Artvin Borçka’da 30 yıldır yorgancılık yapan İsrafil Yavuz, “Üretim olmayan yerde hayat olmaz. Herkes kendi bölgesinde üretimini yapacak ve sanatkârlara da değer verilmesi lazım. Köylü köyde çiftçiliğini yapacak” dedi.
Köklü mesleklerden yorgancılık, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Artvin Borçka’da 30 yılı aşkındır yorgancılık yapan İsrafil Yavuz, yorgan sanatkarlığının yok olmak üzere olduğunu anlattı.
“SANATKARLARA DEĞER VERİLMESİ LAZIM”
Yavuz, kendisi gibi sanatkarlık yapan küçük esnafların büyük marketler nedeniyle bitmek üzere olduğunu, yeni nesillerin devam ettirmesi için de gençlere bu bilgilerini aktaramadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Artvin Borçka’da 30 yıldır yorgancılık yapıyorum. Hayat nasıl bir şeydir biliyor musunuz, üretim olmayan yerde hayat olmaz. Herkes kendi bölgesinde üretimini yapacak ve sanatkârlara da değer verilmesi lazım. Köylü köyde çiftçiliğini yapacak.
“BUGÜN İNDİR YARIN BİNDİR ANLAYIŞI TİCARET ANLAYIŞINA SIĞMAYAN BİR ANLAYIŞTIR”
Şimdi bir markette salatalık 20 lira yapıyorsa bir günde ve cuma günü bir markette12 lira yarın ise 20 lira gibi değişkenlik vicdana ve hiçbir esnaflığa sığmayan bir ticari anlayıştır. Cuma günü olduğu için o güne mahsus fiyatları indiriyorlar ve yarın ise fiyatları bindiriyorlar ki bu da ticari anlayışa sığmayan bir anlayıştır. Benim malım bitene kadar fiyatım aynıdır. ‘Al beşe sat beşe, gene kalır bir şey’ anlayışıyla halkımızla birlikte fikrini ve zihniyeti ayırmaksızın, siyasi düşüncesine bakmadan ticaret yapmak lazım. Ben kendi adıma öyle düşünüyor ve ticaretimi de öyle yapıyorum.
“YORGANCILIK YAPIYORUM YAŞIM 50’NİN ÜZERİNDE VE BEN BU MESLEĞİ BİR GENCE ÖĞRETMEM LAZIM”
Yorgancılık baba mesleğidir, yorgancılığımız eskiden böyle ince bir sanatla yapardık ama artık bu bitti açıkçası bitirdiler. Zincir marketlerde nevresimin, yorganın, battaniyenin ve bütün bunların bu marketlerde ne işi var. Devletin bu işlere el atması lazım bakın adım attığımız her noktada herkes her istediğini satabiliyor. Evet satsın ama herkes kendi işini yapsın. Bizim gibi küçük esnafları bitirdiler maalesef.
Şöyle bitirdiler, yani bizim gibi sanatkarlara değer verilmedi bakın ben yorgan dikiyorum ve hemen yüzüğümü cebimden çıkarıyorum bakın yüzüğüme ve ben sanatkarım. Yorganımı dikeceğim ama ben 50 yaşını geçtim ve ben bu mesleği bir gence öğretmem lazım. Benim tüm ustalık belgelerim var olmasına rağmen, öğreteceğim gençler yok. Olsaydı bu meslek devam ederdi. Herkes üniversite okusun ama bu sanatı kim yapacak, demiri kim dövecek, baltayı kim yapacak, makinaları kim yapacak ve köyde kim çalışacak. Bakın gidin köylere gençler yok genelde 60 yaş ve üstü var ve fındığı ve çayı kim toplayacak ya tamamda herkes üniversite okusa bütün bu işleri kim yapacak ve nasıl olacak bu işler ve birileri bana anlatsın.”
ANKA