Toplantının açılışında konuşan ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, üretim planlamasının önemine vurgu yaparken, planlamaya yön verecek düzenlemeleri önemsediklerini kaydetti. Çandır, hazırlanan yönetmelik taslağının uygulanabilirliği, denetlenebilirliği, planlamaya kimlerin katkı koyacağıyla ilgili tarım sektöründe bazı soru işaretleri olduğunu bildirdi. Konsey olarak, üretimin içerisinde olan tarım paydaşlarını toplayarak yönetmelik taslağına yönelik görüş ve önerileri almak istediklerini belirten Çandır, toplantı sonrasında hazırlanan raporun ilgili Bakanlık ve birimlere iletileceğini bildirdi.
“TASLAK YETERSİZ”
Toplantıya katılan tarım paydaşları temsilcileri, ürün planlamasıyla ilgili görüş ve taleplerini dile getirirken, toplantı sonunda 11 maddelik rapor hazırlandı. Hazırlanan rapor, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’ne iletildi. Raporda, Antalya Tarım Konseyi’nin üretim planlaması ve modellemesi çalışmasının içerisinde olmaya hazır olduğu kaydedildi. Üretim planlaması için dünyada farklı modeller uygulandığı belirtilen raporda, “Tarımsal üretimin planlanması konusu, gelişmiş dünyada, bir taraftan doğrudan destekler ve teşvikler aracılığı ile diğer taraftan da medeni ve borçlar hukukunda çözülmüştür. Mutlaka o uygulama modellerinden esinlenilmelidir. Taslak bu konuda yetersiz kalmıştır” denildi.
“KAPSAYICI TARIMSAL SAYIM YAPILMALI”
Üretim planlamasının uygulanabilmesi için başta Bakanlık kayıt sistemleri olmak üzere, ilgili mevzuatta planlama modeline uygun değişikliklerin acilen yapılması gerekliliğine işaret edilen raporda, “Uygulamaya ancak bu değişikliklerden sonra sağlıklı şekilde geçilebilir. Planlamanın uygulama usul ve esasları açık, berrak, sade ve iç tutarlılığa sahip olmalıdır. Planlamayı konu alan kurul ve benzeri oluşumların kompozisyonu aşırı merkeziyetçi, mevzuatçı ve sektörün tek boyutuna sıkıştırılmış haldedir. Mutlaka yönetişime, uzmanlık alanına ve doğal işleyişe uygun hale getirilmelidir” denildi. ATAK’ın raporunda, üretim planlaması uygulamasından önce kapsayıcı ve gerçekçi bir tarım sayımı yapılması gerektiği vurgulandı. Raporda, planlama modelinin uygulanmasında ‘alım garantili’ ve ‘sigortalı’ bir yapının oluşturulması gerekliliği vurgulandı. Rapora göre, uygulama başvuruları, izinleri ve muvazaaları çok daha sade, akıcı, esnek ve hızlı hale getirilmeli. Üretim planlamasının başarısının, Tarım ve Orman Bakanlığı personelinin nitelik ve nicelik olarak hazır olmasına da bağlı olduğu vurgulanan raporda, “Planlamaya uygun personel kapasitesi yaratılmalıdır” denildi. Uygulamadaki havza-işletme ve ürün ilişkisinin açıkça kurulması istenen raporda, “Uygulamanın pilot havzalar veya işletmeler için geçerli olması ile tüm ülke genelinde pilot ürünler için geçerli olması arasındaki farklar, modelin performansı bakımından kapsamlı tartışılmalıdır” denildi.
Haber Merkezi