Dün kız arkadaşımla dışarı çıktık. Kalabalık bir yerde, emniyet görevlilerinin yoğunlukla bulunduğu ışıklardaydık. Asıl konuya geçmeden önce, o ağır lağım kokusuna da değinmeden edemeyeceğim. Her gün binlerce turistin uğrak noktası olan, birçok kişinin oturup bir şeyler tükettiği ve binlerce kişiyi ağırlayan Işıklar Caddesi ve Kaleiçi… Böyle bir koku gerçekten kabul edilemez.

Oturduğumuz işletmeye sorduk, "Bu koku nereden geliyor?" diye. "Lağım kokusu" dediler. Üzüldüm, hem oraya keyifli vakit geçirmek için gelen insanlara hem de oradaki işletmelere.

Şimdi gelelim kendimi artık asla güvende hissetmediğim Antalya’ya… Tabi ki olay sadece Antalya ile de ilgili değil. Tüm Türkiye hatta dünya bu halde. Kız arkadaşlarımla korkmadan, endişelenmeden, her an tetikte olmadan özgürce yaşadığımız günleri hayalettim. Ama bu , bir hayal olmamalı, yaşamın ta kendisi olmalı!

Bir ticari araç yanaştı yanımıza. Ticari dediysem de Doblo tarzı bir araçtı, içinde orta yaşlarda bir adam vardı. Yan tarafta oturan kıza bakıyordu, endişelendim. Araca yakın geçip uyarmak istedim. Yaklaştığımda ise kanım dondu. Sevimsiz herif, bir elinde yasaklı madde kullanmak için hazırladığı bir düzenek, diğer elinde ise uygunsuz bir hareket yapıyordu.

O kadar rahat ve doğal bir şekilde davrandı ki utanma veya yakalanma korkusu yaşamadan bu iğrenç davranışına devam etti. Kimse bana inanmaz diye etik olmayan bir harekette bulunup telefonu aldım, kamerayı açıp kulağıma koydum. Amacım sanki biriyle konuşuyormuşum gibi davranmaktı. Bizi görünce camı açtı ve aynı harekete devam etti. Tacizini sadece o kızla sınırlı bırakmayıp bizi de kurban etti.

Kamerayı kapatıp az ileride duran polis ekibine gidip olayı anlattım. Bunu gören mahlukat tabii ki kaçtı, polis de arkasından gitti. Yakalanmasını umuyorum, başka çarem yok çünkü.

Yakalanmalı, hatta cezalandırılmalı.

Kız arkadaşım bana dönüp, “Yapma” dedi. Haklıydı, başımıza bir şey gelecek diye korktum. Tacize uğramanın yanında, bu korku da haklı bir gerekçeydi. Üzüldüm, korktum, endişelendim. O kafayla biri zarar görebilir insanlıktan nasibini almamış bu yaratık...

Güvende değiliz. Sadece istediğimiz şey nefes almak, biraz gezmek, ama her seferinde bu korku ve benzeri olaylarla karşılaşıyoruz. Çok üzgünüm. Bizleri koruyun. Yasaklı maddenin bu kadar kolay elde edilmesini engelleyin. Akşam saatlerinde sürekli denetimler yapın, ne gerekiyorsa yapın, lütfen.

Tacize, tecavüze uğramadan, öldürülmeden yaşamak istiyoruz. Yaşatmak sizin de elinizde...