Yücel, Alsancak Limanı’nın satılacağı iddialarına ilişkin; “Alsancak Limanı, bir simge, 24 saat hizmet veren bir değer. İşgücü, malzeme, hizmet, kapasite, potansiyel olan bir limanı satmak akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Neden Arap sermayesine peşkeş çekiliyor? Liman yıllarca âtıl gösterildi, özelleştirme için zemin hazırlandı. Açılan yürütmeyi durdurma ve ihalenin iptali yönündeki davaların sonucu bağımsız yargı kamunun ve işçinin hakkını korudu. Ama AKP zihniyeti ısrar etti. Tek bildikleri kazanımları yok etmek, satmak, kapatmak. Üstelik ağızlarından yerli ve milli lafını hiç düşürmeden. Erdoğan'ın ağzından hep ‘küresel güç olacağız’ sözünü duyuyoruz. Kendi limanını satarak mı bölgesel ya da küresel güç olacak bu ülke? Sınırları kevgire döndürdüler, sıra limanlara geldi. Sınır gibi liman da namustur” dedi.
Yücel'in konuya ilişkin bugün yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"TEK BİLDİKLERİ KAZANIMLARI YOK ETMEK, SATMAK, KAPATMAK. ÜSTELİK AĞIZLARINDAN YERLİ VE MİLLİ LAFINI HİÇ DÜŞÜRMEDEN"
"Alsancak Limanı, bir simge, 24 saat hizmet veren bir değer. İşgücü, malzeme, hizmet, kapasite, potansiyel olan bir limanı satmak akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Neden Arap sermayesine peşkeş çekiliyor? Liman yıllarca âtıl gösterildi, özelleştirme için zemin hazırlandı. Açılan yürütmeyi durdurma ve ihalenin iptali yönündeki davaların sonucu bağımsız yargı kamunun ve işçinin hakkını korudu. Ama AKP zihniyeti ısrar etti. Tek bildikleri kazanımları yok etmek, satmak, kapatmak. Üstelik ağızlarından yerli ve milli lafını hiç düşürmeden. Körfez sermayesi konu olunca yerli, milli lafları hep unutuluyor.
"ATATÜRK'ÜN MİLLİLEŞTİRDİĞİ İZMİR ALSANCAK LİMANI SATILIRSA 90 YIL SONRA BİR KEZ DAHA YABANCILARIN ELİNE GEÇMİŞ OLACAK"
Atatürk’ün millileştirdiği İzmir Alsancak Limanı satılırsa 90 yıl sonra bir kez daha yabancıların eline geçmiş olacak. Büyük fedakarlıklarla geri alınan ve tarihi miraslarımızdan biri olan limanımızın peşkeş çekilmesine asla izin vermeyeceğiz. 156 yıl önce Osmanlı Devleti tarafından yabancılara verilen limanın yeniden devletin olması için büyük bedeller ödendi. Kurtuluş Savaşı’nın ardından Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk devletin tam bağımsızlığının ekonomik bağımsızlık ile tamamlanacağını çok iyi analiz etmişti. Lozan Antlaşması ile kapitülasyonlar sona erdi ve yurttaki bütün imtiyazlı şirketler de kamulaştırıldı. Limanı işleten şirketin alacakları ödenerek özel bir kanunla yabancı şirketin 1952’ye kadar sürecek olan imtiyazı ortadan kaldırıldı ve İzmir Limanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait oldu. Atamızın tüm koşulları zorlayarak gerçekleştirdiği bu ekonomik bağımsızlığı iktidar şımarıklığı ile hareket eden AKP’nin ve Erdoğan’ın mahvetmesine izin vermeyeceğiz.”
ANKA