Yeni eğitim-öğretim yılının açılışı
yaklaştıkça, Milli Eğitim müfredatındaki gariplikler de artıyor..
Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu Başöğretmen Atatürk’ün müfredattan çıkarılıp, Beden
Eğitimi ve Spor Dersi’ne sıkıştırılmasının ardından bu kez müzik tartışması öne
çıktı..
Çağdaşlaşmayı dışlayan, din ağırlıklı bir
eğitim sistemini yerleştirmeye çalışan Milli Eğitim Bakanlığı, kafasına bu kez
batı müziğine taktı..
Yeni müfredatta müzik dersi kitaplarında batı
müziğine çok az yer verilmesine tepkiler giderek artıyor..
Müzik eğitmenleri, yeni müfredatta batı
müziği ile çok sesli müziğe çok az yer verildiğini, kaldırılma noktasına
geldiğini, batı ve müziğinin yerine tasavvuf ve dini müzik konularına ağırlık verildiğini
söylüyorlar.
Yeni
eğitim-öğretim yılında müzik derslerinde artık ilahiler okunacak, çocuklar
notaların yerine salavat getirecekler.
Batı müziği ve çok sesli müziğin yerine din
müziklerin getirilmesine karşı çıkan müzik öğretmenleri tepkilerini şöyle orta
koyuyorlar :
“Madem
ki çağdaş müzik terk ediliyor, bundan böyle müzik derslerini de din kültürü
öğretmenleri versin”
Müfredattaki değişim bununla sınırlı
kalmıyor..
Milli Eğitim Bakanlığı, ulusal marşımızı da
unutturma çabasına girdi..
Edinilen bilgilere göre, eski müfredatta 1
ay zaman ayrılan ulusal marş, yeni müfredatta bir hafta gibi kısa bir süre de
işlenecek..
‘Dindar
ve kindar nesil’ yetiştirme anlayışı ile tepeden
tırnağa değiştirilen, yaz-boz tahtasına dönen müfredatta müzik dersleriyle ilgili
çarpıcı konular var…
Örnek olarak Ortaöğretim 9’ncu sınıfta
marşların doğru söylemesi öğretilecek, Türk müziği usulleri tanıtılacak..
Asıl bomba ardından geliyor.
Müzik
derslerinde dini müzikler ve mehter marşı tanıtılıp öğretilecek, bununla da
yetinilmeyip, dini müzikler ve mehter marşı ses kayıtları öğrencilere
dinletilecek..
Ortaöğretim 10’ncı sınıflarda batı müziği
neymiş anlayışı ile milli bilinç kazandıran marşlar ve kahramanlık türküleri
seslendirilecek, Türk Sanat Müziği ile birlikte dini müzik eserleri öğrencilere
ağırlıklı olarak dinletilecek..
Dini müzik eserleri dinletilirken de
ortaöğretim öğrencilerine inançlara saygı duyulması vurgusu yapılacak..
Müzik
derslerinde enderun, mehter ve Mevlevihanelerin müzik alanında verdiği
eğitimler anlatılacak, klasik müziğin genel özellikleri ise satır aralarında
belletilmeye çalışılacak..
Görüldüğü gibi Milli Eğitim’de Başöğretmen
Atatürk’ü n işaret ettiği muasır medeniyet hedefi terk ediliyor, tamamen din
ağırlıklı bir eğitime ağırlık veriliyor..
Bugün 12 Eylül Salı, yeni eğitim-öğretim
yılının başlamasına sadece 6 gün var..
Anne ve babalar kara kara düşünüyor..
Çocuklarını nasıl bir eğitimin, nasıl bir
geleceğinin beklediğini bilmeden, bunun kaygısını duyarak 18 Eylül Pazartesi
günü çalacak ilk zilin heyecanını yaşıyorlar.
AKP sözcüleri sıkça şu ifadeyi kullandılar
bugüne kadar :
“Nereden
nereye”
Sorgulanması gereken, üzerinde uzun uzun
düşünülmesi, tartışılması gereken da bu olmalı..
15 yıllık AKP iktidarında eğitimin
kalitesi, içeriği, öğretmen kadrosu,yönetim kadrosu ciddi biçimde irdelenmeli..
Milli
Eğitim Bakanlığı’nın yarının sahiplerini hangi anlayışla hayata hazırlamayı
hedeflediği çok yönlü olarak araştırılmalı..
Anne
ve babaların kafası elbette çok karışık..
Böylesine
bir süreçte ne yapacaklarını nasıl hareket edeceklerini, çocuklarını kime ve
kimlere emanet edeceklerini kestirememenin sıkıntısını yaşıyorlar..
Kamuoyunun tepkisi, velilerin kaygısı zirve
yaparken, Milli Eğitim Bakanlığı, kapalı kapılar ardında yandaşlara
hazırlattığı müfredatın tartışılmasından rahatsızlık duymadan, kaygıları
giderme gereksinimi duymadan bildiğini okumaya devam ediyor..
Batı
müziği neymiş, çağdaş müzik neymiş..
Ver mehteri..
İlahi oku, salavat getir..