Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi ve Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu Antalya Şubesi Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde toplu sözleşme ve sağlık emekçilerinin sorunu ile ilgili açıklama yaptı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şube ve Devrimci Sağlık İş Antalya Şubesi Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok önünde ortak eylem yaparak Vergide Adalet istediler ve mücadelede ısrarcı olduklarını ifade ettiler. SES Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz, “TBMM Genel Kurulu'nda 2025 yılı bütçesi görüşmeleri başlamasıyla birlikte milletvekillerinin çalışanların yaşadığı ekonomik kayıplar karşısında gelir artışı ve vergi kesintilerinin düşürülmesi için gösterecekleri çabanın önemli olduğunu düşünüyor desteklerini önemsiyoruz” dedi.
EZİYET YÖNETMELİĞİ
Başkan Şükran İçöz, “Biliyoruz ki çalışanların ve emeğiyle geçinen halkın yaşadığı derin yoksulluk, gelir düzeyi düşük milyonlarca vatandaşın artık temel besinleri alacak maddi gücü kalmaması yüzünden yaşanmaktadır diyen Şükran İçöz açıklamasının devamında şunları ifade etti; Enflasyon hızının algı yaratmakla azalmayacağını, dünyanın en yüksek faiz veren, kamuda bitmek bilmeyen israf ve belli şirketlere aktarılan yüksek sermaye ile ulusal gelirin nerelere harcandığını biliyoruz. Sağlık çalışanları olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde aylardır yaşanan Eziyet Yönetmeliği dayatmalarına karşı Aile sağlığı Merkezlerinde sürdürülen iş bırakmalara duyarsız kalan hatta haklı talepler için yapılan eylemleri değersiz, küçük gösteren Sağlık Bakanlığının tutumunu kabul etmiyoruz. ASM sağlık çalışanlarının performans sopasıyla mesleki bağımsızlığını, onurunu kıran, ekonomik kayıplar getiren, halkın sağlık hakkını, tedavi hakkını kısıtlayan, ASM’leri artık parayla hizmet veren yerlere dönüştüren politikalara izin vermeyeceğiz. Eziyet yönetmeliğinin geri çekilmesi, bilimsel değeri olmayan tedavilerin ücret karşılığında koruyucu sağlık hizmetlerinin ana merkezi olan birinci basamak birimlerine getirilmesine karşı duracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
HAKLILIĞIMIZI KANITLADIK
DİSK DEV Sağlık-İş Antalya Şube Başkanı Erol Şahin, “Sendikamız, 24 Temmuz 2024'te Çalışma Bakanlığı tarafından yayınlanan istatistiklerde yüzde 0.99 oranıyla işkolu barajının altında bırakılmak istenmişti. 3 mevsim boyunca, tam 123 gün bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde, günlerce bakanlık önünde tuttuğumuz adalet nöbetinde hem de mahkeme önlerinde uğradığımız adaletsizliği dile getirdik. Ve nihayet 26 Kasım 2024 tarihinde mahkeme kararı ile sendikamızın üye sayısı 7.579 olarak kesinleşti ve yüzde 1 işkolu barajının üstünde olduğumuzu mahkeme de kanıtlamış oldu. Bizi baraj altında tutarak, kamu çerçeve protokolü dahil olmak üzere toplu sözleşme düzeninin dışında bırakmak istediler ama biz haklılığımızı mahkemede kanıtlamış olduk” dedi.
İŞ YÜKÜ ARTIYOR
Şahin, “Emeklilik sisteminin eşitsizlik ve adaletsizlikleri gün geçtikçe artıyor. Bu adaletsizliklerin bir yenisi 2024 ve 2025 yıllarında emekli olacaklar arasında yaşanacak emekli aylığı uçurumudur! 2024 yılının ikinci yarısında emekliliği hak edenler eğer emeklilik başvurularını 2025 yılına sarkıtılırlarsa önemli kayıplar yaşayacaklar. Böylece aynı şartlarda emekli olanların aylık ve gelirleri arasında ciddi bir uçurum söz konusu olacak. Bu uçurum, emekli aylıklarının hesaplanmasında esas alınan güncelleme katsayısının belirlenmesi yöntemindeki karışıklıktan ve yüksek enflasyondan kaynaklanmaktadır. Bu adaletsizlik nedeniyle sağlık ve sosyal hizmet kurumlarından emekli olmak isteyenlerin sayısı artmıştır. Emeklilik başvurusu yapan mesai arkadaşlarımızın yerine nasıl bir istihdam oluşturulacağı konusunda bir belirsizlik vardır. Bu durum işyerlerimizde iş yükünün artmasına, sunduğumuz sağlık ve sosyal hizmetin niteliğinin azalmasına yol açacaktır” dedi.
YETKİYİ BAKANLIKTAN ALDILAR
Şahin, “Temmuz istatistikleri ile işkolu barajının altında bırakmaya çalıştıkları adaletsizlik Yargıdan geri döndü. Yargı kararı ile sendikamız Temmuz 2024 istatistiklerine göre Toplu iş sözleşmesi yapmak için yetkili sendika olmuştur. Ancak çoğunlukta olduğumuz işyerlerinde Bakanlık, mahkeme sürecini bahane ederek yetkiyi başka sendikalara vermiştir. İlgili işyerlerinde hukuki süreçler devam etmektedir. Bu sendikalar yetkiyi işçilerden değil bakanlıktan almıştır dolayısıyla imza altına alacakları toplu iş sözleşmelerinde işçilerin değil bakanlığın taleplerinin yazılı olacağı apaçık ortadır. Buradan sesimizin ulaştığı bütün sağlık ve sosyal hizmet işçilerine sesleniyoruz: *Haftalık 40 saatlik çalışma hakkımızı tanımayan bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücreti ve enflasyon üzerinde olacak şekilde zam oranlarını içermeyen bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. Hepimiz biliyoruz ki toplu sözleşme hakkımız gasp edilerek verilen yetkilerle bu taleplerin gerçekleşmesi mümkün değildir. Hep birlikte toplu sözleşme hakkımıza sahip çıkacağımızı ilan ediyoruz. Yaşadığımız adaletsizliklerin ortadan kalkması için, taleplerimizin gerçekleşmesi için bir araya gelmekten sendikamızı, DİSK’i büyütmekten başka yol olmadığı açıktır” dedi.