Her gün yeni bir ülke ile ticari hukukumuz oluyor. Elbette ekonomik ilişkiler, siyasi ilişkileri de etkilediğinden önemli bir husus. Ancak keşke hep ithalat ilişkisi üzerine kurulu olmasa politikalarımız…

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı açıkladı…

Kuzey Afrika ülkelerinden Tunus’a yapılan ziyaret sonrası zeytinyağı alabileceğimiz duyuruldu…

Oysa Ege, Marmara ve Akdeniz zeytin konusunda çok zengin…

Sanayi ve ticaret uğruna, enerji yatırımlarına uğruna zeytinlikleri heba etmesek ithalatı bırakın, ihraç ederiz…

Etmeliyiz de…

Fakat sanıyorum ki yanlış bilgilendirmeden olacak ki yetkililer sürekli zeytinliklerin imara açılması konusunda teklifler getiriyor, Meclis’e…

Konu kamuoyunda tepki çekince geri adım atılıyor. Unutulunca yenileniyor, teklif…

Binlerce hektarlık alanı kaybettik, son birkaç yılda…

Oysa doğru tarım politikaları ve desteklerle Tunus’un zeytinyağı ihracatındaki dünya birinciliğini elinden almak mümkün…

Yakın tarihte bizim tarım desteği verdiğimiz bir ülke, bizi geçiyor ve önemli bir girdi sağlıyorsa Türkiye’nin bunu çok kolay yapması mümkün…

Artık beton hırsından vazgeçmeliyiz…

Enerji adı altında ya da sanayi diyerek zeytinliklerimizi gözden çıkarmamalıyız…

Sağlıklı gıda bugün dünyanın en önemli sorunlarından…

Üretmemiz mümkün olan bir konuda ithalat ekonomide cari açıktan başka bir şey değil…

Gıda konusunda bu kadar dışa bağımlılık da doğru bir yol da değil…

Gelin zeytinlikleri koruyalım…

Zeytin üreticisini destekleyelim…

Rekabet koşullarını düzenleyelim…

Sonra görelim Tunus mu ihracatta öncü, Türkiye mi?

Girdi maliyetleri zamlanırken, üretime yeterli desteği vermemek, ithalatın önünü açacak kolaylıklar getirmek tarım ve hayvancılıkta ithalatı artırmayı, üreticiyi bitirmeyi getirir…

Maalesef ülkemizde yaşanan tam da budur…

Gümrük vergilerini düşürerek, yer yer sıfırlayarak da yapılan üreticiye gidin oturun demektir…

Gelin yapmayın zeytinliklere dokunmayın…

Zeytin üreticisini bitirmeyin…

İYİ YILLAR