“Emeğimizi
ve memleketimizi savunmak için omuz omuza” pankartının açıldığı Attalos heykeli
önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği,
KESK, Eğitim-Sen, Halk Evleri, Tüm Bel-Sen, Antalya Tabip Odası temsilcileri
ile çok sayıda sendika üyesi katıldı. Basın metnini okuyan DİSK Akdeniz Bölge
Temsilcisi Vedat Küçük, “Buradan bir kez
daha haykırıyoruz: Yoksulluğa ve emeğimizin ucuzlatılmasına teslim olmayacağız.
Kara kışı işçi baharına çevireceğiz! Üretimden gelen gücün kullanımı da dahil
olmak üzere demokratik her türlü yöntemle direneceğiz! Bu ülke, bu halk, bu
ülkenin işçi sınıfı satılık değildir. Emeğimizi ve memleketimizi savunmak için
omuz omuza! Demokrasinin, hukukun, adaletin egemen olduğu emeğin Türkiye’si
için omuz omuza!” dedi.
“KAYIPLAR TELAFİ EDİLMELİ”
“Türk
Lirasının ve emeğin değersizleştirilmesi politikasından derhal vazgeçilmelidir”
diyen Vedat Küçük, “TL'nin değersizleşmesi nedeniyle yaşanan tüm kayıplar
asgari ücret artışıyla telafi edilmeli, bu artışta işçiler büyümeden de pay
almalıdır. Asgari ücretin ve tüm ücretlerin asgari ücret tutarı kadar bölümünde
vergi ve kesintiler kaldırılarak tüm ücretlere 1000 lira iyileştirme
yapılmalıdır. İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli
yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımı önündeki tüm yasal ve fiili
engelleri kaldırılmalıdır” dedi
“BORÇLA YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Küçük, açıklamada
şu ifadelere yer verdi: “Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, bu ülkenin
ekonomisini biz büyütüyoruz ama geçinemiyoruz. Borçla yaşamaya çalışıyoruz. Patronlardan
çok vergi veriyoruz. İş yeri işyeri, meydan meydan anlatıyoruz. Milyonlarca
işçi adına, emekçi adına, emekli adına, geçinemeyenler, barınamayanlar, iş
bulamayanlar adına haykırıyoruz. Ekonomik krizin ve pandeminin ağır yükünü biz
taşıyoruz. Her sabah yeni zamlara uyanıyor, her gün yoksullaşıyoruz. Üstüne
üstlük son günlerde dövizin hızla artışıyla ekmek aslanın ağzından midesine
indi.”
“AKLIMIZLA DALGA GEÇMEYİN”
Vedat
Küçük, “Ülkeyi yönetenler ‘dövizden size ne’ diyorlar. Bizim aklımızla dalga
geçmeyin! Biz Türk Lirası kazanıyoruz, döviz kuru arttıkça iğneden ipliğe her
şeye zam geliyor. Türk Lirası değer kaybettikçe her gün daha da
yoksullaşıyoruz. Biz ayrıcalıklı 3-5 müteahhit şirket değiliz. Döviz geliri
garantili ihaleleri biz almadık. Evet döviz yükseldikçe onlar kazanıyor.
Ülkenin kaynaklarını ucuza kapatmaya gelen petrol prensleri kazanıyor. Peki kim
kaybediyor. Türk Lirası değer kaybettikçe, biz kaybediyoruz. Emeğimiz ucuzluyor,
satın alma gücümüz azalıyor” dedi.
“YOK ÖYLE YAĞMA!”
“Ülkeyi
yönetenler Türk Lirasının değer kaybetmesi ile övünüp buna “kurtuluş savaşı”
diyorlar” diyen Küçük, “Oysa paramız değer kaybettikçe bu ülke daha yoksul ve
daha bağımlı hale geliyor. Türkiye Avrupa'nın en düşük asgari ücretinde
Arnavutluk ile yarışıyor. "Türk Lirası değer kaybedince ücretler azalacak,
rekabet gücümüz artacak, yabancı sermaye Türkiye'ye akacak" diyorlar. Yok
öyle yağma! Bu ülke, bu halk, bu ülkenin işçi sınıfı satılık değildir.
Uluslararası pazarlarda kelepire satılığa çıkarılacak şahsa ait bir mal
değildir” şeklinde konuştu.
“ÜLKEMİZE, SAHİP ÇIKMAK YURTSEVERLİĞİN GEREĞİDİR”
Küçük
açıklamanın devamında, “Yabancı sermaye için, petrol prensleri ve kralları için
“kelepir emek kelepir memleket” diye tezgâh açanlara direneceğiz! TL ucuzlasın,
emek ucuzlasın, memleketin taşı toprağı ucuzlasın tezgahını bozacağız! Bugün
ülkemize, emeğimize sahip çıkmak yurtseverliğin gereğidir” diye konuştu.
Fadime YİĞİT