Resmi olmayan bilgilere göre, yaklaşık 50 bin can kaybı ve 100 bine yakın insanın yaralandığı 17 Ağustos Gölcük depremi olmak üzere, Elazığ, Malatya ve İzmir’de meydana gelen depremler sonucu can ve mal kayıpları yaşandığının unutulmaması gerektiğini işaret eden HKMO Antalya Başkanı Okan Hançer, hayati uyarılarda bulundu. Hançer, “Antalya’da ise en son Gazipaşa ilçemizde meydana gelen deprem sonrasında gündemimizde deprem yine birinci sırayı almıştı” diyerek gelecek tehlikelere bugünden hazır olunması için harekete geçme çağrısı yaptı.
HANÇER’DEN ŞEFFAFLIK VURGUSU
HKMO Başkanı Okan Hançer şöyle konuştu:
“Afetler arasında en yıkıcı olanı deprem riski unutulmamalı ve kent bünyesinde yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmelidir. Bugüne kadar Antalya’da on binlerce riskli yapının 6306 sayılı yasa kapsamında yıkılarak yenilendiği parsel ölçeğinde uygulamalar ve lokal olarak geliştirilen birkaç kentsel dönüşüm projesi hayata geçirilmesine rağmen geldiğimiz noktada kentin tamamını kapsayan Kentsel Dönüşüm Master Planı hazırlanamamış olup Antalya Kentinin Kentsel Dönüşüm Vizyonu henüz ortaya koyulamamıştır.
Kent
genelinde mevcut toplam yapıların yaklaşık %70’ine denk gelen riskli yapı stoku
göz önüne alındığında Antalya’yı depreme dayanıklı duruma getirmenin tek çözüm
yolu, -dünya genelinde benzer örneklerine sıkça rastladığımız gibi-bu kentin acilen
dönüşümüdür. Dönüşümün hızlı ve başarılı bir şekilde sonuçlanabilmesi için öncelikle
siyasi çekişmelerin ve rant algısının bir kenara bırakılması gereklidir. Dönüşüm
sonrası oluşacak kent modeli proje başlangıç aşamasında adil/şeffaf olarak
belirlenmeli ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.”
‘SÜREÇ UZMAN KİŞİLERCE YÖNETİLMELİ’
Ön hazırlık sürecinde fizibilitesi ve finansman modeli tam olarak ortaya koyulmadan başlanacak kentsel dönüşüm projelerinin ülke genelinde birçok örnekte olduğu gibi başarılı olma şansı bulunmadığını savunan Başkan Hançer şöyle devam etti:
“Kentsel dönüşüm uygulamaları, riskli alanların tespitinden, uygulama sahasının
hali hazır durumuna, hak sahipliğinin ve
mülkiyet analizinden, ifraz tevhid sorunlarının çözümüne, taşınmaz değerlerinin
belirlenmesinden, fizibilite-plan-proje yapımına, iskandan sonra kat
mülkiyetinin tesciline kadar giden kadar uzun bir sürece yayılmaktadır. Birçok
meslek disiplininin rol aldığı bu süreçlerin her biri konusunda uzman kişilerce
yürütülmelidir. İnşaat süreci başlamadan
uygulamada riskli alan tespiti, dönüşüm alanının hali hazır durumu, hak sahipliğinin tespiti,
hasılatın proje öncesi ve sonrası durumuna göre adil paylaşımının sağlanması, mülkiyet analizi, fizibilite-değerleme çalışmalarının bütün
olarak ele alınıp doğru finansman yöntemleri ile inşaat süreci öncesinde gerçekleştirilen projeler
başarılı bir şekilde sonuçlanabilmektedir.”
‘MASTER PLAN ACİL OLARAK GÜNDEME ALINMALI’
Kentsel dönüşüm uygulaması sonucunda
ortaya nasıl bir model koyulacağı girişimci ve hak sahipleri arasındaki hasılat
paylaşımının ne şekilde belirleneceği, ön hazırlık aşamasında net olarak
belirlenerek, insanların kafasındaki soru işaretlerinin kaldırılması projenin
sağlıklı olarak sonuçlanması açısından oldukça önemli olduğunu vurgulayan
Hançer, “Bu tarz uygulamalar hak sahiplerini koruduğu kadar yatırımcı firmayı
da koruyacaktır” şeklinde konuştu. Hançer şu bilgileri paylaştı:
“Antalya
ilinde olası depremlere karşı tedbir alınması amacıyla ilgili idare, kamu
kurumları, sivil toplum örgütleri ve ilgili meslek odalarının bir araya gelerek
bugüne kadar kent bütününü kapsayacak şekilde Kentsel Dönüşüm olgusunu master
plan ölçeğinde acil olarak gündeme almalıdır. Sonuç olarak afetler değil afet
riskine karşı gerekli tedbirlerin alınmaması doğal afetleri felakete
dönüştürmektedir. Depreme karşı alınacak önlemler kapsamında ise yapıların
depreme dayanıklı bir şekilde inşa edilmesinin, var olan yapıların
sağlamlaştırılması için gerekli tedbirlerin alınması olası depremlerdeki can ve
mal kayıplarını en aza indirgemesini sağlayacaktır.”
Akdeniz Gerçek Haber
Merkezi