Antalya’nın Alanya İlçesi’nde yaşayan Umut Buğra Deveci adında, 4 yaşındaki talasemi hastası çocuğun annesi Elif Deveci, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi KİT Koordinatörlüğü hakkında Türkiye’yi sarsacak iddialarda bulundu. Minik Umut, 21 günde bir Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kan transizyonu yaptırıyor. 19 Ocak 2017 tarihinde, yaklaşık 3 aylık iken Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde amniyo sentez sıvısı verildi. Şubat’ta sonuçlar geldiğinde Umut’a talasemi majör tanısı konulmuştu. 4 Temmuz 2017 tarihinde ise aile oğullarını kucaklarına aldı. 2017 Ekim’de ise hastalık kendisini göstermeye başladı.

TAHLİLLER MİNİK UMUT’U YIPRATTI

    Tıp Fakültesi’ne gittiklerinde düzenli olarak tedaviye başlayacakları ve her gittiklerinde doktor muayenesinden geçip kan alınacağı söylenilen anne Elif Deveci, “Biz de söylenildiği gibi devam ettik. Bir taraftan da hem eşimin hem de benim ailemden ilik uyumu olabilecek hiçbir uygun donör bulunmamış oldu çeşitli nedenlerden ötürü” diyerek yaşadıkları skandal süreci şöyle aktarıyor: 


    “İki sene donör araştırdık, iki yaşına gelindiğinde ise ABD’den verici bulunduğu söylenilmişti. Bunu söyleyen KİT Koordinatörlüğüydü. Her gittiğimizde nakil doktorlarıyla konuştuk ve geçtiğimiz Ocak ayında da Tıp Fakültesi’nde yine görüşmedeyken, KİT Koordinatörlüğü’nden Aysun ve Pınar hanımlar ABD’den verici bulunduğunu, tüm hazırlıkları yapmamız gerektiğini, nakil planlaması yapıldığını ve diş randevusu verildiğini aktardı. 


    Verilen ilaçlar çocuğumuzun dişlerini eritti. Gaita testi, kan tahlili, karaciğer biyopsisi gibi tetkikler yapıldığında ise doktorlar bize umutlu konuşmalar yapmıştı. ‘ABD’deki vericimiz ile konuşup gerekli işlemleri hallediyoruz’ dediler. Bir sonraki gittiğimizde, KİT Koordinatörlüğü’ndeki doktorlarımız tarafından 'tekraren buraya uğrayın’ denildi. Sonraki gidişimizde bize sürekli olarak, “Haber alınamadı, ABD’den Kanada’ya taşındı, hastalığa yakalandı” gibi söylemlerde bulundular. Biz Tıp Fakültesi’nde tek hasta bizim oğlumuz değil diyerek neyse dedik.”

DONÖRLERİN BAHANELERİ BİTMEDİ

    Deveci şu ifadeleri kullandı: 

    “İki üç ay boyunca hastaneye gidip geldik. Haziran ayında ise ‘taşındı’ denildi bir kez daha. Bu sırada Kanada’dan, Brezilya’dan, İspanya’dan da verici bulundu. Bunlardan birisinin ‘şu anda müsait değilim, uygun değilim’ dediği KİT Koordinatörlüğü tarafından bize bildirildi. ‘Ne zaman müsait olur?’ diye sorduğumuzda ise önce ‘bilmiyoruz’, sonra ‘Temmuz sonuna doğru tekrar sorun’ denildi. Temmuz sonunda tekrar sorduğumuzda, vericinin vermekten vazgeçtiği aktarıldı. Sonrasında bir tarama daha başlatıldı ve bize ‘sistem belirli bir süre vericilerden haber alamadığı için bu kişileri siliyor’ denildi.  Ağustos’un ortasında ise iki verici Brezilya’dan bulundu. Bu sefer de KİT Koordinatörlüğü bize, “Sağlık Bakanlığı parayı yatıracak bekleyin, Bakanlık paranın yarısını yatırmış, kan tahlilleri yapılmadı” gibi söylemlerle önümüze geldiler.”

SKANDAL İDDİALAR!

    Minik Umut’un annesi Elif Deveci şöyle devam etti: 

    “Biz artık çocuğumun oyalandığını düşünüyoruz. Ya da bizden para talep ettiklerini düşünüyoruz. Ben KİT Koordinatörlüğü’nden Aysun hanıma sesimizi gerekirse tüm dünyaya duyurmak istediğimizi ifade ettim ve Tıp Fakültesi’nin bu tür bir olayla adı kötüye çıkacağından sesimizi duyurmamamız gerektiğini ifade ettiler. Demem o ki, bizi oyalıyorlar. Donörümüzün satıldığını ya da bizden para istediklerini düşünüyorum.”


    Özgür Cem Boynueğri

Editör: TE Bilisim