31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrası Türkiye ve Antalya'da AKP elindeki birçok büyükşehir belediyesini kaybetti. AKP'nin kayıplarında birçok faktör var. Bunlar; seçilmiş belediye başkanlarını keyfi olarak görevden el çektirmek, Cumhurbaşkanlık sistemiyle uçacak dediği sistemin hızla ülkemizi ekonomik krize sürüklemesi, iktidarda oldukları 18 yılda tarım başta olmak üzere üretimi durdurduklarından halkımızı tanzim satışlarda saatlerce kuyrukta kalarak sebzesini alır duruma getirmeleri gibi pek çok sebepleri var. Kısacası AKP'nin yerel seçim kayıplarında en büyük faktör kaynayamayan tencereler olmuştur.

               Yerel seçimlerde R. Tayyip Erdoğan AKP'ye genel seçim havasında geçmesini sağlayacak şekilde kampanya yaptırdı. İşte bu yüzden CHP açısından Antalya'da seçim kazanmak Ankara ve İstanbul’a göre çok daha kolay olacaktı. Erdoğan, 8 ay önceki seçimde İstanbul'da % 50, Ankara’da % 51,52, Antalya'da ise % 42,82 oy almıştı. Antalya’da Erdoğan % 42.82 oy alırken, CHP adayı Muharrem İnce % 38.79, Meral Akşener % 13,48 oy almıştı. Yani Antalya’da Millet ittifakı seçimi kazanmaya daha yakındı. Her ne kadar ağzı laf yapan, aşırı borçlanarak birkaç gösterişli, aşırı masraflı proje yapan Menderes Türel olsa da Antalya'da seçim almak CHP açısından çok daha kolaydı. Ama Antalya CHP İl yönetimi, milletvekilleri ve bazı belediye başkanları aday belirleme sürecinde o kadar ayrıştırıcı girişimler yaptılar ki bu kadar garanti seçim neredeyse elden kaçacaktı. O kadar ki yukarıda yazdığım kişiler Ankara genel merkezde "Falanca aday olursa örgüt sahaya inmez" kulislerinin basına sızıp yazıldığı halde yalanlama gereğini bile duymadılar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kurmadıkları seçim komitesini yerel seçimlerde de kurmadılar. Yıllarını CHP'ye vermiş pek çok kişi, İYİ Parti’den de bazı kişilerle bir araya gelerek seçim komitesi kurdular. Kendi imkanlarıyla Muhittin Böcek'e yardımcı olmaya çalıştılar. İlk başta Muhittin Böcek'in projeleri Türel’in projelerinin yanında sönük gibi kalsa da Böcek'in proje ekibindeki tecrübeli kent dinamikleri ve meslek odaları temsilcileri aradaki farkı kapadı ve Böcek'in projelerinin daha gerçekçi, ayağı yere basan, halkımızın yaşamını kolaylaştıracak projeler olduğu ortaya çıktı. Sonuçta Sayın Böcek, CHP'lilerin tamamı, İYİ Parti’liler ve Kürt kökenli seçmenlerin oyunu da alarak Türel’e 4 puan fark atıp başkan seçildi.

               Şimdi Antalya’da yeni bir dönem başlıyor. Sayın Böcek, bu yeni dönemi çok iyi değerlendirmelidir. Eğer iyi bir başlangıç ve çalışmayla en az iki dönem sürecek bir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yolunu açmış olur. Bugün Böcek mazbatasını alarak göreve başlayacak. Elbette üst düzey yöneticileri değiştirecek. Bu değişiklikleri yaparken işini AKP yöneticisi gibi değil de devletin memuru gibi yapan, işini iyi yapan, üretken, şeffaf, çalışkan olanlarla yol yürüyecektir. Bir de Türel’le beraber göreve gelen, Türel'le beraber bütün icraatlere ortak olan, yanlış yapılan işlere ‘Olmaz’ demeyip bu yanlışların ateşli savunucu olmuş ama ekonomik krizle AKP'nin çözülmeye başladığını görüp CHP ve Böcek’in yanına çark edenleri iyi gözlemeli, bunları yanına çok fazla yaklaştırmamalıdır. Çünkü bu çarkçı takımın 5 yıl sonra kimin yanına çark edeceklerinin garantisi yoktur. Böcek, unutmamalıdır ki aldığı oyun çok büyük bölümü CHP oylarıdır. Böcek, partisi ve partisinin dinamikleri ile seviyeli üretken ilişkilerini sürdürecektir, sürdürmelidir.

               Yarından itibaren bir yandan bürokratik yapılanma sürdürülürken, bir yandan da kurulacak komisyon vasıtasıyla Türel'in yasal borç limitlerini aşarak savurgan, fayda fiyat oranı düşük olan yatırımları, ihaleleri ve hak edişleri mercek altına alınmalıdır. Şişirilmiş maliyetler, ihaleler ve hak edişlerin sahipleriyle biran önce masaya oturup en kısa sürede yeniden mutabakata gidilmeli, mutabakat yapmayanlara ödeme yapılmamalıdır. Özellikle ANTEPE şirketi ve ANTEPE’nin SUR Yapı’ya yaptırdığı Kepez Santral Mahallesi’ndeki konutlar mercek altına alınmalıdır. Ben burada hak sahiplerine az pay verilip, SUR Yapı’ya gereğinden fazla daire bırakılabildiği kanaatindeyim. Buradan kurtarılacak daireler, belediyeye ilaç gibi kaynak olur. Gösterişli, halka dokunmayan projeler bekletilirken, Varsak’tan Meltem’e gelecek hızlı trenin kalan bölümü hızla bitirilmeye çalışılmalıdır.

               Bugün Antalya'da başlayacak dönem toplumun her kesiminden insan tarafından dört gözle bekleniyor. Antalya, kendisine yakışan bir yönetimle yönetilecek, yönetilmelidir. Antalya, hizmetlerin en iyisine layıktır. Seçimlerin, Antalyamıza ve memleketimize tekrar hayırlı olmasını dilerken, herkesin beklenen yönetim anlayışını, taşıdığı sorumlulukla yerine getireceğine inancıyla sevgilerimi sunuyorum...