Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 35. Grup (Taşımacılık) Meclis Üyesi Ayhan Yıldırım, ‘Tarımla ilgili çalışan araçlara C plaka zorunluluğu yoktur, olmayacak net” dedi.
ATSO’nun ocak ayı meclis toplantısının, sektörel konuların görüşüldüğü bölümünde, bir süredir kent gündemini meşgul eden 'tarım taşımacılığı yapan araçlara C plakası uygulaması olacak mı, olmayacak mı?' konusu tartışıldı. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO) 35. Grup (Taşımacılık) Meclis Üyesi Ayhan Yıldırım ile ATSO 1. Grup (Bitkisel Üretim Faaliyetleri ve Destekleyici Hizmetler) Meclis Üyesi Ali Rıza Akıncı arasında, soru cevap şeklindeki açıklamalar gündem oldu.
Plaka ve taşıma ihaleleriyle ilgili yeni sözleşme yapacak şirketlerle ilgili bir duyuruda bulunan Ayhan Yıldırım, belediyenin şuanda kimseye zarar vermek istemediğini, bu kapsamda uyarılarına devam ettiğini bildirdi.
Bu noktada herkesin tedbirli olmasını isteyen Yıldırım, “Taşıma sektöründe kimsenin zarar görmesini istemiyoruz. Mart ayının sonunu bulacak şekilde C plakalı araçlarla ilgili süreç tamamlanacaktır. Bunu da iş dünyamıza, iş insanlarımıza duyurmak istiyoruz. Sektörün temsilcilerine teşekkür ediyorum” dedi.
UKOME’nin tarım işçileri ve tarım araçları için ayrı bir uygulama yapacağını işaret eden Yıldırım, “ Tarımla ilgili çalışan araçlara C plaka zorunluluğu yoktur, olmayacak. O takip edilmemiş sanırım. Orada bir düzenleme var, okullarımız 2004 yılında dağıtılan C plaka ile taşınıyor. O günden bu güne kadar C plaka olmadığı sürece taşıma yapılamıyor. Antalya turizm şehri ve plaka sayısının az olmasından dolayı, bunu bir türlü uygulama yolunu bulamadılar. Yavaş yavaş tamamlamaya çalıştılar. 81 ilde yapılan bir uygulamadır. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin de bu uygulamanın yapılması noktasında bir ısrarı var. Servis araçlarının denetimi belediyelerde, bunu denetleyebilmesi içinde kendine bağlı olması gerekir. Belediye servis sektörünü denetim altına almak istiyor” diye konuştu.
Şoför Maaşları
Maliyetler konusuna değinen Yıldırım, bu durumun ülkenin genel bir sıkıntısı olduğuna dikkat çekti. Bugün bir şoförü asgari ücretle çalıştıramadıklarını dile getiren Yıldırım, “Şuanda en az 35 bin TL maaş ödüyoruz. Asgari ücret 22 bin 104 TL ama biz 35 bin TL maaş veriyoruz. Nisan da bu rakam 40 bin TL’yi bulacak. Minibüs fiyatının yüksek olması ve diğer maliyetler bizim elimizde değil. Bu plaka konusunda toplantılar yaptık. Fiyatların sektöre yansımaması konusunda sektör çalışanları ve temsilcileriyle görüşmeler yaptık. Bütün taşıma şirketleri bu titizlikle çalışıyor” ifadelerine yer verdi.
"Tarım Taşımacılığında C Plakası Olmayacak Net"
Toplantıda UKOME Başkanı ile telefon görüşmesi yapan Yıldırım,“ Kendisi tarımla ilgili çalışmaların devam ettiğini ve çözeceklerini söyledi. Çalışmalar yapılıyor, tarım işçisi taşıyan hiçbir arabadan C plakası istenmiyor. Otomobil ile ticari bir iş yapılıyorsa buna bende karşı çıkarım. Kendi araçlarınız varsa, giderseniz UKOME’ye özel işimi yapıyorum dersiniz, plaka almadan kendi işinizi kendiniz yapabilirsiniz. Otomobil değil. Otomobili ticari olarak kullanamazsınız. Bizim taşımacılık yaptığımız araçta koltuk sigortası var, kişi başına trafik sigortası var. Siz bir kaza yaptığınızda o araçtaki ödemeler nasıl yapılacak. Ticari ruhsatlı bir işte taşımacılık yapamazsınız. Tarım araçları ile ilgili C plaka uygulaması olmayacak net” açıklamasında bulundu.
Araca takılan plakanın fiyatını insanlara mal etmediklerinin altını çizen Yıldırım, “ TEFE-TÜFE oranında zam yapıyoruz. Bu konu bu şekilde bilinsin” dedi.
"Firmalarımız 50 İle 500 Arasında İşçi Çalıştırıyor"
ATSO 1. Grup (Bitkisel Üretim Faaliyetleri ve Destekleyici Hizmetler) Meclis Üyesi Ali Rıza Akıncı, taşımacılığın sektörün ciddi bir sıkıntısı olduğunun altını çizerek, tarım iş kolunda faaliyet gösterdiklerini belirtti.
