İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren 62 adet 112 Acil Sağlık Hizmetleri
İstasyonu’nda 90'ı kara ambulansı, ikisi 4x4 kar paletli ambulans, 2'si dört
sedyeli, 1 obez ve yoğun bakım ve 3 motosiklet ile 1 hava ambulansı olmak üzere
99 ambulansla 24 saat esasına göre hizmet veriliyor. 2019 yılında 141 bin 596
vaka için istasyonlardan çıkış yapıldı. Kent içinde sağlık personelinin vakaya
ulaşım oranı yüzde 92'ye yakınken kırsalda ise bu sayı 91.5 olarak kaydedildi.
Yine 2019 yılında helikopter ambulansla 173, uçak ambulansla 10 vakaya müdahale
edildi.
24 SAAT MESAİ
112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonlarının büyük çoğunluğunda kadın
personel görev yapıyor. Kadın görevliler hem ambulansı kullanıp verilen
adrese en hızlı şekilde ulaşıyor, hem de olay yerinde ilk müdahaleyi yapıyor.
24 saat boyunca sürekli görev yapan sağlık görevlileri 72 saat istirahat
ediyor. İstirahatleri süresince de evli ve çocuklu olanlar ev işleri ve
çocuklarıyla ilgilenmek zorunda kalıyor.
Ali Yüksel 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'nda çalışan evli Zeliha
Büyüksarı (30), Zeynep Küçüksert (30), Havva İzci (36) işlerini severek
yapanlardan. Hem ev işlerini hem de mesleklerini bir arada başarıyla götüren
Büyüksarı, Küçüksert ve İzci, birlikte görev yaptıkları istasyonu da evleri
gibi temiz ve titizlikle kullanıyor. Vaka olmadığı zamanlarda kitap okuyup
müzik dinleyerek nöbet tutan görevli kadınlar sürekli birlikte olmaları ve
başarıları nedeniyle meslektaşları arasında '112'nin hayat kurtaran melekleri'
diye anılıyor.
10 DAKİKADAN ÖNCE..
'Hayat kurtaran melekler' kendi aralarında özelliklerine göre görev bölümü de
yapmış. Hızlı ve dikkatli araç kullanmasıyla bilinen Zeliha Büyüksarı istasyona
anons düştüğü anda 90 saniye içinde direksiyondaki yerini alıyor. Ambulansta
yerlerini alan 3 can kurtarıcı melekten Zeynep Küçüksert kentte en kestirme
yolları bilmesi, Havva İzci ise diğer iki arkadaşından daha eskiye dayanan 20
yıllık mesleki tecrübesiyle birbirlerini tamamlıyor. Vakaya uluslararası bir
standart olan 10 dakikadan az bir zamanda ulaşmayı hedefliyorlar. Trafikte yol
verme ve geçiş üstünlüğünün sağlanmaması nedeniyle diğer sürücülerle zorluklar
yaşadıklarını da anlatan 3 melek, ambulansın içinde bir hasta taşıdıklarının
unutulmaması gerektiğine dikkati çekiyor.
'OJE SÜREMİYORUZ'
Vakaya ulaşıldığında ise Büyüksarı, Küçüksert ve İzci erkek gücü gerektiren
sedyede yaralıyı taşıma, kaldırma ve çevirme gibi işlerde güçlerini
birleştirerek zorlukların üstesinden geliyor. Üçlünün hayatta tek hissettikleri
eksiklik ise alyans dışındaki her türlü takı ve tırnaklarına süremedikleri renk
renk ojeler. Mesleğini çok sevdiğini ve meslek icabı bazı konularda özverili
davrandığını anlatan Zeynep Büyüksarı, "Oje, ambulanstaki oksijen
sistemimiz için zararlı. Hastalara müdahalede sorun çıkarabiliyor. Hem hijyen
açısından da uygun değil. Özel hayatımızda sürsek dahi göreve gelirken
çıkarıyoruz. Saçlarımızda toplu olmak zorunda. Bu bir zorlama değil ama mesleğe
olan saygımız nedeniyle böyle davranıyoruz. Hastalara zarar verebilir diye
taşlı yüzükler de kullanamıyoruz" dedi. DHA