Okulların tatile girdiği şu günlerde, toplumca: “Eğitimin neresindeyiz?” diye sorabiliriz kendi kendimize. Aile olarak çocuklarımıza karşı; eğitmen, öğretmen olarak öğrencilerimize karşı davranışlarımızı sorgulayabiliriz. Sonra da neden-sonuç ilişkisi üzerinde vardığımız yargıya göre yeni tavırlar benimseyebilir ya da sürdürebiliriz eski alışkanlıklarımızı. Var olan durumdan hoşnutsak sorun yok. Bir Türk olarak ektiğimizi biçmeyi göze almışızdır. Hoşnut değilsek var olan durumdan, aşağıdaki maddeleri iki kere okuyup dört kere düşünmeli; ektiğimiz şeyler yerine bambaşka ürünler biçeceğimize yürekten inanmalıyız:

(1) DAHA küçükken çocuğa istediği her şeyi vermeye başlayın! Bu şekilde o, herkesin onun geçimini sağlamak zorunda olduğuna inanacaktır.

 (2) KÖTÜ sözler söylediği zaman gülün! Böylece o, kendisinin akıllı olduğunu sanacaktır.

 (3) ONA düşünmeyi ve beynini kullanmayı hiç öğretmeyin! 21 yaşına gelince kendi kararlarını kendisi versin diye bekleyin! Böylece o robotlaşacaktır.

 (4) YERDE bıraktığı her şeyi kaldırın: kitaplarını, kıyafetlerini, ayakkabılarını! Böylece o, bütün sorumluluklarını başkasına yüklemeye alışsın.

(5) ONUN gözünün önünde sık sık eşinizle kavga edin! Bu sayede yavrunuz, aile birliği bir gün parçalanırsa çok fazla üzülmesin.

(6) ONA istediği kadar harçlık verin ki! Hiçbir zaman kendi parasını kazanmanın ne olduğunu öğrenmesin.

(7) YİYECEK, giyecek ve konforla ilgili tüm arzularını yerine getirin! İstediklerine ulaşmak için çalışmak gerektiğini öğrenmesin.

 (8) KOMŞULARA, öğretmenlere, polislere karşı daima onun tarafını tutup onu destekleyin! Onda adı geçenlerin hepsine karşı peşin hükümler oluşsun. Böyle yetiştirdiğiniz sevgili yavrunuz bir gün suç işlerse teşekkür etmeyi ihmal etmeyin kendinize! (Ve de ABD’de Houston Polis Müdürlüğüne ).

Bu satırların başlığı geleceğin suçlusunu yetiştirmenin en basit kuralları imiş. Kentin tüm evlerine ve okullarına o Polis Müdürlüğü’nce dağıtılmış. Biz 12.06.01 Milliyet gazetesinden aldık. Melih Aşık, Açık Pencere’de yazmış. Gerisi size kalmış!..