Yoğun işçi çalıştıran işletmeler olduklarının altını çizen Akıncı, “Özellikle fide ve tohum üreten firmalar, ortalama 50 ile 500 arasında işçi çalıştıran işletmelerdir. Maalesef geniş alanlarda üretim yapma ihtiyacımızdan dolayı şehrin dışındayız. Çok yoğun şekilde taşıma hizmeti almak durumundayız. Türkiye’de üretilen fidenin yüzde 40’ı Antalya bölgesindedir. Bu çok ciddi bir orandır. Antalya fide üretmezse Türkiye sebzesiz kalır. Ayrıca Türkiye’de üretilen hibrit sebze tohumlarının tamamı Antalya’da üretilmektedir. Bu işletmeler Altınova ile Serik arasındadır, ağırlıklı olarak” diye konuştu.
"C Plaka Uygulamasından Rahatsız Olduk"
Son uygulamadan ciddi şekilde rahatsızlık duyduklarına değinen Akıncı, sebebini ise şöyle açıkladı:“Biz Kasım ayında da komite kararı alıp yönetime bu sıkıntımızı bildirmiştik. Ekim ayından itibaren sektörümüz bu durumu kendi içinde konuşuyor. Kim ne almış, ne satmış bu beni hiç ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren tarafı, bana oy verip, beni buraya gönderen üye arkadaşlarımızın açtığı telefonlardır. Biz sadece servis hizmeti de almıyoruz. Servis hizmeti veren arkadaşlar, minibüsçüler, servisçiler bize aynı zamanda işçi de buluyorlar. Endüstriyel büyük firmalar işçi bulamazlar. Bir otelin işletmesini almış 100 kişiyi taşıyor ama bize Burdur’un, Isparta’nın köylerinden işçi geliyor. Bizde istihdam edilen işçiler ağırlıklı kadındır. Biz evinden ev hanımı, ineğine, tavuğuna bakan insanları istihdam ediyoruz. O yüzden bu tür işçilerin her zaman bulunması kolay olmuyor.”
"Bize İşçi Taşıyan Şahıslar Plaka Alamaz"
Çok yüksek servis faturaları ödediklerini dile getiren Akıncı, “Serik’e, Burdur’un köylerinden işçi taşıyoruz. Bir uygulama bana göre; sürdürülebilir iktisadi hayata fayda sağlıyor mu? Bizim faturalarımızı ciddi bir şekilde yükselten bir uygulama olmuştur. 15 kişi taşıyan minibüsü 2 milyon TL’ye alan arkadaş, ay sonunda bana fatura kesecektir. 2 milyon TL’ye de plaka alacak, yatırımı 4 milyon TL olacak. 2 milyon yatırımla,4 milyon yatırım arasında kesilen fatura aynı olur mu? Hayır olmaz. Yani ben meselenin asla diğer taraflarında değilim. 130 gün önce 500 bin TL’ye alınan bir plaka, temmuzun sonunda olmuş 2 milyon. Bize bu işi yapan esnaf, plakayı alamamakla karşı karşıya. 5 arabası varsa yarısına alabilirim yada alamam diyor. Bizden bir yıllık peşin taşıma ücreti istiyorlar, öyle sıkışıyoruz ki çünkü bana işçi de buluyor. Bu hükümetinde mücadele ettiği bir şey”diye konuştu.
"Sadece Bizim Sektörü İlgilendirmiyor"
C plakanın sadece kendi sektörünü ilgilendirmediğini savunan Akıncı, “ Bir çok sıkıntımız var ve bunu çözmek için arkadaşlarla toplantılar yapıyoruz. İşçi bulma da bir dert, o imkanı da kaybettik. Oteller taşıtmıyor mu, OSB’deki fabrikalar taşıtmıyor mu?. Bu durumdan neden rahatsızlıklarını ifade etmediler, anlamış değiliz. Bu C plaka meselesi okullara servis hizmeti veren kişiler içinde gerekli. Çocuğunu okula gönderen herkesi ilgilendiriyor, bu servis hizmetinin pahalılığı konusu. Plaka bu kadar pahalı değildi” diye konuştu.
"Özel Statü Tanınmışsa Süper Haber"
Tarım firmalarına özel bir statü tanınması durumunun kendilerine yansıtılmadığını savunan Akıncı,“Biz bu konuyla ilgili ciddi sıkıntı çekiyoruz. Bizim endüstri bunu çok önceden konuşmaya başladı. Bize servis hizmeti verenler para istemeye başladı haklı olarak, adamlar veremiyor. Bizim ağırlıklı olarak işletmelerimiz Kurşunlu bölgesinde. Tarım işçileri için özel statü tanımlanacağı söyleniyor. Kurşunlu bölgesinde jandarma trafik dahil, köylerin içinde bile denetim yaptılar. Bize statü tanınmış olsa UKOME’nin bir bildiriyi servis şoförlerimize vermesi lazım. Varsa süper bir haber bizi aydınlattığınız için. Bizim otomobil ruhsatlı araçlarımızı da durdurdular. Ama otomobil ruhsatlı, hayır bunlarla da götüremezsiniz dediler. Bazı beyaz yakalılarımıza araç alıyoruz 4-5 kişi gidiyor. Onlara da denetim yapıldı” ifadelerini kullandı.