnşaat sektörünün son 5 yıldır küçüldüğünü, 2022 yılında da yüzde 8.41 küçüldüğünü belirten Çandır, gayrimenkul yaratmak için tarım alanlarından vazgeçilmemesi uyarısında bulundu. Çandır, “Giderek artan şiddette küçülen sektörün arz kapasitesi de düşmektedir. Yeni gayrimenkuller yaratmak için tarım alanlarından asla vazgeçmemeliyiz. O halde yapmamız gereken, mevcut yapı stokundaki ekonomik ömrünü tamamlamış olanların yerine iyileştirilmiş yeni yapılar inşa etmek ve tarım dışı alanlarda yeni yapı stokları yaratmaktır” diye konuştu.
ANTALYA GÖÇ BASKISI ALTINDA
Antalya’da son yıllarda yaşanan yabancı ağırlıklı göç baskısı olduğunu ve konut talebinde dengesiz artış yaşandığını söyleyen Çandır, “Özellikle bazı semtlerimizde kiralık ve satılık gayrimenkul fiyatları inanılması güç artışlara uğramıştır. Bazı mülk sahipleri için geçici bir rahatlama sağlasa bile şimdiden ciddi mağduriyetleri ortaya çıkarmaya başlamıştır. Bazı semtlerimizdeki demografik yapı değişimleri de hissedilmektedir. Yabancı yerleşiklerin kentin iş hayatına girişleri de ciddi artışlar kaydetmektedir. Yoğun biçimde ticarete konu faaliyetlerle uğraşanlar, yerleşik ticari geleneklerin değişime uğraması riskini ortaya çıkarmaktadır. Kentimizde yaşananlar devam edip gidecekse mutlaka bu arkadaşlarımız için ciddi bir uyumlaştırma faaliyetlerine ihtiyaç duyulduğunu görmemiz gerekmektedir” diye konuştu.
İHRACATTA YAŞ MEYVE SEBZE FARKI
2022 yılında ihracat yüzde 9.06 artarken, ithalatın yüzde 7.90 arttığını belirten Başkan Ali Çandır, 2022’de ihracat ile ithalat arasındaki farkın hızla kapandığına dikkat çekti. Çandır, “Nitekim 4. çeyrekte ihracatın büyümeye katkısı yüzde 3.3 ile küçültücü yönde olmuştur. En son 2008 yılı 4. çeyreğinde ihracat böyle bir etkiye sahip olmuştu” dedi. Antalya’nın ihracatının 2022 yılında toplamda ülke ortalamasının üzerinde artarken tarım ve hayvancılıktaki performansının ülke ortalamasının altında kaldığını kaydeden Ali Çandır, tarımsal ihracattaki düşüşe dikkat çekti. 2023 yılında daha iyi bir tarımsal ihracat performansı beklediğini ifade eden Çandır, şunları söyledi:
“İlan edilen son verilere göre 2023 Şubat ayı ihracatımız 2022 Şubat ayına göre yüzde 15 artışla 192 milyon dolara, ihracatımızın yüzde 65’ini oluşturan tarım sektörümüzün ihracatı ise yüzde 30 artışla 124 milyon dolara ulaştı. Emek veren tüm üretici, tüccar ve ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum. Bu artışta etkili olan yaş sebze meyve sektörünün kentimiz toplam ihracatından aldığı pay, Şubat ayında yüzde 46’ya, yılın ilk iki ayında ise yüzde 44’e yükselmiştir.”
URGE PROJELERİ
Üyelerinin tarımsal ihracatta bilgi, birikim ve ihracat rakamlarını artırmak için Antalya Ticaret Borsası olarak çalışmalar yürüttüklerini anlatan Çandır, Ticaret Bakanlığı’nın desteği ile yaş meyve sebze sektörü konulu Ur-Ge projesini başarılı bir şekilde devam ettirdiklerini söyledi. Çandır, Kasım ayında Tayland’ı ziyaret eden üyelerin 27 kişilik bir heyet ile Litvanya, Letonya ve Estonya’yı ziyaret ettiğini anımsatırken, “Önemli görüşmelerde bulunduklarını aktaran üyelerimizin emeklerinin ticarete ve Ar-Ge’ye dönüşmesini diliyorum” dedi.
