Başkan Nurettin Sönmez “MEB önceki dönemlerde KPSS sınavına girmiş olan öğretmenleri artık tamamen gözden çıkarmış durumda. Seçimi de gözeterekten yeni mezunlara, yeni sınava girenlere daha çok öncelik vermek gibi bir eğilimin içerisinde. Adaletli bir tutum değil. Demokratik bir tavır değil” dedi.
ÖĞRETMENLERDEN KARMA ATAMAYA TEPKİ
Milli
Eğitim Bakanlığı (MEB) 15 bin öğretmen atamalarına ilişkin takvimi yayımladı.
Ancak takvimde 2020-2021 yılı KPSS puanlarıyla atanacaklarını öğrenen öğretmen
adayları sosyal medyadan karma atama kararına büyük tepki gösterdi. Öğretmen
adayları bu atamanın yetersiz olduğunu öğretmenlerin mağdur edildiğini ve
açıklanan takvimin yanlış bulduklarını belirttiler. Öğretmenleri karşı karşıya
getiren bu kararda bir tarafta 2020 KPSS mağdurları, bir tarafta da 2021 KPSS
mağdurları oluştu. Öğretmenler her iki yıl içinde ayrı ayrı atama yapılması
gerektiğini, bu sayının yetersiz olduğunu, bir yıl daha kaybetmek
istemediklerini belirterek seslerini yetkililere duyurmaya çalıştı.
“ÖĞRETMENLER GÖZDEN ÇIKARILDI”
Eğitim-Sen
Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, “MEB’in 15 bin öğretmen atamasının 2020-2021
yıllarında KPSS’ye girmiş öğretmen adaylarından yapılacağını belirtmiş olması
da önceki dönemlerde KPSS sınavına girmiş olan öğretmenleri artık tamamen
gözden çıkarmış durumda olduğunu gösteriyor. Seçimi de gözeterekten yeni
mezunlara, yeni sınava girenlere daha çok öncelik vermek gibi bir eğilimin
içerisinde. Adaletli bir tutum değil. Demokratik bir tavır değil. Bu kadar
işsizliğin, yoksulluğun olduğu bir dönemde özellikle üniversiteyi bitirmiş
eğitim emekçilerinin beklenmeden 300 bin rakamı üzerinden atamalarının bir an
önce yapılmasını ve eğitimin sorunlarının ancak bu şekliyle çözülebileceğini
belirtiyoruz.”
“300 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR”
Başkan
Nurettin Sönmez konuyla ilgili şunları söyledi: “Milli Eğitim Bakanlığından
yıllardır talebimiz öğretmen açıklarının gerçek sayılar üzerinden değerlendirip
ve bu açıkların kapatılabilmesi için kadrolu atamanın yapılması şeklinde. Bu da
bizim tespitlerimize göre 300 bin öğretmen açığının olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla
bu kadar öğretmen arkadaşın kadrolu olarak atanmasını talep ediyoruz. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendi
verilerine göre, 100 binin üzerinde
öğretmen açığı var zaten. Dolayısıyla kendi tespit ettikleri açıkları kapatacak
kadar öğretmen atamasını dahi yapmıyorlar. 20 bin öğretmen ataması ve artı
şimdi de 15 bin öğretmen atayacaklarını söylemeleri bu yıl emekli olan
öğretmenlerin yerini dolduracak şekilde sadece. Yani onun ötesinde bir atama
değil. Milli Eğitim Bakanlığı yeni öğretmen atamış olmuyor. Emekli olan öğretmenlerin
yerine geç de olsa öğretmen almış oluyor.”
“BAKANLIĞIN ATACAĞI BÜTÜN ADIMLAR YETERSİZ”
“Bu
politika Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve iktidarın eğitime ne kadar önem
verdiğini gösteren bir politikadır. Dolayısıyla pandemi koşulları özellikle
dikkate alındığında öğretmen açıkları ve derslik ihtiyacı giderilmeden sınıf
mevcutlarının sayısı azaltılmadan, eğitimin sorunlarının çözüleceğine dair
bakanlığın atacağı bütün adımlar yetersiz olacaktır. Bu nedenle de köy okullarının
ivedilikle açılmasını talep ediyoruz. Çünkü kentlerden köylere doğru bir geri
dönüş başladı. Pandeminin etkisi, kentlerdeki ekonomik zorluklar, yaşam
şartları insanları artık yeniden köylere doğru yöneltti ve köylerdeki öğrenci
sayıları arttı. Dolayısıyla köy okulları kullanıma hazır hale getirilmeli ve
bütün köy okullarına kadrolu öğretmen ataması gerçekleştirilmelidir.
“MEB DURUMU GEÇİŞTİRİYOR”
“Kentlerdeki derslik ihtiyacını gidermek için
ivedilikle yeni okul yapımları gerçekleştirilmeli. Derslik ihtiyacı giderilmiş
olmalı. Ve bu tablo ortaya çıktığı zaman sınıf mevcutlarının 25’i geçmeyecek
şekilde dizayn edilmesi ve ihtiyaç kadar öğretmen atamasının da bir an önce
yapılmasını talep ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ise durumu
geçiştiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı
günü kurtarmaya dönük adımlar atıyor ve onu da yapamıyor zaten. Bir kaos
ortamıyla eğitim öğretim başlatılmış oldu. 45 kişilik sınıflar. Kent merkezindeki
okulların bir kısmında öğrenciler üçer kişi oturuyor. Milli eğitim Bakanlığı
pandemi koşullarında bu şekliyle bir eğitim öğretimi hayata geçireceğini
düşünüyor. Böyle olmaz, böyle yürümez. Bir yere gelir ve tıkanır. Onu önümüzdeki
süreçte göreceğiz.”
Fadime Yiğit