Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “TBMM Başkanının, daha önce ‘Nobel ödülü parayla veriliyor, verseler de almam’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesi, tarihi ve derin bir siyasi çelişki. TBMM Başkanı’nın ardından Pakistan Parlamentosu’ndan adaylık desteği geldi. İktidar medyası başta olmak üzere Erdoğan’ın Nobel ödülünü hak ettiği yönünde propagandaya başlanması, seçim için malzeme bulmakta tıkandıklarını gösteriyor!” ifadelerini kullandı.

NOBEL ELEŞTİRİLMİŞTİ ŞİMDİ İSTENİYOR

Erdoğan Toprak, “TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı  Erdoğan’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi için Nobel Ödül Komitesi’ne başvuruda bulunduğunu ifade etti. Meclis Başkanı ödül başvurusunun gerekçesini; ‘2022 yılı için en önemli konu Rusya-Ukrayna savaşının durdurulması ve etkilerinin azaltılması yönündeki gayretlerdir. Bunu yapan tek ülke var; o da Türkiye ve Cumhurbaşkanımız. Tarafsız ve ön yargısız bir değerlendirme yapılması gerektiğinde bu hakkın teslim edilmesi gerektiğine inanıyorum.’ sözleriyle ifade etti. Ayrıca Erdoğan’ın ödüle adaylığı için başka ülke parlamentolarından, milletvekillerinden destek beklediklerini dile getirdi.  Bu açıklama sonrası Pakistan Parlamentosu Şahbaz Şerif hükümetinin önerisiyle Erdoğan’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi. Anlaşılan Pakistan hükümetinden destek için ricacı olundu. Yakında rica edilirse Katar Emiri, BAE Şeyhi, Suudi veliaht Prensi de ödüle adaylık desteği için Nobel Komitesi’ne başvurabilirler. Bugüne kadar ‘Dünya Lideri’ denilerek kamuoyunda parlatılmaya çalışılan Erdoğan’ın bu iddiası uluslararası alanda pek kabul görmedi. Kaldı ki, Erdoğan daha önce çeşitli vesilelerle katıldığı toplantılarda sipariş üzerine Nobel ödülü verildiğini ifade etmiş, Nobel Komitesi’ni eleştirmişti” diyerek AKP iktidarına yüklendi.

“KAMPANYA MALZEMESİ BULMAKTA TIKANDILAR”

Toprak, “Erdoğan ‘Rusya-Ukrayna savaşındaki tavrıyla 3. Dünya Savaşını Önlediği’ gerekçesiyle Nobel Barış Ödülü adayı!  Kendi ülkesinde toplumun geniş kesimleriyle kavgalı, kendi insanlarıyla, kendisi gibi düşünmeyenlerle barışık olamayan, cezaevlerini muhalifleriyle dolduran, önüne geleni hain-terörist ilan eden, kendisi herkese sürtük-çürük diyerek hakaret ederken, binlerce vatandaşa hakaret davaları açan birisinin dünyada Nobel Barış Ödülü’ne aday olması, derin bir tarihi ve siyasi çelişki. Anlaşılan yaklaşan seçimlerde sosyal, ekonomik çözümler, vaatler açısından söyleyecek bir sözleri, dile getirebilecekleri bir vaatleri kalmamış olmalı ki, kampanya malzemesi bulmakta tıkanmış durumdalar. Meydanlarda ‘Nobel Barış Ödülü’ne aday Dünya Lideri’ söylemine sarılacaklar. Birkaç yıl öncesine kadar parayla, siparişle, siyasi tercihlerle verildiğini söyledikleri, ‘verseler de almam’ dedikleri, artık dünyada muteber olmadığını öne sürdükleri Nobel ödülüne talip olma noktasına gelmesi, bunun için de AKP’li TBMM Başkanı’nca adaylık önerisini Nobel Komitesi’ne ilettirmesi ve bazı ülkelerden destek için ricacı olunması, Nobel’den ‘medet ummanın’ siyasi çaresizliğinin göstergesidir!” açıklamasında bulundu.

Arda KIR