TARIM DARBOĞAZDA
2022 yılında tarım sektörünün yüzde 0.62 büyüdüğünü, 2021 yılındaki yüzde 2.94 küçülmenin ardından ilan edilen bu düşük büyümenin tarımın ciddi bir darboğazdan geçtiğinin gösterdiğin söyleyen Başkan Çandır, şunları söyledi:
“Aslında genel ekonomik eğilimle uyumlu olmayan tarım sektörü, 2022 yılında kendi içindeki ortalamadan da sapma göstermiştir. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 1.5 ve ikinci çeyreğinde yüzde 2.0 küçülmesine karşılık üçüncü çeyrekte yüzde 2.3 büyümüş, dördüncü çeyrekte ise yeniden yüzde 0.3 küçülmüştür. Bir yıl içerisindeki üçer aylık dönemlerden oluşan 4 çeyrekte bu denli dalgalanma yaşadığımız yıllar nadiren yaşanmıştır. 2022 yılında tarım sektörümüzün en iyi ve en kötü çeyrekleri arasındaki farkta sıra dışı büyüyen bir dalgalanma gözlenmiştir. Tarım sektöründe yılın en yüksek ve en düşük çeyrekleri arasında ortalama 4.7 kat fark olurken 2022 yılında bu fark 5.3 kata yükselmiştir. Yani sezon farkı arasındaki dalgalanma boyu artmıştır. Özellikle küçülme ya da durgunluk döneminde yaşanan bu durum, düşük sezon değerinin ortalama altında seyretmesi ile gerçekleşmiştir. Oysaki yüksek sezon değerinin ortalama üstünde seyretmesi nispi olarak daha kabul edilebilir bir durumdur. Her zaman belirttiğim gibi tarım, kentimiz ve ülkemiz için hayati stratejik birinci sektördür. Bu tespiti her ortamda ve fırsatta yapmaktan bıkmadım. Tek istediğim, tarıma hak ettiği önemin, değerin ve itibarın gösterilmesidir. Bunun lafta değil politikalarda ve icraatlarda görmek istiyoruz.”
TARIMLA UĞRAŞAN GELİR KAYBI YAŞIYOR
2022 yılında tarımsal girdi fiyatlarının ortalama yüzde 116, tarımsal üretici fiyatlarının yüzde 131 ve Antalya meyve sebze fiyatlarının yüzde 119 arttığını belirten Çandır, “Antalya hallerinde yaşanan ortalama yıllık fiyatlar, tarımsal üretici fiyatlarının yüzde 11 altında kalmıştır. Girdi fiyatlarındaki artışa yakın bir düzeyde gerçekleşmiştir. Yani Antalya hallerindeki yıllık ortalama fiyat artışı, ülke ortalamasının oldukça altında kalmıştır” dedi. Ülke genelinde tarımsal faaliyetlerindeki fiyat hareketliliğine bakıldığında son 7 yılın 3’ünde girdi fiyatlarının üretici fiyatlarının üzerinde gerçekleştiğini ve üreticiyi zarara uğrattığını belirten Çandır, “Üçünde ise üretici fiyatları, girdi fiyatlarından bir miktar yüksek gerçekleşmiştir. Ancak burada unutmamak gerekir ki, tarımsal faaliyette bulunanların tek maliyet kalemi girdilerden ibaret değildir. Toplam maliyetin yaklaşık üçte biri girdilerden oluşurken kalanı işçilik, kira, faiz gibi kalemlerden oluşmaktadır. Bu kalemlerdeki yükselişler ise girdi kalemlerinden daha az değildir. Yani toplam maliyet–gelir dengesinde, tarımsal faaliyette bulunanlar sürekli kayıplar yaşamaktadır” dedi.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Antalya Ticaret Borsası olarak tarım sektörünün sorunlarına bilimsel ve gerçekçi temellere dayalı çözüm önerileri geliştirdiklerini ve ilgili kurumlarla paylaştıklarını kaydeden Başkan Ali Çandır, geçen yıl zirai karantina ücretlerine yapılan fahiş zammının düzeltilmesi için girişimde bulunduklarını, domates ihracatına getirilen yasağa karşı da Tarım Konseyi’nin paydaşlarıyla hemen toplanarak itirazda bulunduğunu anlattı. Yasak kararının tarımsal üretim ve ticarete olumsuz yansımalarını rapor haline getirip karar vericilere sunduklarını anlatan Çandır, “İhracat yasağının kaldırılmasına yönelik talebimizi açık ve net olarak ilettik. Kısa sürede gerçekleşen sonuç, tüm kentimizin birlikte hareket etmesinin bir sonucu olmuştur” dedi. Çandır, Tarım Konseyi paydaşlarına ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
BULGARİSTAN SINIRINDA TIR KUYRUKLARI UZUYOR
Bulgaristan’dan geçişlerde Kapıkule Sınır Kapısı’nda Bulgaristan kaynaklı yaşanan laboratuvar sorununun yaş meyve sebze ihracatını olumsuz etkilediğini belirten Çandır, “Bu konuda kalıcı bir çözüm bekliyoruz. İhracatın yoğunlaştığı dönemlerde artan sevkiyatlara bağlı olarak yavaşlayan analiz sonuçları TIR kuyruklarının yeniden başlamasına ve sınırda bekleme süresinin uzamasına neden olmaktadır. 2022 Ağustos ayından itibaren devam etmekte olan bu durum, domates başta olmak üzere yaş sebze gibi çabuk bozulabilir ürünlerin ihracatında ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır. Sorunun bir an önce kalıcı olarak çözülmesini ve ürünlerimizi sorunsuz ihracat etmeyi diliyoruz” diye konuştu.
