Prof. Dr. Mehmet Alkan’ın bağımsızlık mücadelesinde Cumhuriyet’in kurucu değerleri konu başlığı ile yaptığı sunumu dernek üyeleri ilgiyle takip etti.

Başkan Akın Akıncı’nın tertip ettikleri toplantılar sebebiyle üyelerin bir araya gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren açılış konuşması sonrası ANSİAD üyesi Prof. Yusuf Örnek ve konuşmacı Prof. Mehmet Alkan kürsüye geldiler. Toplantı yönetimini Prof. Yusuf Örnek’in yaptığı konferansta konuşmacı olan Prof. Mehmet Alkan, sözlerine 19. yüzyıldan dan başlayacağını belirterek, arşivindeki belgeleri sahneye yansıtarak sunum yaptı. Seçim, temsil ve meclis başlığıyla slayt sunumunu başlattı ve ülkemizdeki seçimler konusuna değinerek “Geleneğimizde nasıl yönetim sistemleri var. Geriye dönüp bakmak lazım” dedi. 14. Mart 1827 tarihinde Tıp fakültesinin açıldığını, Danıştay, Sayıştay gibi birçok kurumların 19. Y.Y da kurulduğuna değinerek “modern atılımlar 19. yüzyıldan öne çıkmıştır” dedi. Mütareke dönemlerinin en zor yıllar olduğundan ve Osmanlı devletinin bütün cephelerde yenildiğinden bahsederek, Mondoros, Mudanya sözleşmelerini anlattı. “Batı edebiyatı birinci dünya savaşından çok bahsetmiştir ve hesaplaşmıştır ama Türkiye 1, dünya savaşından bahsederken Çanakkale savaşını öne çıkarmıştır” dedi

SAVAŞA ALMANLAR İSTEDİĞİ İÇİN GİRMEDİK

Prof. Mehmet Alkan, 1, dünya savaşına isteyerek ve bilerek girdiğimizi, birçok beklentilerimiz olduğunu anlatarak, “ Almanlar yenildi diye yenilmedik, gerçekte biz yenildik” dedi ve  “Aynı bizde olduğu gibi Almanya’da da Çanakkale zaferi kendi kazandıkları zafer olarak konuşulur. Çünkü Türk ordusunun komutanlarının bir çoğu Almandı” dedi. “İtilaf devletlerinin Mondoros mütarekesi ile dayattıkları ağır şartlarını bize kabul ettirip imzalatmaları ile işgaller başlamıştır ve ülkedeki karanlık dönem başlamıştır” dedi. Savaşın mağdurlarının her zaman kadın ve çocuklar olduğuna değinerek, Türkiye’de çocuk esirgeme kurumunun ilk defa 1917 de kurulduğunu söyledi. İttiat ve terakki dönemlerinde sansür olduğunu, Sarıkamış faciasının bile 2020’li yıllara kadar üstünün örtüldüğünü söyleyen Alkan, İttihat terakkinin tasfiye edilişi sonrası Osmanlı parlamentosunun kapatıldığını dile getirdi. Savaş sonrası, hastalıkların çoğaldığını ileri sürdü.

İŞGALE KARŞI SİYASAL DİRENİŞ

İşgal altındaki ülkemizde siyasi birlikler oluşturulduğunu, tepki mitinglerinin yapıldığını, Erzurum Sivas gibi kongrelerin yapıldığını ve askeri hazırlıkların daha sonra başlatıldığını anlattı. “Savaş  kaybeden müttefiklerimizle savaş tazminatları dahil ağır şartlar içeren çok çeşitli antlaşmalar yapılmış ve en son bizimle SEVR anlaşması imzalanmıştır. Padişahın imzaladığı anlaşmayı kabul etmeyen TBMM’nin henüz daha ordusu olmadan dayatmaları reddetmesi önemlidir” dedi. Ülke topraklarından sadece orta Anadolu ve bir kısım Karadeniz bölgesinin Türklere bırakıldığını söyleyen hoca, itiraz eden Mustafa Kemal için yazılan Şeyhül İslam fetvası ile idam fermanını sahneye yansıttı ve bu fermanın tüm Anadolu’da belli yerlere yapıştırıldığını belirtti. İşgal kuvvetlerinin başkent İstanbul’da bütün kurumlardaki idareye el koyduğunu anlattı.

BAŞKOMUTANLIK, MECLİSİN

Mehmet Alkan hoca, Mustafa Kemal’in milletvekili seçimi talebinde bulunduğunu ve son Osmanlı meclisinin tekrar oluşmasına sebep olduğunu, işgal altındaki illerin halklarının aralarında milletvekili belirleyerek meclise yolladıklarını anlattı. Bu meclisin son Osmanlı meclisi olduğunu ve sonrasında bu meclisten TBMM meclisine ilhaklar olduğunu ileri sürdü. Dünya tarihinde ilk defa yasama, yürütme ve yargının meclise ait olduğu bir meclis üstünlüğü sistemi olduğunu, İstiklal mahkemelerinin bu meclis tarafından yürütüldüğünü ve yine TBMM’nin başkomutan olduğunu belirterek. “Mustafa Kemal’e başkomutanlık görevi geçici olarak verilmiştir, askeri ve siyasi mücadele, hilafetin kaldırılması dahil tüm yasalar bu yeni meclis kararlarıyla alınmıştır” dedi. Kurulan mecliste her fikrin ve her zümrenin isteklerinin özgürce tartışıldığını ve şiddetli tartışmaların da yaşandığını belirten Alkan Hoca, “Parlamenter sistem budur ve bu sebeple tüm Anadolu halkı meclisin arkasında durmuştur” dedi.

Konferans sonrası, başkan Akın Akıncı, Prof. Mehmet Alkan’a teşekkür plaketi verdi ve toplu olarak hatıra fotoğrafı çekildi.

Editör: Haber Merkezi II