“Maalesef bugün bir çok üniversitemizi adı rektör olan, hükmü cübbesi içinde memurlar yönetiyor”

Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM)Eğitim Komisyonu Üyesi CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İmirgil’in sözleri bunlar..

Ardında da ekliyor Vekil İmirgil :

“Üniversitelerde ahlaki bir çöküntü yaşanıyor ve bu WikiLeaks bilgilerine de yansıyor”

Kaygı verici bir durum..

Türkiye’nin geleceğini tayin edecek, Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olacakları yetiştirmekle yükümlü üniversitelerin içler acısı durumda olduğunu artık sağır butlan bile kabul ediyor.

Acı ama gerçek üniversitelerde ikbal için, unvan için bir kısım akademisyenlerin yaptığı yazışmalar  utanç verici boyutlarda.

Aralarında profesörlerin de bulunduğu bilim yuvalarının birer ferdi olan bazı kişilerin kendileri veya aracılar vasıtasıyla bakanlara, AKP’li milletvekillerine yaptıkları torpil başvuruları hepimizin üzerine titremesi, gözümüz gibi koruması gereken üniversitelerin içler acısı durumunu ortaya koyuyor.

Bakınız ne diyor Ceyhun İmirgi :

“Üniversite kurulmasını isteyeni de, torpil bekleyeni de, ispiyoncusu da, muhbiri de, menfaat bekleyeni de, hatta doçent olmayı isteyeni de siyasetçilerin eteğine yapışmaya çalışıyor”

CHP’li İmirgi, Wikileask belgelerine dayanarak üniversitelerde yaşanan ahlaki çöküntüyü örnekleri de paylaşıyor.

Örneklerde Antalya yok mu ?

Elbette var..

Akdeniz Üniversitesi ile ilgili bir bölüm var.

Şöyle diyor Vekil İmirgi:

“Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Muharrem Kılıç, bazı aracılar ile YÖK üyesi olmayı neden Esra Albayrak’tan murat etmiştir”

Akdeniz Üniversitesi için sadece bir örnek bu..

Kazan fena halde kaynıyor üniversitede..

FETÖ/PDY operasyonları kapsamında gözaltına alınan öğretim üyelerinin bazılarının göreve başlatıldığı, bazılarının ise göreve başlamak için gün hatta saat saydığı iddia ediliyor.

Olayın daha da vahim olan yönü FETÖ’cü diye gözaltına alınan, tutuklanan, sonra da göreve iade edilenler ile onlara yakın kişilerin hain örgütle uzaktan yakından ilgisi olmayan, dahası FETÖ’nün üniversitede borusunun öttüğü dönemlerde örgüte uzak duran, tepki gösteren, baskılara, tehditlere pabuç bırakmayan üniversite görevlilerinin “FETÖ’cü diye ihbar edilmesi..

Bununla da yetinilmeyip, sudan sebeplerle soruşturma başlatılması, soruşturma aşamasında kişilere mobbing uygulanması söz konusu..

O yüzdendir ki Antalya’nın kalbi Akdeniz Üniversitesi’nde huzursuzluk diz boyu..

İddialara göre bazı bölümler boşaldı, eğitim öğretim kalitesi düştü, üniversite ilk yıllarında olduğu gibi Antalya’dan koptu..

Hastaların derman aradığı Tıp Fakültesi ise sağlık hizmetini verimli veremeyecek duruma düştü, bazı bölümlerde uzman kalmadı, kuyruklar uzadıkça uzadı.

FETÖ/PDY operasyonları için sıkça ‘kurunun yanında yaş da yanmasın’ ifadesi kullanılır.

Akdeniz Üniversitesi’nde kendilerini iyi gizleyen FETÖ’cülerin ’FETÖ’cü’ diye ihbar ettiği masum ve günahsız insanlar gözaltında ya da kamudan ihraç edildi..

Perişan haldeler, bir lokma emeğe muhtaç duruma düştüler, en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorluk çeken bu insanların tek suçu FETÖ’cü olmamak, FETÖ’cü hainlere biat etmemek..

Pekala ne olacak ?

Mağduriyetler nasıl önlenecek ?

Gerçek suçlular ne zaman ve nasıl hesap verecek ?

Yanıtlanması çok zor olan bir soru..

Dileriz bir mucize olur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

.