CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu aprona yanaşan uçağın penceresinden dışarı doğru baktığında beklediğini gördü; Deniz Baykal, merdivenin başında bekliyordu. Bu güzel gelişmeydi. Zira Antalya’da kavgalı isimler ‘vekil adayı’ olarak yan yana gelmesine rağmen Baykal’ın kendisini karşılamaya gelip gelmeyeceğini merak ediyordu.  Daha uçağın içindeyken Antalya havasının ısındığını hissetmişti ki, paltosunu korumasına vererek, ceketini ilikledi, “bekletmeyelim” diyerek merdivene yöneldi.

Önce İl Başkanı Semih Esen, ardından Deniz Baykal’la kucaklaştı. Sonra da diğer vekiller ve adaylarla el sıkıştı. Arif Bulut yoktu sadece onu da kimse fark etmemişti zaten. İzdihamın ardından Kılıçdaroğlu ile belediye başkanları Ümit Uysal, Muhittin Böcek ve İl Başkanı Semih Esen 07 CHP 88 plakalı partinin minibüsüne bindiler. O esnada Baykal, “Sayın Genel Başkan, benimle bir konu yoksa programıma devam etmek istiyorum” dedi. Usulca, “bana müsaade” demek istiyordu, Kılıçdaroğlu’da “müsaade sizin” dedi kibarca…

Perge Bulvarı’ndaki AKTOB’un binasına geldiler. Turizmci yöneticiler kapıda karşıladı CHP liderini. Ardından gelen gazetecilere ise, “Basına kapalı sohbet toplantısı yapacağız, kusura bakmayın sizi alamayız” diyerek ilginç bir tutum oluşturuldu. CHP’liler, “Biz de misafiriz” diyerek gazetecilerin anlayış göstermesini istedi.  Küçük salonda sıkış tepiş oturulurken anlaşıldı ki gelmeyenlere karşı kalabalık görünüm sergilenmeye çalışıyordu.

TÜROFED Başkanı Osman Ayık adeta turizmcilerin sözcülüğünü üstlenip; “Biz milyarlarca lira girdi sağlarken ihracatçı gibi görünmüyoruz ve yüksek vergi ödüyoruz. Otellerimizin sorunları aldı başını gidiyor, ne ilgilenen var, ne de çözüm üreten…” dedi özetleyerek. Ayık’ın, “Eski ATSO Başkanı kızacak ama bize destek çıkmadı” anlamındaki yuvarlak cümlesine Çetin Osman Budak anında cevap verip, “Efendim sözlerimin arkasındayım. Oteller revize edilmeli, yıldızları gözden geçirilmeli. Antalya yatak sayısında tıkanmış ve yeni otellere de ihtiyaç yoktur” dedi. Kılıçdaroğlu, yanındaki Faik Öztrak ve Erdoğan Toprak’a dönerek, “Not aldınız mı?” dedi ve başladı konuşmaya;

“Beyler iyisiniz hoşsunuz da, kendinizi turist yerine koyun. Sorunlu bir ülkeye, kendi dertlerini çözememiş, komşularıyla sürekli bir savaş halindeki ülkeye hangi turist gelir. Kalkın da Kapadokya’ya, Gaziantep’e bakın. Şanlıurfa’ya sürekli komşu ülkelerden turist gelirdi. O kentler şimdi perişan. Siz bu iktidara destek verirseniz, daha çok turist beklersiniz. Önce iç sorunları halledeceğiz ve bunu sizlerin desteğiyle biz yapacağız. Turizmin sadece Antalya değildir. Bizimle beraber ülkemizin turizmi de güçlü olacak”

Turizmciler beklemedikleri bu cevap karşısında adeta şok oldu. Daha sonra Kılıçdaroğlu ve ekibi Kalekapısı’na geçerek esnaf ziyareti yaptı. Dernek Başkanı Hasan Kilit’in emrivaki yemek programı, şiş-piyaz klasiğini bir anda rafa kaldırırken örgüt yöneticileri bu ‘rol çalma’ taktiğinden çok rahatsız oldu. Öyle ya, CHP’nin lideri ve başkanlar kebap yiyor, yüzlerce kişi de bakıyordu. Simit-çay olsa bundan iyiydi ama program bozulmuştu bir kere…

Programın aksamasından rahatsız olan parti yöneticisi Bülent Erol önden giderek yeni sorun yaşanmasına izin vermedi. Ramada otelde SİAD yöneticileriyle olan toplantıda da sorunlar dinlendikten sonra havalimanına doğru yola çıkıldı. CHP Lideri, aldığı notları kontrol edip, tüm yöneticilere teşekkür etti. Ardından da “Yemek alacağım olsun, turizmciler de sorunlarını bizim çözeceğimizi bilsin” diyerek uçağına bindi ve Ankara’nın yolunu tuttu. Böylece Kılıçdaroğlu’nun bir günlük programı rüzgâr gibi geçmiş oldu.