Antalyalı Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un turizmde rekor kırıldığı açıklamalarına memleketinden cevap geldi. 
Özcan Kılıç'ın açıklamaları şu şekilde: 

"2024 yılı, Türkiye turizmi için çelişkilerle dolu bir yıl olarak geride kaldı. Sayın Turizm Bakanı'nın “Turizmde 2024’te rekorlar kırdık” söylemleri kulağa hoş gelse de, sahadaki gerçekler bu pembe tabloları desteklemiyor. Veriler, turizmin büyük bir yükselişten ziyade, ekonomik mücadelelerle dolu bir dönem geçirdiğini ortaya koyuyor. Bu durum, turizmin büyüdüğüne dair yapılan açıklamaların sahadaki tabloyu ne kadar yansıttığı konusunda düşündürücü sorular doğuruyor.

Ciro ve Gelirlerde Büyük Kayıplar

2024’te konaklama sürelerinin bir gün kısalması, %10’luk bir kayıp anlamına geliyor. Bu kayıp, turistlerin daha az gün geçirmesi sonucunda otelcilerden turizm esnafına kadar herkes tarafından hissedildi. Artan enflasyon, işletme maliyetlerini yükseltirken, düşük döviz kuru turistlerin harcamalarının değerini düşürdü. İşletmeler, kârlılıklarını koruyamadı ve birçok işletme geçen yıla göre %50’ye varan kâr kaybı yaşadı. Bu tablo göz önüne alındığında, “rekor kırdık” söyleminin gerçekte ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak gerekiyor. Cirolar düşmüş, gelirler azalmış ve maliyetler artmışsa, rekorlar gerçekten nerede?

Sektörün Gerçek Aktörleri: Esnaf ve Küçük İşletmeler

Merkez Bankası'ndan Yeni İskonto Oranı Düzenlemesi Merkez Bankası'ndan Yeni İskonto Oranı Düzenlemesi

Turizm sektöründe çalışan ya da turizmden doğrudan gelir elde eden esnaf ve küçük işletmeler bu yıl büyük kayıplar yaşadı. Bakanlığın çizdiği pembe tablo, bu kesimlerin yaşadığı zorlukları ve ekonomik sıkıntıları yansıtmıyor. Restoran sahipleri, otelciler, hediyelik eşya dükkanları, tur operatörleri… Bu insanların 2024 boyunca yaşadığı zorluklar, turizmin pembe bir rüyadan çok, hayatta kalma mücadelesi olduğunu gösteriyor. Esnaf, sezonu %60 kayıpla kapattı; restoranlar beklenen turist kalabalığını göremedi, oteller doluluk oranlarını tutturamadı, tur operatörleri de zayıflayan taleple başa çıkmaya çalıştı. Bu tablo, “Rekorlar kimin için?” sorusunu anlamlı hale getiriyor.

Turizm sektörü sadece büyük zincir oteller ya da yüksek gelirli işletmelerden ibaret değil. Aynı zamanda seyyar satıcılardan tur rehberlerine, küçük restoranlardan hediyelik eşya dükkanlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu kesim, 2024 yılı boyunca yüksek maliyetler ve azalan turist harcamaları ile mücadele etti. Herkes için kazanç anlamına gelmeyen bir rekor, ne kadar büyük olursa olsun, sektördeki çoğu insan için sadece bir hayal olarak kalıyor.

TGA’nın Yükselen Gelirleri: Düşündüren Bir Başarı

2024 yılında, Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) gelirlerinde dikkat çeken bir artış yaşadı. TGA, turizm sektöründen aldığı payı %49 artırarak 2,63 milyar TL’ye (77 milyon dolar) çıkardı. Ayrıca, Hazine’den aldığı devlet yardımı %40 artışla 2 milyar TL’ye (58 milyon dolar) ulaştı. TGA’nın bu gelirleri turizmi tanıtma ve geliştirme amacıyla kullanılıyor olabilir, ancak turizmin diğer aktörleri artan maliyetler, azalan gelirler ve ekonomik baskılarla mücadele etti. “Turizm kazandı” söylemleri, sektörün genelinde yaşanan kayıplarla birlikte düşünüldüğünde ne kadar anlam taşıyor?

Rekor Varsa Paralar Nerede?

Sokakta ekonomik sıkıntılardan şikâyet eden vatandaşa “çıkar göster telefonunu” denilen bir dönemde, turizmde pembe tablolar çizenlere “Rekor varsa, paralar nerede? Çıkar göster paraları” demek gerektiği de turizmin yaşadığı ekonomik gerçeklerin bir yansıması. Bu sorunun ardındaki gerçek, turizmde ciro ve gelirlerde yaşanan anormal kayıpların nedenini sorgulatıyor. Enflasyon yüksek, döviz kuru düşük ve işletmeler kâr kaybı yaşıyorsa, bu rekorlar gerçekten kime hizmet etti?

Gerçekler ve Düşündüren Sorular

2024 yılı, turizmin sadece rakamlarla değil, sahadaki gerçeklerle de değerlendirilmesi gerektiğini gösterdi. Turizm sektörü, ekonomik yükü omuzlayan esnaf ve küçük işletmelerin yaşadığı zorlukları göz ardı ederek sürdürülebilir bir gelişim sağlayamaz. Rekorlar kâğıt üzerinde etkileyici görünebilir, ancak sahada maliyetlerle boğuşan, kazancını artırmak bir yana, ayakta kalmaya çalışan binlerce işletme var. Bu nedenle, turizmdeki başarılar sadece büyük kazanımlar üzerinden değil, sahada hissedilen ekonomik etkilerle ölçülmeli.

Sonuç olarak, 2024 yılı, turizmin yapısal sorunlarını gözler önüne serdi. Pembe tablolar ne kadar etkileyici görünse de, ciro ve kârlılıkta yaşanan kayıplar, turizmin iç yüzündeki mücadeleyi ortaya koyuyor." 

Muhabir: Kamer DURDU"