İHRACATI YASAKLAMAK TİCARETİ GERİLETİR
Süt, krema, patates, kuru soğan, fasulye, tereyağı ve kırmızı mercimek için ihracat yasağının kaldırıldığını, bu ürünlerin ihracatı kayda bağlı mallar listesine alındığını ve ürünlerin ihracatına kontrollü izin verileceğini belirten Çandır, ihracat yasakları ve kısıtlamaların ticareti gerilettiğini söyledi. Çandır, “İç piyasada fiyatları düşürmek için ihracatı tümüyle yasaklamak ticaretimizi geriletir. Yasaklama kararlarıyla yıllarca emek verilerek kazanılan pazarlar ülke olarak bir günde elimizden gidiyor. Kaldı ki ihracat iç pazarda üreticinin sigortasıdır. İhracatı yasaklamak yerine üretimi artıracak destek ve teşvik edici politikalar geliştirmelidir. Karar vericilerin yasaklama kararı almadan önce sektör görüşlerine başvurmalarını ve daha dikkatli davranmalarını diliyoruz” diye konuştu.
DEPREM BÖLGESİNDE TARIM ALANLARI KORUNSUN
Mart 2023 tarihli deprem bölgesi raporunu anımsatan Çandır, deprem bölgesinde tarım ve hayvancılıkla ilgili hasarın 24.5 milyar TL olduğuna dikkat çekti. Çandır, “Ülkemiz tarımın ekonomik anlamda yüzde 15’ini oluşturan bölgede yeni açılacak taş ocaklarının tarıma zarar vermemesi ile yıkılan şehirlerin yeniden tasarımında tarım alanları dışarıda kalmasını diliyoruz” dedi.
TARIM ALANLARI DA ÇÖPTEN KORUNSUN
“Orman Kanunu”nda yapılan değişiklikle, orman alanlarına hafriyat, çöp ya da atık gibi zararlı madde dökme suçunun orman suçu kapsamına alındığına dikkat çeken Başkan Çandır, tarım alanlarına benzer zararlı madde dökme işinin de aynı kapsama alınmasını istedi. Başkan Çandır, ilgili kanunda, üretimden önce üreticilerin bakanlıktan izin alması, izinsiz olanlara ceza verilmesi, Bakanlık tarafından belirlenen ürünler için sözleşme zorunluluğu getirilmesi, sözleşmelerde tarım sigortası zorunluluğu getirilmesi, tarımsal desteklemelerde ÇKS yerine bakanlıkça belirlenen kayıt sistemi zorunluluğu getirilmesi, iki yıl üst üste ekilmeyen tarım arazisinin bakanlıkça kiraya verilmesi gibi düzenlemelerin getirildiğini anımsattı. Çandır, şunları söyledi:
“Her şeyden önce belirtmeliyim ki, böyle bir kanunun en başına kapsamlı ve gerçekçi bir tarım envanteri çalışması zorunluluğu yazılmalıdır. İkinci olarak bu tür düzenlemeler aşamalar halinde ve makul bir süreye yayılarak gerçekleştirilmelidir. Üçüncü olarak üretim planlamaya uymamanın cezaya değil motivasyona ihtiyacı vardır. Yani kapsayıcı ve gerçekçi bir planlamaya uyum desteklenmeli, teşvik edilmeli veya özendirilmelidir. Dördüncü olarak düzenlemede çok yıllık ve tek yıllık ürünler ayrı değerlendirilmeli ve mevcut çok yıllık ürünler korunmalıdır. Beşinci konu, sözleşme şartlarına uymamanın koşulları düzenlemede son derece net ve somut şekilde belirtilmelidir. Söz konusu kanunda burada özetle belirttiğim hususlar yer almamaktadır. Bu haliyle ciddi sorunlar yaratma potansiyeline sahip bulunmaktadır. Kanunlar çıkarılmadan önce sektör paydaşlarıyla ciddi ve kapsayıcı çalışmaların yapılması ülkemiz tarımı için daha faydalı olacağını düşünmekteyiz.”
HASYURT TARIM FUARI 26 NİSAN’DA BAŞLIYOR
Antalya’da tarımsal üretimin kalitesinin yükselmesi, üreticilerimizin bilgi, beceri ve ufkunun daha fazla gelişmesi için çalıştıklarını söyleyen Başkan Çandır, “Antalya Tarım Konseyi’miz, yerel yönetimlerimiz ve oda borsalarımızla Türkiye’nin ilk tarım fuarı olma özelliğini taşıyan Hasyurt Tarım Fuarı’nı bu yıl 26’ıncı kez 26-29 Nisan tarihlerinde Finike’de düzenleyeceğiz. Fuarımıza, sizleri, üyelerimizi ve tüm hemşerilerimizi bekliyoruz” dedi.
Haber Merkezi